Başlangıçların gecesinden duyarlı notlar

SEKİZ sanatçının usta icralarıyla güzelleşen, Aile İçi Şiddete Son sloganıyla düzenlenen gecedeydim.

Yazıya iki teşekkürle başlayacağım.

Birinci teşekkürüm, Güldünya’yı unutmayan, her zaman anımsatan, salonu dolduran 1700 kişiye.

İkinci teşekkürüm, onları bu salonda sesleriyle, müzikleriyle ağırlayan sanatçılara.

Sekiz sanatçıyı bir arada görmek, dinlemek, düetlerini alkışlamak, kulisten sahneye taşan dostlukları izlemek, beni gönendirdi.

Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Şevval Sam, Funda Arar, Rojin, Aynur, Şebnem Ferah, Aylin Aslım.

Onlara Behzat Gerçeker yönetimindeki ENBE Orkestrası eşlik etti.

Sanatın gücü yasakları aşıp gidiyor, insanları aynı seste, aynı duyguda buluşturuyor.

Sanatçılar; çocuğa, kadına, kime yönelik olursa olsun, şiddetin insanlık dışılığını, bu geceye katılan herkese hissettirdiler.

Belleklerde kalan konuşmalar, kulaklardan gitmeyecek sesler, bu protestonun, inancın yaygınlaştığını, yaygınlaşacağını gösteren bir tablo idi o akşam.

* * *

BİR zamanlar Kürtçe şarkılar, türküler çalınamazdı, dinlenemezdi.

Yasaklar, engeller, tarihin bazı sayfalarında kaldı.

Rojin, Kürtçe söyledi, Ajda Pekkan ile Aynur, birlikte Kürtçe söylediler. Aynur’u Fatih Akın’ın İstanbul Hatırası-Köprüyü Geçmek belgeselinde seyrettim, dinledim.

Aynı coğrafyada farklılıkların tedirginliğini değil, mutluluğunu yaşadık.

O gece gördüklerim, dinlediklerim, sadece Türkiye’nin geldiği yeri değil gideceği yeri de gösteriyordu.

Bu türküleri dinlerken, Mehmed Uzun’u düşündüm, anısına birer göndermeydi sanki bu türküler.

Düetleri ben çok severim. Sanatçı dostluklarının estetik bir tablosudur.

Sahnede hepsi, bir düşünce etrafında toplanmanın da gücünü yaşadılar.

Kadınlara, çocuklara yapılanı, şarkılarıyla güzel bir dünya yaratarak protesto ettiler. Protestonun en etkilisi, en güçlüsü, en kalıcı olanı.

Konser sonrası, sanatçılarla görüştüm, bazılarıyla tanıştım, söyledikleri, konuştukları atmosfer de onları etkilemişti.

Müzikçilerin arılığı, duruluğu beni hayran bırakır.

Konserin nasıl geçtiğini anlamadım, söyleyerek, alkışlayarak onlara katıldım, saati unuttum.

Benim saati unuttuğum geceler çok seyrektir.

* * *

GÜZELLİĞİ, duygusallığı yoğun bir gece geçirdim. İz bırakan, anılarda yeri olacak bir inanç ve ses bütünlüğü.
Yazarın Tüm Yazıları