KAZAKİSTAN Devlet Başkanı Nazarbayev, ay başında Antalya’daki yazlık ikametgahında 10 gün tatil yapmış...
Resmi bir program olmadığından kamuoyunun pek haberi olmamış. Antalya’da tatillerini hiç ihmal etmiyor. Nazarbayev, Türkiye’ye resmi ziyaretini eylül ayında yapacakmış... Dün başkent Astana’da, Orta Asya’da ilk kez yapılan Avrupa Atlantik İşbirliği NATO-AVRO Atlantik Partnerlik Konseyi, Güvenlik Forumu toplantısı vardı. Kalabalık bir gazeteci topluluğunun izlediği iki günlük forumda, Orta Asya ve Kafkas bölgesindeki güvenlik sorunları, Afganistan’daki durum ve enerji gibi konular açık şekilde tartışıldı. Genel oturum başkanlığını, 31 Temmuz’da görevini tamamlayacak olan NATO Genel Sekreteri Scheffer yaptı. Üst katılım olmadığından toplantıya mesaj gönderen Nazarbayev “Nükleer silahlara karşı olduklarını” yineledi. “İsteseydik Orta Asya’da büyük bir nükleer gücü sağlardık ama biz bunu istemedik. 29 Ağustos’ta nükleer silahların ülkeden arındırılmasının 18. yılını kutlayacağız” dedi. Doğu ile batı arasındaki barışın daha da güçlendirilmesi için katkı sağlamaya devam edeceğinin de altını çizdi Kazak lideri. İki örgüte üye ülkelerin temsilcilerinden 50’nin üzerinde bilim adamı ve ilgili konularda uzmanlar vardı. Türkiye’den; Bilgi Üniversitesi’nden Prof. İlter Turan, Doğuş Üniversitesi’nden Prof. Duygu Bazoğlu Sezer, British Gas Group Enerji Holding Direktörü Mehmet Öğütçü ile Washington’daki Houston Enstitüsü’nden Zeyno Baran da toplantının konuşmacılarıydı. Türkiye’yi, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ünal Çeviköz temsil etti.
ANITSAL YAPILAR
Toplantının yapıldığı Bağımsızlık Sarayı bahçesinden güneye doğru bakıldığında 5 kilometre uzunluğunda ve bir aksın üzerinde anıtsal yapıları görebiliyorsunuz. Görkemli yapıları göz hizasıyla sıralayarak sayarsak ‘Dünya Barış ve Anlaşma Sarayı’, Nazarbayev’in Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Başbakanlık, Meclis, Senato binaları ve Kazakistan’ın yükselişini simgeleyen 105 metre yüksekliğinde Bayterek anıtı... Bağımsızlık Sarayı’nı, Dünya Barış ve Anlaşma Sarayı’nı, Fettah Tamince’nin Sembol İnşaat’ı yapmış. Bir başka anıtsal yapı da ‘Han Çadırı’ adı verilen ihtişamlı alışveriş ve eğlence merkezi; 350 milyon dolarlık bir proje. Eylül ayında açıldığında proje anlamında dünyada büyük yankı uyandıracağı söylenebilir. Kapalı buz hokeyi ve veledrom salonları dışında, Astana’ya 200 km. uzaklıktaki göller yöresi Borovoye yapılmakta olan havaalanı, 6x6’lık otoyol, tıp merkezi ve senatoryum ağırlıklı turistik tesisler ve casinolar için 15 milyar dolar harcanacak; bu Kazakistan’ın ‘yıldız’ projelerinden en iddialısıymış.
