Aynı şeyleri konuşmak

ONLARLA Berlin Federal Parlamentosu’nda tanıştık. Aralarında Almanca konuşan Türk gençleri. Muhabbet, "you-tube"da kıtalara açılmış bir sanatçı.

Almanca şarkı söylüyor. "R&Besk". Rythm-blues ve arabeski harmanlayarak yeni bir tür yaratmış.

Kızlar ise toplantıyı izlemeye gelen, onu görünce de çok sevinen hayranları.

Önce sadece Almanya’daki Türkler dinliyormuş Muhabbet’i, dünyada nerede Türk varsa, Türkçe konuşuluyorsa oralarda da dinleniyor. Ya Almanlar?

"Alman gençleri, önce ilgisiz kaldılar. Ama bu müziğe onlar da aşinalar çünkü herkesin mutlaka bir Türk komşusu var. Artık onlar da dinliyor. Onlar da beni seviyor" diyor Muhabbet.

"Ich will nicht gehen"
(Gitmeyeceğim )adlı parçası bir milyon kez download edilince patlama yapan muhabbet, yeni Avrupa kültürünün temsilcisi. /images/100/0x0/55eac898f018fbb8f8967729

Bazı Avrupalılar, yeni gerçekliklerini yorumlamaktan o kadar uzak, itiraf etmeye öyle cesaretsiz ki, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik yolu ne kadar çıkmaza girerse, Avrupa’nın o kadar korunacağı inancını pompalamaya devam ederek gittikçe gericileşiyorlar.

***

27 KASIM’
da Avrupa Parlamentosu, aile içi şiddete karşı mücadele için tüm Avrupa’da seferberlik başlattı. Barcelona’da büyük bir toplantı düzenlendi. Bu toplantının hemen ardından, Hürriyet’in aile içi şiddet kampanyası Berlin’de de start aldı.

Bu çok ilginç oldu. Laf olsun diye söylemiyorum. Toplantı gerçekten önemliydi. Avrupa tarihinin satır başlarının yazıldığı Berlin Parlamentosu’nun büyük toplantı salonunun, Türkler, Almanlar ve Türk kökenli Alman vatandaşlarıyla ağzına kadar dolacağını, kimsenin sıkılıp gitmeden toplantıyı sonuna kadar izleyeceğini doğrusu beklemiyordum.

Şiddet ulusal değil küresel bir sorun. Herkes kendi evinin önünü temizleyecek ama işbirlikleri olmadan sonuç almak imkansız.

İşte bu yaklaşımın hakim olduğu toplantıda, Almanya hükümeti ve Berlin eyalet parlamentosu temsilcileri de ellerini taşın altına koyma sözü verdiler.

Bazı kimselerde bir tedirinlik oldu, "Aile içi şiddet kampanyasını biz yaparsak, bu ayıp sadece Türklerin üstüne kalacak" diye.

Ayıp olacak diye gerçekleri örtmek yerine, şiddeti evlere sokmamaya bakmak lazım. Ne kadar saklasanız, rakamlar ortada. Almanya’da her dört Alman kadından biri şiddete uğrarken, bu oranın Türkler arasında iki kadından birine kadar düşmesinin nedenini soruşturup araştırmak gerekmez mi?

***

BERLİN
Eyalet Meclisi Başkanı Walter Momper, toplantıda yaptığı konuşmada çok dikkat çekici bir şey söyledi. "Türkiye bugün kadına karşı şiddet konusunda etkili kampanyalar yürütüyor. Devlet, sivil toplum ve medya bu konuda ses getiren çalışmalar yapıyor. Biz de Aile içi şiddeti yeni konuşmaya başladık"dedi "demek ki Türkiye, Avrupa ile aynı konuları konuşuyor. Aynı konularda işbirliği yapıyor. Bu da Türkiye’nin yerinin Avrupa’da olduğunu gösteriyor."

Muhabbet
’in bir milyon download edilen parçası da ne diyordu?

"Ich will nicht gehn". Gitmeyeceğim.
Yazarın Tüm Yazıları