Selİn Mamacı Keskiner, ABD’de annelerin bilgilenmesi, kendilerine daha fazla zaman ayırabilmesini amaçlayan bir programı Türkiye’ye getirip İzmir’de başlatmış.
Henüz birkaç etkinlik yapmalarına rağmen gösterilen ilgiye onlar bile şaşırmış. Selin Hanım’ın da dediği gibi annelerin olduğu her yerde onlar için yapılacak projelere ihtiyaç var. Çünkü annelik dünyanın en zor işi...
Æ Eğitiminiz ne üzerine?
Æ İzmir Özel Tevfik Fikret Lisesi ve Bilkent Üniversitesi Otel İşletmeciliği Bölümü mezunuyum. İstanbul Swissotel’de çalıştım. Daha sonra reklamcılık eğitimi de aldım ve Ankara’da bir ajansta çalıştım. Yaklaşık 4-5 sene bir turizm geçmişim de oldu.
Æ Anne ve çocuklar üzerine çalışma fikri nasıl ortaya çıktı?
Æ 2006’da hamileyken ABD’ye gittim. Florida’da akrabalarım var. Kuzenim Barbara’nın annelerin boş zamanlarını değerlendirmesini sağlama çalışmalarını gördüm. Programı New York’ta görmüştü. ’Neden bu işi Türkiye’de yapmayı düşünmüyorsun, Türkiye haklarını verelim’ dedi ve Divine Events kuruldu.
Æ Nedir bu proje?
Æ Annelerin kendilerine zaman ayırmalarına yönelik bir çalışma. Çünkü anne olduktan sonra herkes içe dönüyor, görüştüğü kişiler azalıyor. Bundan yola çıkarak annelerin sosyalleşmesine, bilgilenmesine, kazandıkları deneyimi başka annelerle paylaşabilmelerine yönelik çalışma. Yaşadığım şehir İzmir’de başlattım ama aslında bu, annelerin olduğu her yerde ihtiyaç olan bir konu.
Æ Ne amaçlıyorsunuz?
Æ Amacımız, anneleri mutlu etmeye çalışmak. Çünkü anne mutlu olursa ailedeki herkes mutlu oluyor. Beraber yaşadığımız paylaşımlardan hepimizin bir şeyler öğrenmeyi de amaçlıyoruz. Ben de onlardan bir şeyler öğreniyorum. Onlar da konuşmacılardan öğreniyor. Herkes bir sinerji içerisinde bir etkileşim içerisinde birbirinden bir şeyler öğreniyor. Hayatın esas amacı bilgi zaten.
Annelerin genel problemi kendilerine zaman ayıramaması
Æ Konuları nasıl belirliyorsunuz?
Æ Annelerin isteklerine göre konular şekilleniyor. Toplantılarımıza gelenler, anket formumuzdan dinlemek, bilgilenmek istedikleri konuları işaretliyor, biz de dikkate alıyoruz. Mesela 21 Şubat için belirlenen konu çocuklarda beslenme bozuklukları ve obezite çünkü anneler bu konuda sıkıntılı.
Æ Türk anneleri ya da İzmir’deki anneler en çok neden şikayetçi?
Æ Annelerin genel problemi kendilerine zaman ayıramamak. Bunun dışında belli yaş dönemlerinde çocuk kaynaklı sıkıntılar oluyor. Mesela bir ergen annesiyle yeni doğan annesinin sıkıntıları farklı. Hepsine değinmeye çalışıyoruz. 28 Şubat’ta sınav stresi yönetimi var. Çünkü aileye yansıyor. Çocuklar o kadar çok sınava giriyor ki, annelerin de duygu yönetimini çok iyi yapmaları gerekiyor.
Tüm sorumluluk bizim omuzumuzda
Æ Babalara yönelik neler var?
Æ Bir iki konumuz var, biri; baba olmaktan korkan erkeklere yönelik, diğeri de dinleyen baba olmak. Babaları baba olmaya hazırlayacağız. Bizim toplumumuzun yetişme sürecinde babamızla aramızda bir mesafe oluyor, babalar biraz mesafeli duruyor. Şimdi yeni nesil babalar böyle değil. Daha dokunmatik daha duygularını dışa dökebilen, o anda sevdiğini söyleyebilenler çoğunlukta. O açıdan babaları da çok fazla unutmadık. Ama konumuz daha çok anneler. Çünkü annelerin omuzlarındaki yük çok fazla; hem evin düzeni hem bakımlı bir kadın olmak hem çocuğunu çok iyi yetiştirmek.
