Fiyat, görünüş ve donanımlara baktığımız zaman Megane sınıfındaki 'en'ler arasında yer almıyordu. Fakat Megane IV, tüm bu tabuları yıkma niyetiyle gelmiş.
Ülkemizde büyük bir kitleye hitap eden bu otomobil, yeni yüzüyle kesinlikle bizi şaşırtmayı başardı. Megane'ın geçirdiği evrimi, birlikte derinlemesine inceleyelim.
Araçla ilk karşı karşıya geldiğimizde direkt dikkatimizi çeken şey tasarımıydı, bu yüzden ilk önce buraya değinmek istiyorum.
Ön bölüme baktığımızda, değişim rüzgârının getirilerinin ilk detayı büyük Renault amblemi olarak göze çarpıyor. Ancak buradaki görsel açıdan en önemli ve en dikkat çekici nokta kesinlikle, markanın tabiriyle 'C şeklindeki' LED farlar. Megane bu farları ağabeyi Talisman'dan ödünç almış ve kesinlikle başarıyla taşımış. Gündüz harika bir görüntü çizen bu detay, gece saatlerinde biraz absürt bir görünüm alıyor. Yine de farların Megane'daki en güzel detaylardan olduğunu söylemeden edemeyeceğim.
Megane IV, daha önceki modellerinde - döneminde yarattığı etkiden dolayı Megane II'yi tenzih ederim - pek de iddialı olmayan dış görünüşte bir evrim geçirmiş. Clio IV, Captur ve Kadjar ile bize tasarım anlayışındaki değişimin sinyallerini veren Renault, C segmentindeki başarılı modeline de yeni dizayn kıyafetini giydirmiş. Daha yuvarlak ve sade hatlara sahip Megane III'ten sonra dördüncü jenerasyon, keskin ve kıvrımlı hatlarla karşımıza çıkıyor. Hatta biraz ileriye gidecek olursak Megane III'den sonra yeni Megane tam anlamıyla devrim niteliğinde.
Hatlardan bahsetmişken, araç 64 mm uzamış. Selefine göre 25 mm alçalan Megane IV, iz genişliğinde ön bölümde 47, arka tarafta da 39 mm'lik bir artış yaşamış. Bunu GT Line paketiyle birleştirdiğinizde karşınıza oldukça oturaklı ve sportif bir tasarım çıkıyor.
Arka bölüme geçtiğimizde, yine ağabey Talisman'dan alınan farları görüyoruz. Bagaj kapağında ambleme kadar uzanan LED'ler, tamponun altında bulunan 'GT Line Grisi' difüzörle birleşince araca çok güçlü bir görünüm katmış.
Megane IV, sadece dış tasarımıyla değil, iç kısımdaki işçilik ve detaylarıyla da etkileyici bir otomobil.
Bir klasik olarak kabinde kullanılan plastiklerle başlayalım. Kapılar, gösterge paneli ve torpido bölmesinin olduğu yerde kullanılan plastikler oldukça yumuşak ve kaliteyi hissettiriyor. Standart olarak 7", opsiyonel olarak 8.7" boyutunda (1000 TL) olan R-Link bilgi eğlence sisteminin bulunduğu çerçevedeyse plastiklerin sertleştiğini görebiliyoruz.
Direksiyona oturduğunuzda, spor koltuğuyla otomobil size kendinizi güvende ve gaza basmaya hazır hissettiriyor. Yan bölgedeki ve bacak tarafındaki destekler oldukça başarılı. Ancak 6. vitese geçiş konusunda yan destek kolunuza biraz engel olabiliyor, ergonomik olarak düşündürücü bir detay.
Gösterge paneline gelmeden önce, R-Link'in size sunduğu şeyleri kısaca bir gözden geçirelim. Öncelikle uyarayım, bu sisteme yabancıysanız biraz zorlanacaksınız. Ancak korkmayın, oldukça kullanışlı olan R-Link'e bir kere alıştığınız zaman onu gerçekten seveceksiniz.
Kendi kullandığım menü ekranında üst bölümde navigasyon, onun hemen altında da radyo sekmesi vardı. Navigasyon size en kısa mesafeleri gösteriyor, trafik konusunu hesaba katmakta da fena sayılmaz. Ancak arama konusunda sizden sokak adı istemesi, benim gibi gitmek istediği yerin adını yazıp aratmaya alışmış insanlar için biraz zorlayıcı olabiliyor. R-Link otomobilinizi kişiselleştirmeniz için size birkaç seçenek sunuyor. 5 farklı ambiyans aydınlatması rengi - mavi, yeşil, sarı, kırmızı ve mor - ile 4 farklı gösterge paneli seçeneği arasından en sevdiklerinizi kombinleyebilirsiniz. Bu özellik oldukça hoşuma gitti, otomobille aranızdaki bağı arttırırken bir yandan da içinizden Renault'nun ince düşünce stilini takdir ediyorsunuz. Yine de 4 farklı gösterge panelinin hiçbirinde kaçıncı viteste olduğunuzun gösterilmemesi, bana kalırsa böylesine 'spor ruhlu bir otomobil' için büyük bir eksiklik.
8.7" boyutundaki bu bilgi eğlence sisteminden otomatik klimayı, sürüş modlarını ve çeşitli ayarları düzenleyebiliyorsunuz; aynı zamanda Driving Eco2 sekmesinden aracı ne kadar ekonomik kullandığınızı da takip edebilirsiniz.
