Bankacılık Yasası bu şekliyle de kalmaz

30 maddelik bankacılık yasası, 28 önerge ile değiştirilip, TBMM Adalet Komisyonu'ndan geçti. Bu demektir ki; Bakanlar Kurulu'ndan geçen yasa tasarısı, neredeyse tümüyle değişti. Tasarı çıkıp, Komisyon'dan geçene kadar yaşananlar, ne kadar hazırlıksız, bilgisiz, salt kamuoyunda büyük baskı oluşturularak ‘‘popülist bir yasa’’ olarak çıkarılmaya çalışıldığını, açıkca gösterdi.

Herşeyden önce bankacılıkla ilgili herkesi ve kurumları etkileyen böyle bir tasarının BDDK'dan ya da Hazine'den sorumlu bakanlar tarafından değil de, neden Adalet Bakanlığı tarafından hazırlandığını kimse anlamış değil. Hukuka uyması gereken kurumların başında Adalet Bakanlığı gelir, değil mi? Tasarının neredeyse tümü, ‘‘hukuka aykırı’’ diye değişti, biliyor musunuz?

Bakanlar Kurulu'ndan geçirilen taslak için kimseyi dinleme niyeti yoktu. Ta ki IMF, yazılar, yorumlar üzerine harekete geçip, ‘‘ne oluyoruz’’ diyene kadar. IMF ‘‘Durun bakalım’’ deyince, Bankalar Birliği de dahil ilgili kurumları dinlediler, ‘‘hukuka aykırı’’ bazı maddeleri değiştirdiler.

Dünya Bankası da işin içine girdi, ama daha çok BDDK ve TMSF'nin bağımsızlığı üzerinde durdular. Dünya Bankası hukuk bilen bir adamını gönderdi ama Türkiye'deki hukuku bilecek değil ya, bazı rötuşlar yapılınca onay verildi. Hukuka uymak kimin işi?

Tasarının, İmar Bankası başta olmak üzere ‘‘batan bankalardan tahsilatı hızlandırma’’ iddiasıyla hazırlandığını biliyoruz. Yazdığımızda herkes şaka zannetti ama, Komisyon'da kabul edilen önergelerden biri ‘‘Fon'a alınan bankaların yanısıra kapatılan bankaları da kapsaması’’ idi. Yani İmar Bankası için hazırlandığı söylenen taslakta bu banka yer almıyordu...

IMF ve Dünya Bankası istediği için, tahsilatın Maliye Bakanlığı'na verilmesinden vazgeçildi, yerine bakanların atayacağı ayrı TMSF yönetiminin oluşturulması benimsendi. IMF ve Dünya Bankası buna onay verdi ama bu madde çok sorun çıkaracak. Sabah 05.00'de BDDK, X Bankasının Fon'a alınmasına karar verecek, aynı sabah mesai başlamadan Fon'un da yöneticileri atayıp, bankaya el koyması gerekecek. Aynı kurum bünyesinde karar verildiği için, bu iş kararın hemen ardından işleme konuyordu. Şimdi BDDK karar verip sabah 05.00'de TMSF'ye durumu yazıyla bildirecek. Mesai başlayacak, TMSF üyeleri o gün işe geldilerse durumdan haberdar olacak, sonra oturacaklar, en erken öğlen saatleri olacak. Sonra karar verip o bankaya ne yapacaklar, kimi atayacakları belli olacak. Gitti mi en azından bir gün. O bir gün içinde, neler olabilir, düşünsenize. O arada malların büyük bölümü kaçırılmaz mı?

VARLIK ŞİRKETİ

Bunun yerine batılı örnekleri gibi Varlık Yönetim Şirketi kurup, tahsilat yapılsa olmaz mıydı?

Bu yasa TBMM'den böyle geçer ama uygulanır mı, şüpheliyiz. Herşeyden önce hukukçu olan Cumhurbaşkanı'nın bu yasayı onaylamayacağı söyleniyor ama Cumhurbaşkanı da CHP gibi davranır, ‘‘Hortumcu Yasası'na karşı çıkıyor gözükmeyeyim’’ derse, onaylar.

Sonra biri Anayasa Mahkemesine gider mi, hangi yolla gider, bunların hepsi belirsiz.

Banka hukukçuları bu yasanın, bazı yerleri düzeltilse bile, yine hukukun temel ilkelerine, Anayasa'ya aykırı olduğunu söylüyorlar. Zaten CHP'li milletvekilleri ‘‘Bu yasanın hukukun temel ilkelerine ve Anayasa'ya aykırı olduğu ortada bunun kayda geçirilmesini istiyoruz’’ demişler. Ama ardından da ‘‘Yasanın temel amacına katılıyoruz, kabul oyu veriyoruz’’ demişler.

Türkiye'nin düşmüş olduğu durumu görüyor musunuz? İktidar hortumculardan para alacağım diyerek, hukukun temel ilkelerine ters bir yasa çıkartıyor, muhalefet de ‘‘bu ilkelere ters ama kabul ediyoruz’’ diyor. Artık bu kadar zavallı bir durumu hak ettiğimizi de düşünmüyorum.

Evet, öyle bir soygun yaşandı ki; bankacılıkla ilgisi yok, çete işi ve Bankacılık Yasası çalınan paraların alınmasına izin vermiyor. Mutlaka bunu almak lazım ve değişiklik lazım. Ama kimsenin aklına asıl sorun olan ‘‘Hukuk reformu’’, ‘‘Hukukun hızlı işletilmesi’’ gelmiyor...

Demokrasi aksadığı zaman ‘‘Demokrasiye ara verelim’’ taleplerinin çağdışı olduğunu AKP de, CHP'nin bir bölümü de kabul ediyor ama hukuk ilkelerine, işlemeyince ‘‘ara verelim’’ diyorlar.
Yazarın Tüm Yazıları