Æ ABD’de de kadınların mükemmel olma kaygısı var mı yoksa bize mi özel?
Æ Bence Türkiye’de anne olmak daha zor çünkü orada yemek yapmak bile bir kaygı değil. biz çocuğumuza aman sebze de yesin, meyve de yesin derken onlar hazır yemekler yapıp hiç uğraşmıyorlar.
Emekli olma şansımız yok
Æ Anneniz, kayınvalideniz ’nereden çıktı bu, biz çocuklarımızı güzel yetiştirdik işte’ demiyor mu?
Æ Hayır, hatta onlar da katıldı toplantılara. Zaten toplantılarımızda yarı yarıya yaş katılımı var. Çünkü anneliğin yaşı yok, emekli olmak yok. Ben de 30 yaşındayım, anneyim ama annem hala bir takım şeyler için kaygılanıp telefon açıyor. Türk annesi olmakla da ilişkisi var tabii, Türk anneleri emekli olamıyor.
Æ Bu tip aktivitelerden sadece belli kesimdeki anneler yararlanabiliyor. İmkanları daha dar olan anneler için projeleriniz var mı?
Æ İster istemez o kitle oluşuyor. Ama biz diğer annelere de ulaşmaya çalışacağız. Mesela ergenlikte ebeveyn olmak diye bir konumuz var, daha düşük gelir düzeyindeki anneleri toplayıp bedelsiz eğitim vermeyi düşünüyoruz. Bu tip sosyal sorumluluk projelerini önemsiyoruz. Zaten konuşmacılarımızın çoğu gönüllü. Ücretli aktiviteler kadar ücretsizler de var.
Æ Anneler size nasıl ulaşıyor?
Æ Birbirlerinden duyuyor ya da www.divineizmir.com internet adresimizden ulaşıyor.
Amerikalı annelerin en büyük sorunu obezite
Æ Proje şu anda ABD’de ne aşamada?
Æ Onlar gayet güzel devam ettiriyor. Ayda 2-3 kere toplanıyorlar. Şimdi bir senedir devam ettiği için kemikleşen bir katılımcı portresi var. Tabii bizimde hedefimiz o doğrultuda.
Æ ABD’deki annelerle Türk annelerin sorunları farklı mı?
Æ Aslında çok farklı değil. Onlarda en belirgin problem obezite. Orada anneler bizim annelerimizin aksine çocuklarına çok kaliteli zaman ayırmıyor. Belki bu bizim çağımızın da sorunu olabilir ama televizyonu açıp çocuğu karşısına oturtup kendi işlerini yapıyor. Biraz da fazla çocuk sahibi oluyorlar. Devlet destekleri kuvvetli olunca yaşam standardı kaygıları bize göre daha az. Gerçi şimdi orada da kriz var anneleri de etkilemiştir mutlaka.
Æ Çocuk yetiştirme konusunda bariz ayrılıklarımız var ama değil mi?
Æ Evet. Biz çocuklarımızın hayatlarına müdahale ediyoruz ki bence gelenek göreneklere bağlı olmak güzel. Onlar ergenlik yaşına geldiği zaman kendi hayatını kurması için özgür bırakıyor. Bunun iyiliği kötülüğü tartışılır. Onlarda alkol, uyuşturucu gibi sorunlar yoğun. Belki bizde de var ama yoğun boyutta değil.
Dernek değiliz ama ticari amaç da gütmüyoruz
Æ Annelere bir tür danışmanlık mı yapıyorsunuz?
Æ Danışmanlık firması değiliz. Sadece pedagoglar, psikologlar gibi, konusunda uzmanları annelerin öğrenmek istediği konularda konuşmacı olarak getiriyoruz. Bunu bir kahvaltı ya da öğle yemeğinde, belki yeni çıkan bir markanın tanıtımıyla birleştirerek annelere 2-3 saat keyifli zaman geçirtiyoruz. Bir çok şey birarada; eğlenmek, bilgilenmek, dostluk, paylaşım, yardım projeleri, yardımlaşma. Bu yüzden bize zaman ayırmaları gerekiyor. Çünkü bu, onlar için yapılan bir çalışma.
Æ Ticari bir kuruluş musunuz yoksa bir dernek mi?
Æ Bir dernek değiliz. Ama şu anda ticari amaç gütmeyen bir ticari kuruluşuz.
Æ Bu nasıl oluyor?
Æ Anne-çocuk konusu çok da fazla ticarete dökülecek konu değil. Ama zamanla olabilecek büyük projeler ya da sponsorluklarla tabii ki daha farklı ivmeler kazanır. Biraz uzun soluklu bir proje.