Başbakanın özel alanı

"ÇEKMESENE birader, çekil şuradan, terbiyesiz, edepsiz..."

Böyle kelimelerin çeşitli versiyonlarıyla başlayan, ardından fotoğraf makinelerini, kameraları elle-ayakla engellemeye çalışan "ünlülerin" görüntülerine aşina bir neslin gazetecileriyiz.

Barda maraza çıkaran şarkıcıydı, Taksim’de ama "gizli" sevgili adayıyla fotoğraflanan bir mankendi...

Bazı magazin haberlerini biz de sorguluyoruz kuşkusuz.

Gazetemizin, "Kişilerin özel yaşamı -ilgilinin açık veya kapalı rızası olduğu anlamına gelen yaşam şekli ve kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında- yayınlara konu edilemez" ilkesi bağlamında...

* * *

AKP ile birlikte, iktidarın "kamusal alanı" daralırken, "özel alanı" alabildiğine genişledi sanki.

Mesela, TBMM, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık programları, AA ve TRT yani devletin medyası dışındaki basına kapatıldı.

Sonra tüm sağlık kuruluşlarında fotoğraf, kamera çekimi yasaklandı.

Oraları artık iktidarın "özel yaşamı"...

* * *

Geçen gün Başbakan’ın basına açık programı da bir anda Başbakan’ın "özel alanı"na döndü.

Başbakanlık programı da, Ankara’da pek tanık olmadığımız magazin itişmelerine...

Başbakan Kocatepe’deki fuarı muhabbetle gezerken, Deniz Feneri Derneği standını pas geçiyordu ki... Boykot çağrısı yaptığı gazetelerin Başbakanlık muhabirlerini gördü.

On dört yıldır birlikte çalıştığımız arkadaşımızı...

Ve saydırdı Televole söylemiyle:

"Sen çok akıllısın, ben senin aklını biliyorum. Terbiyesizlik, edepsizlik etme çekil kenara."

Önce fotoğraf makinesine el uzatan korumalar, sonra tüm gazetecileri Başbakan’ın -demek ki- "özel yaşam alanı"nın dışına çıkardı.

* * *

Aynı programda Başbakanın samimi bir itirafı da geçti kayda.

"Ben kitap okuyamıyorum, bana okuyup özet yapıyorlar..."

Woody Allen’ın kulaklarını çınlattım:

"Hızlı okuma kurslarına gittim. Savaş ve Barış’ı okudum. Olay Rusya’da geçiyordu galiba..."

Kitapların özeti, kitabın anlattığı kavramı da "özetler".

Demokrasiye, düşünce, basın özgürlüğüne dair bilgilerin, kitapların anafikri, özetleyene göre de değişiklik gösterebilir, hızla göz atana göre de...

Eğer demokrasi de ünite ödevi gibi özetlenirse, böyle manzaraları daha çok görürüz.

Yazarın Tüm Yazıları