Başkent’in sarı çıkmazı

Üç gün önce, kendilerine keyfi ceza yazıldığını öne süren taksiciler, Emniyet’i protesto ederken, Şoförler Odası’na da taksiciye sahip çıkmadığı gerekçesiyle tepki gösterdi.
Taksiciler, protesto gösterisinde  “Polis, ’Yavaş gittik’, ’Kızılay’da bekleme yaptık’ gibi sudan bahanelerle sürekli bize ceza kesiyor. Artık isyan noktasına geldik” diyordu.
Taksiciler, hem polisi hem bağlı bulundukları odayı suçlasa da aslında gelinen nokta, Başkent’te hesapsızca dağıtılan plakaların sonucuydu.
Çünkü Ankara’da şu an kayıtlı 7 bin 700 taksi var ve bu yaklaşık her 600 kişiye bir taksi düştüğünün göstergesidir. Diğer illerle kıyasladığınızda çok çok üstünde.

YİĞİNER DE SÖYLEDİ

Zaten, yıllardır söyleneni Ankara Umum Otomobilciler ve Şoförler Esnaf Odası Başkanı Mehmet Yiğiner de eylemin ardından yaptığı açıklamada itiraf etti. Yiğiner, Ankara’da gereğinden fazla taksi bulunduğunu söyledi.
Trafikte gereğinden fazla bulunan taksiciler, ister istemez müşteri azlığında para kazanabilmek için kuralların dışına çıkmak durumunda kalıyor.

SORUMLU KİM

Polis’in kendilerine “yavaş gitti”, “Kızılay’da bekleme yaptık” gibi gerekçelerle ceza kestiğini söyleyen taksiciler, bu davranışları sergilemiyor mu? Bu sorunun yanıtını Kızılay’dan aracıyla geçen herkes tabii ki de biliyor.
Mesele yalnızca Kızılay’la da bitmiyor. Özellikle Çankaya’nın diğer sokak ve caddelerinde de benzer sorunlar yaşanıyor. Dolayısıyla taksiciler, suçu trafik polislerinde aramak yerine, başka soruların yanıtlarını aramalılar.

Ankara’ya ne oluyor

ANKARA’nın kültür sanat ve gece hayatına ilişkin son yıllarda yaşanan gerileme ünlü organizatör Sinan Kuzucu’nun da dikkatini çekmiş. Dört yıl önce, Ankara Radyosu çıkışlı sanatçılar Emel Sayın, Muazzez Abacı ve Seçil Heper’le fasıl turnelerine başlayan Sinan Kuzucu, bu seriyi Türk müziğinin dev isimlerinin yer aldığı Faslı Şahane ve Aşkı Muhabbet gibi programlarla devam ettirdi. Geçtiğimiz hafta da Muazzez Abacı, Bülent Ersoy ve Adnan Şenses’i Anadolu Gösteri Merkezi’nde Ankaralılarla buluşturan Kuzucu, her geçen yıl bu tür etkinliklere Ankara’da ilginin azaldığını söylüyor. Başkent’te organizatör olarak kendilerinin de birtakım problemlerle karşılaştığını anlatan Kuzucu, modern bir konser salonu eksikliğinin de bu ilginin azalmasında etken olabileceğini ifade ediyor. Diğer yandan, bu sanatçılara değer verilmesi gerektiğini anlatan Kuzucu, şöyle devam ediyor:
“Bu kişiler büyük sanatçılar ve her zaman dinleme şansı bulamayabiliriz. Mesela ben bugün Behiye Aksoy’u, Gönül Akkor’u Nesrin Sipahi’yi dinlemek isterim ama bu sanatçılarımız sağlık problemleri nedeniyle artık sahneye çıkamıyorlar. Bugün sahnede olan dev müzisyenlerimizin bu günlerini iyi değerlendirmeliyiz. Önümüzdeki dönemlerde Türk müziğine yönelik daha büyük projeler başlatacağız. Ancak, Ankara’da yaşadığımız sıkıntılar bizi endişeye sevk ediyor.”