Aria ve Aycell'i süründürmeyin

GEÇEN hafta ‘‘İkinci Ulusal Telekomünikasyon Düzenlemeleri Sempozyumu’’nda konuşan T.Telekom Genel Müdürü İbrahim Alptürk, Turkcell ve Telsim'i hedef alarak ‘‘Aria ve Aycell'i süründürmeyin’’ demiş.

Ayrıca, ‘‘Biz şu an sektördeki arkadaşlarımızla rekabet edelim desek, ciddi şekilde yanlış yaparız, kırıcı ve yıkıcı oluruz. Kimse nefes alamaz. Bunu, emin olun yapmak istemiyoruz ve yapmıyoruz’’ şeklindeki ifadesiyle de Turkcell ve Telsim'e ciddi bir ‘‘tehdit’’ savurmuş.

Bir mesele, baştan bir defa yanlış ele alındı mı, durumu düzeltmek için hata üzerine hata yapmaktan başka çare kalmıyor. Gerek Telekom'u özelleştirmenin amacı, gerek GSM operatörlüğü yapacak firmalara işletme lisansı (imtiyazı) satışı, ilk gününden itibaren yanlış idare edildi. Bu hükme nereden mi varıyorum? İşte ispatı:

1. Telekom bir türlü özelleşemedi ve özelleşme değerinden çok şey kaybetti. Üstelik, geçen yıl ciddi bir siyasi-mali krize sebep oldu.

2. En büyük ve dolayısıyla en kárlı olması gereken Turkcell, hálá yüzde 14 döviz faizi ile tahvil çıkartıp, borçlarını döndürmeye ve faaliyetini fonlamaya çalışıyor. Henüz hissedarlarına tek bir kuruş temettü dağıtmış değil. Ufukta da böyle bir şey gözükmüyor.

3. Telsim'in hal-i pürmelali ortada. Kendisine cihaz satan ‘‘stratejik iş ortakları’’ Motorola ve Nokia ile başı belada. Amerika'da mahkemeye düşmüş durumda. Ödeyemediği borçlarının tutarı 3 milyar dolar.

4. Aria, yabancı yatırımcısını hayal kırıklığına uğrattı. Yerli yatırımcıdan bahsetmesem daha iyi. Firma, feci şekilde zarar ederek, varlığını sürdürmeye çalışıyor.

5. Aycell, Telekom'un devlet gücüne dayanarak kendine rant yaratmak peşinde. Şimdilik sadece zarar üretiyor. Sözde ileride Telekom özelleşirse, karnında GSM lisansı taşıdığı için değeri yüksek olacak.

* * *

Türkiye'de ekonominin bir türlü belini doğrultamaması boşuna değil. Hemen hemen hiçbir projeyi ‘‘yatırıma tahsis edilen kaynakların en yüksek getiriyi sağlaması’’ ana fikri üzerine inşa etmiyoruz. Total sistemi, yani ülke ekonomisini değil, bir alt kümeyi optimize etmeye çalışıyoruz. İktisatçı deyişiyle hep ‘‘sub optimization’’ kararları alıyoruz. Bu yüzden ulusal ekonomimizin verimliliği (prodüktivitesi) artmıyor. Milli gelir, yani halkın refahı yükselmiyor. Mesela, Türkiye'de yeni bir GSM operatörüne hiç ihtiyaç yokken, sırf ‘‘bütçeye gelir olsun’’ diye üçüncüsünün kurulmasına izin veriliyor. Sanki bu yetmiyormuş gibi, ‘‘Telekom'un da hakkı var aman yanmasın’’ gibi çocuksu bir gerekçeyle dördüncüsü kuruluyor.

Aria ve Aycell olmasa, vatandaş bugün ve gelecekte cep telefonu abonesi olamayacak mı? Mevcut firmalar, şebeke kapasitelerini genişletmeyecek miydi? Ne sağladı bu yeni GSM operatörleri ülke ekonomisine, yarattıkları zarardan başka? (Doğal tekel veya oligopol piyasalarında rekabet ve Düzenleyici Üst Kurul'ların, serbest pazar ekonomisinin içindeki işlevini cumartesi günü işleyeceğim.)

SON SÖZ: Devletsen devletliğini; şirketsen haddini bil.
Yazarın Tüm Yazıları