Aydın Candabak: Nice yıllara YÖK

Aydın CANDABAK

Türk yükseköğretim sisteminde bir reform olan YÖK'ün kuruluşunun üzerinden 18 yıl geçti.

1981'de kurulan Yükseköğretim Kurulu'ndan önce, sistem beş kurumdan oluşuyordu:

Üniversiteler

Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı akademiler

Çoğu Milli Eğitim olmak üzere, değişik bakanlıklara bağlı iki yıllık meslek yüksekokulları ile konservatuvarlar

Üç yıllık eğitim enstitüleri

Mektupla öğretim yapan YAYKUR

Bu dağınıklık, kuşkusuz pek çok sorunu da beraberinde getiriyordu.

YÖK, tüm yükseköğretimi tek çatı altında toplayacak, dağınıklığı önleyecek ve kaliteyi yükseltecekti.

Nitekim bu çerçevede akademiler üniversitelere, eğitim enstitüleri eğitim fakültelerine dönüştürüldü ve konservatuvarlar ile meslek yüksekokulları üniversitelere bağlandı.

*

Kıyamet koptu tabii.

Üniversiteler, özerkliğimiz gitti diye ayaklandı.

Akademiler, yok edilmelerine isyan etti.

Bakanlıklar, ellerindeki okulları kaybetmenin korkunç acısıyla kıvrandı, sızlandı.

YÖK'ün mimarı ve tarihi başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı, inatla ve sabırla yoluna devam etti.

YÖK, bugün 18 ya- şında.

Günahıyla, sevabıyla 18 koca yılı geride bıraktı.

Çoğunlukla kızdık, eleştirdik. Bazen de şapka çıkardık.

Şimdi karşımızda 18'lik bir delikanlı duruyor. 27 üniversiteyle başladı.

Bugün 72 üniversitesi var. 53'ü devlet, 19'u vakıf üniversitesi.

1983-84'te iki ve üç yıllıklar dahil, tüm yükseköğretimde 322 bin 320 öğrenci vardı. 1997-98'de yükseköğretimdeki öğrenci sayısı 1 milyon 322 bine çıktı.

84'te 1.823'ü profesör olmak üzere 19 bin 757 öğretim elemanı varken, 98'de 7 bin 440'ı profesör olmak üzere 55 bin 444 öğretim elemanı görev yaptı.

*

Kalite düştü, üniversiteler liseleşti eleştirilerinden bugüne gelindi.

Eksikler, hatalar ve hatta ‘skandallar’ yok mu?

Maalesef var.

Ama elde de çok şeyler var.

Onları görmezden gelip, gelinen noktaya dudak bükersek, gerçeklere haksızlık etmiş oluruz.

Onun için, iyi ki doğdun diyoruz YÖK'e.

Nice yıllara...

e-mail: acandabak@hurriyet.com.tr