Sevgili Feyza Hanım, birçok mektup aldığınızı ve köşenizden herkese cevap vermek için çabaladığınızı biliyorum.
Köşenizde dönem dönem yer alan okurlarınızın saç dökülmesi problemleriyle ilgili kendi deneyimimi size yazmak istedim. Benim de saçlarım dökülüyordu kısa zaman öncesine kadar. Tanınınmış yabancı bir marka şampuanı kullanmama rağmen saçlarımdaki dökülme durmadı. O arada birisi bana “Biotin” denilen bir vitaminden söz etti. Bilmediğim bir şeyi vitamin de olsa kullanabilecek yapıda biri olmadığım için önce araştırdım. Gerçekten çok olumlu bilgiler aldım. Öncelikle Biotin bildiğimiz A ya da C vitaminleri gibi bir vitaminmiş. Genellikle saç dökülmesi sorunu yaşayanlar, daha çabuk uzayan sağlıklı saçlar ve sağlıklı tırnaklar için kullanılıyormuş; özünde birçok bitki olduğu söyleniyor. Bunun üzerine denemeye karar verdim. İlk haftadan saçlarımdaki dökülme durdu. Saçlarıma her dokunuşumda avuçlarımda birçok tel kalırdı. Yerlerden sürekli saçlarımı toplardım. Artık böyle bir sorunum yok. Ancak Biotin’i kullanmadan önce mutlaka bir doktora danışmalısınız. Güzin Abla; ayrıca hayvanları çok seven biri olarak, köşenizde sık sık sahipsiz hayvanlara yer ayırdığınızı görmekten çok memnun oluyorum. Hayvanları seven, onların haklarını hatırlayıp önemseyen bir yazar olmanız bana umut veriyor. RUMUZ: ÖZGÜN
Ah evet sevgili okurum... Ne iyi ettiniz de Biotin’i hatırlattınız, geçen yaz başı ben de kullandım. Uzun zamandır da sözünü ettiniz türde organik bitki içerikli bir şampuan kullanıyorum. Dökülme, kepeklenme ve yağlanma gibi sorunlara karşı, bitkilerin tedavi edici bileşenlerini içeren, bitki özsuları ve esansiyel yağları barındıran ve saç köklerine doğal bakım ve kalıcı onarım yapan, ısırgan otlu, organik hidrosol bazlı şampuan ve saç kremlerini tercih etmek önemli.
Aile zoruyla evlendirilince ne kadar çabalasanız da boş
Merhaba Güzin Abla; boşanmış bir genç kadın olarak sizinle sorunumu paylaşmak istedim. Eşim benimle aile zoruyla evlenmiş, evliliğe pek de sıcak bakmamıştı. Bana karşı sevgisi ve anlayışı hiç olmadı. Bunun yanı sıra onunla iletişim de kuramıyordum. Derken şiddet uygulamaya, ardından ihanete başladı. Sorunlarımızı birlikte çözmek istesem de o sürekli yakınlarına beni şikayet ediyordu. Evliliğimizi bu tarz davranışlarıyla yıprattı. 29 yaşında genç ve güzel bir kadın olmama rağmen beni istemedi. Sürekli, basit bir tartışmada dahi, bana kin besledi. Yapıcı ve iyi niyetli davransam da yakınlarıyla birlikte arkamdan atar tutar, benim hakkımda ileri geri konuşurdu. Oysa ben bütün bunları hak etmiyordum. Beni anlamak istemedi ve çok üzdü. Böyle bir evliliği yürütebilir miydim? Önerileriniz nelerdir? RUMUZ: MUTSUZUM
Dediğin gibi güzel kızım, aile zoruyla evlendirilen çiftlerde çoğunlukla sevgi saygı görülmüyor. Aslında bütün suç ailelerde olsa da, zorla evlendirilen taraf, sanki o karşısındaki insanın söz hakkı varmış gibi, ona kin duyuyor, öfkesini ondan alıyor. Burada en acı olan ise, bu tür evliliklerde sevgiye yer olmaması, eşlerin bu zoraki evlilikte bir tür düşmanlık yaşamaları. Senin durumunda boşanman kaçınılmazmış kızım, sakın boş yere kendini suçlama. Sen elinden geleni yapmışsın ama evliliğini kurtarman mümkün olmamış. Ki bu da çok doğal. işte bütün bu yaşananlara rağmen, aileler bu takıntılarından asla vazgeçmiyorlar ya, ben asıl buna şaşıyorum.
Sevgili okurlarım? Başta Atatürk gençliği olmak üzere, Türk Milleti’nin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı gönülden kutlarım. Bu vesileyle bir yabancının gözünden Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili bir yorumu sizlerle paylaşmak istedim. “Kahramanlıklarını göz önüne aldığımda rahatlıkla diyebilirim ki tarihte Mustafa Kemal Atatürk kadar ülkesi için büyük işler başarmış bir lider daha yoktur? ” T. Oliver