ANKARA=ASTANA
Atatürk’ün yarattığı Ankara gibi, bir Japon mimarın ekibinin kontrolünde Avrasya’nın en güzel çağdaş başkenti ortaya çıkmış, giderek de büyüyor. Nüfusu 100 binlerden bugünlerde 700 bini bulmuş Astana’nın. 2020’lerde nüfusu 1.2 milyon olarak hesaplanıyor. Son 10 yıl içinde 25 milyar dolar harcanmış kentin yaratılmasında... Kazakistan’ın yıllık petrol gelirinin 40 milyar dolar olduğu düşünülürse rüya projelerinin daha da süreceğini Kazaklar bizzat söylüyorlar. Nazarbayev’in projeleri bizzat takip ettiğini, beğenmediği hiçbir projeye izin vermediğini söylediler bize. Kazakistan, bağımsız devlet olduktan sonra, tarafsızlık politikasını dikkatlice sürdürüyor. Çok yönlü bir politika anlayışı hâkim. Bu sayede saygın bir ülke olarak konumunu giderek güçlendiriyor. Diplomatik çevrelerde, Nazarbayev’in bu coğrafyada bulunması bir şans olarak kabul ediliyor. Nazarbayev’in bir Atatürk hayranı olması ve ulu önderin ‘Yurtta Sulh, Cihanda Sulh’ anlayışının izlerini fark edebiliyorsunuz. Örneğin, sınır komşuları olan Rusya ve Çin’in yanı sıra Avrupa ülkeleriyle de yakın ilişki içindeler... ‘Şanghay İşbirliği Örgütü’nün kurucu üyesi olarak önemli bir rol oynuyor bölgede. Kazakistan, her uluslararası etkinliğin içinde yer alıyor. 2009-2011 yıllarını kapsayan ‘Avrupa Yolu’ adlı projeyle, AB ülkeleriyle stratejik partnerlikte önemli bir adıma hazırlanıyor. Bu arada Kazakistan’ın 2010’da AGİT Dönem Başkanlığı’nı, hem de BDT üyesi bir devlet olarak devralacak olması bölge açısından önemli... Devlet oluşunun henüz 17. yılında... Türkiye’nin üç katından fazla bir coğrafyaya sahip... 16 milyon nüfusu ile demokratikleşme ve ekonomi yolunda attığı adımlarla ülkesini de çağdaş bir devlet konumuna getiriyor. Kazakistan... Bağımsızlığının ilk yıllarında kişi başına 700 dolar olan milli gelir, 8000 dolar seviyesine ulaşmış... Özelleştirmeleri iki yıl içinde bitirmiş; anayasa ve yasalarında pek çok reform gerçekleştirilmiş. Dubai ile Astana’yı birbirine benzetmek isteyenler var. Bunu en iyi mimarlar değerlendirebilir. Dünyada mimarlık hocaları, öğrencilerini Astana’ya götürüp; dünyanın yaşayan en büyük mimarı İngiliz lordu Norman Foster başta olmak üzere mühendislik harikası projeleri göstermelidirler. Astana’dan ve Türk yatırımcılarının yaptıklarından da söz edeceğiz.
Artık 3 dil bileceksiniz
NAZARBAYEV, 10 yıl içinde Kazak halkının gözlerini açmış, kendi dillerini bilmeyen Kazaklara ‘Kazakça’ dilini öğrenmeleri için büyük bir eğitim kampanyası yürütüyor. ‘Ulus’ bilinci önde tutularak, Rus nüfusun ağırlığı kırılmak isteniyor. Türk cumhuriyetlerinin liderleri genellikle ‘siyaseti’ öne çıkarırken, Nazarbey siyaset-ekonomi ve kültür-eğitimini birlikte yürütüyor. Artık gençlerin üç dil öğrenmeleri gerektiğini sık sık vurguluyor. Türkiye kaynaklı ‘Turan’ gibi ‘hamaset’ anlayışından uzak duruyor. Ancak “Dilimiz, dinimiz bir, kanımız bir” diyor; Türk cumhuriyetlerinin ortak bir para çıkartmalarını, adının da ‘Altın’ olması gerektiğini sık sık söylüyor. Hükümet üyelerini uzun süre görevde tutmuyor Nazarbayev... Yeni yetişen genç kadroları, siyaset ve bürokraside öne çıkartıyor. Her liderin benimsemeyeceği bir anlayış olmasa gerek. Astana’nın başkent oluşunun 11. yıldönümü 7 Temmuz’da, Nazarbayev’in doğum günü de 6 Temmuz’da kutlanacak. Nazarbayev, doğum gününde yapılacak uydu bağlantısıyla ABD, Çin ve Rusya liderleri ile görüşecek. Gül ile bir bağlantı yok. Nazarbayev’in vereceği davetlerin yemeğini Okan Intercontinental Otel’in aşçıbaşısı Birol Dinçli hazırlıyormuş. Putin de geldiğinde özellikle Dinçli’nin menüsünden sipariş veriyormuş.
GÜLEN’İN 30 OKULU
Nazarbayev’in Kazakistan kentlerinde onun heykellerine rastlamak çok zor. İsminin bir yere konulmasına karşı çıkıyor. Diğer liderlere göre özgüveni yüksek. “Ben öldükten sonra adımı bir yere koyabilirsiniz” diyor sadece. Astana’ya ‘Nursultan’ isminin verilmesine de karşı çıkmış. Gülen cemaatinin 27 lisesinden başka birer de ekonomi koleji, uluslararası okul ve üniversitesi var. Nazarbayev’in okullarla özel bir ilgisi olduğu biliniyor. Bugün bu okullardan mezun olan gençlerin çoğu Kazak bürokrasisinde iş bulabiliyor; Türk şirketlerinde aranan isimler oluyor. Kazakistan’da önemli yatırımları bulunan Fettah Tamince, Bekir Okan ve Dr. Zeki Pilge, Ahmet H. Ayan, Kazak yönetiminin güvenine mazhar olmuş işadamlarımız. Ayrıca krizden çok sayıda orta ölçekli iş sahibi Türkler de etkilenmiş.