Ahmet KÜLAHÇI
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2016 10:01
Federal Meclis Başkanı’nın aklına nedense daha önce ‘soykırım’ demek gelmemişti. Hep ‘sürgün’ ve ‘toplu kıyım’ sözcüklerini kullanmıştı. Gauck da, Ermeni soykırımından bahseden ilk Alman cumhurbaşkanıydı. Acaba son 11 yılda Almanya’da neler değişti de ‘massaker’ (kıyım) birden ‘völkermord’ (soykırım) oluverdi?
Federal Meclis olarak bilinen Alman Parlamentosu’nun arşivlerine bakıyorum. 15 Haziran 2005 tarihli Ermeni önergesine. Önerge, o dönemde iktidarda olan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller ile ana muhalefet Hıristiyan Demokrat/Hı- ristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ve Hür Demokrat Parti (FDP) tarafından ortaklaşa sunulmuş.
Hem de “1915 yılındaki Ermeni sürgün ve katliamını anma ve hatırlama –
Almanya Türkiye ile Ermenilerin barışmasına katkıda bulunmalı” başlığı altında.
Önergede,
soykırım (Völkermord-Genozid) söylemi yer almıyor. Sürgün (vertreibung) ve kitle katliamı (kıyım) anlamına gelen (massaker) sözcüklerine yer verilmiş.
Aynı önergede, bu sürgün ve katliamda Almanya’nın ve Almanların sorumlulukları ve payının gözden geçirilip kabullenilmesi de yer alıyor. Evet, bundan yaklaşık 11 yıl önce 16 Haziran 2005 tarihinde bu önerge aynı şekliyle Alman Parlamentosu’nda kabul edildi.
İşte yaklaşık 11 yıl sonra Alman Parlamentosu’na yeni bir Ermeni önergesi sunuldu.
Federal Meclis’te grupları bulunan CDU/CSU, SPD ve Yeşiller tarafından ortaklaşa sunulan bir önerge bu. Yani 11 yıl önceki önergenin altında imzaları bulunan partilerin (FDP hariç, çünkü FDP 2013 seçimlerinde yüzde 5 barajını aşamadığı için parlamentoda temsil edilmiyor) ortak önergesi.
2 Haziran’da Federal Meclis’te görüşülecek olan yeni önerge, “101 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilere ve diğer Hıristiyan azınlıklara uygulanan soykırımın hatırlanması ve anılması” başlığını taşıyor.
Tabii Osmanlı İmparatorluğu’nun o dönemdeki en önemli müttefiki olan Alman İmparatorluğu’nun Ermenilere dönük sürgün ve yok etmeyi (vernichtung) durdurmak için çaba göstermeyip yüz kızartıcı bir rol oynadığına da yer veriliyor.
Evet, yeni önergeye imza koyan partiler, 2005 yılındaki önergeye de imza atmışlar. 2005 yılındaki önergeye imza atan ve oylamada “Evet” diyen parlamenterlerin önemli bir bölümü bugün de hala Federal Meclis’teler.
İşte bu gerçek ışığında insanın aklına ister istemez şu sorular geliyor. Acaba 11 yılda Almanya’da neler değişti?
11 yıl önceki kitle katliamı (massaker) nasıl oldu da 11 yıl sonra soykırıma (völkermord) dönüştü. Birleşmiş Milletler’in soykırım definisyonu değişmediğine göre Alman parlamenterlerin kafaları mı değişti?
Gerçi bunun sinyalleri geçen yıl Nisan ayında en yüksek düzeyde gelmeye başlamıştı.
Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert, 24 Nisan 2015 tarihinde parlamentoda yaptığı konuşmasında, “Birinci Dünya Savaşı’nın ortasında Osmanlı İmparatorluğu’nda dünya kamuoyunun gözleri önünde yaşananlar bir soykırımdır” demişti.
2005 yılı Ekim ayından beri aynı koltukta oturduğu halde Norbert Lammert’in aklına nedense daha önceki yıllarda soykı- rım demek gelmemişti.
Lammert, daha önceki yıllardaki konuşmalarında hep sürgün ve toplu kıyım sözcüklerini kullanmıştı. Neden acaba?
Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck da, Berlin’deki Dom Katedrali’nde 23 Nisan 2015 akşamı Ermeniler anısına düzenlenen bir ayinde, “Ermenilerin kaderi tarihteki kitle katliamları, etnik temizlikler, sürgünler, hatta soykırım 20’nci yüzyıla korkunç bir biçimde damgasını vuran bir örnektir” demişti.
Yani Gauck, Ermenilere dönük soykı- rımdan bahseden ilk Alman Cumhurbaşkanı’ydı. Kendisinden önce görev yapan Alman Cumhurbaşkanları Theodor Heuss, Heinrich Lübke, Gustav Heinemann, Walter Scheel, Karl Carstens, Richard von Weizsaecker, Roman Herzog, Johannes Rau, Horst Köhler, Christian Wulff, Ermeni olayları ile ilgili olarak soykırım söylemini hiç kullanmamışlardı.
Evet, son 11 yılda Almanya’da neler değişti de ‘massaker’ birden ‘völkermord’ oluverdi?