Megane, opsiyonlar arasında sunduğu Head-up Display (1500 TL) ile, sınıfına işi oldukça ciddiye aldığının mesajını açıkça vermiş. Hızınızı, şerit ikaz sistemi, önünüzdeki araçla aranızdaki mesafe ve kullandığınızda navigasyon yönergelerini görebileceğiniz bu sistem oldukça kullanışlı. Bu sistemin yüksekliğini R-Link sisteminde 'Ekran' sekmesinden ayarlayabiliyorsunuz. Sürüş esnasında gözünüzü yoldan ayırmanıza gerek yok, gerçekten kullanışlı olduğunu söylemeliyim.
Boyutların büyüdüğünden bahsetmiştik, bu da bize 434 litrelik bagaj hacmini açıklayabiliyor. Ancak arkadaki diz mesafesi konusunda herkesin mutlu olabileceğini söyleyemem. 172 cm boyunda birisi olarak oldukça rahat seyahat edebildim ancak boyut olarak benden daha büyükseniz - gerçekçi olalım, çoğunuz öylesiniz - biraz sıkıntı yaşayabilirsiniz.
Kabindeki en büyük eksiğe değinerek söyleyeceğim şeyleri bitireceğim. Megane IV'te arka görüş yok denecek kadar az. Arka koltuklarda tercih edilen büyük kafalıklar gerçekten sizi kötü etkiliyor.
Yine de evrim geçirmiş bir araca yakışacak şekilde kabinin genel kalitesi oldukça başarılı.
Megane III, sürüş açısından çok iddialı bir otomobil değildi ve muadillerine göre biraz zayıf kaldığını söyleyebiliriz. Yeni Megane'da en çok merak edilen şeylerden birisi de buydu.
Test ettiğimiz araç GT Line donanımın 6 ileri manuel şanzımana sahip versiyonuydu. Daha önce kullanıldığını gördüğümüz 130 bg'lik 1.6 litrelik motor, ön tekerleklere 320 Nm tork iletiyor. Otomobilin maksimum hızıysa 198 km/s.
Rakamlara baktığımızda 10.0 saniyede tamamladığı 0-100 km/s haricinde ters bir şey görünmüyor. Hızlanma değeri bu olsa da, Megane IV oldukça seri bir araç. 130 bg güç üreten 1.6 litrelik motor oldukça çok yönlü. İstediğiniz takdirde oldukça iyi performans gösterebilen bu güç ünitesi, yakıt tasarrufu yapmak istediğinizde de size oldukça yardımcı oluyor.
Bunları kanıtlmak için katalog verisi olan 4.0 lt/100 km değerini belirtmem ve bu kuru cümlelerle sarf etmem, sizi ikna etmeye yetmeyecektir. Bu yüzden biraz deneyimsel verilerimi aktarmak istiyorum: Temel aldığım yolculuk yaklaşık 45 km sürdü. Genel olarak akıcı olan trafikte 44 km/s ortalama hız ile yakaladığım tüketim değeri 4.3 lt/100 km. Evet, Renault gerçekçi değerler veriyor. Bu araç gerçekten ekonomik de olabilen bir yapıda. Ancak bunun için gaza bastığınızda hissetmekten keyif alacağınız 320 Nm torka ve 130 bg güce karşı koymalı ve sakin kullanmalısınız. Aksi takdirde araç 'performans otomobili' karakterine çabucak giriyor. Bu çok yönlülük iyi bir şey, ancak aracın spor otomobil ile günlük otomobil arasında kalmasına neden olmuş.
Renault'un Megane IV GT Line'da kullandığı direksiyon görsel ve işlevsel açıdan oldukça başarılı. Spor karakterinde oldukça iyi bir sertliğe sahip direksiyon, normal hâlinde 'bana göre' fazlasıyla yumuşak.
Süspansiyon konusuna gelirsek, araç GT Line arması taşımasına rağmen son derece konforlu. Süspansiyonlar bir 'spor otomobil' için biraz yumuşak kalmış. Ancak darbe sönümleme konusunda oldukça başarılı olan Megane, yol tutuşunun iyiliğini de biraz buna borçlu.
Frenler, gözünüzü arkada bırakmayacak bir performans ile aracı doğrultusunu bozmadan kolayca yavaşlatabiliyor/durdurabiliyor. Şunu eklemeliyim, fren pedalında hafif bir boşluk var. İlk başta size oldukça kör davranan pedal, kısa bir deplasman sonrasında oldukça güçlü bir fren kuvveti sunuyor. Tabii ki bu durum, alışma süresinden sonra avantaja dönüşebilecek bir şey.
Renault’nun Kadjar ve Talisman modellerinde kullanmış olduğu modüler platform, Megane’a keyifli bir sürüş karakteri kazandırarak belki de en büyük eksiklerinden birini kapatmış oluyor. Alkantara kaplı spor koltuklar hem iyi destek sağlıyor hem de sürüş pozisyonuna katkıda bulunuyor.
Megane IV, bir önceki jenerasyonun eksikliklerinin büyük bir kısmını kapatmış görünüyor. Tasarım kesinlikle çok iddialı, performansı ve yakıt ekonomisini bir arada sunan bir dizel motor, genel anlamda başarılı sürüş karakteristikleri öne çıkan özellikleri olarak görünüyor.
94.000 TL’ye alıcı bekleyen GT Line için uygun fiyatlı demek biraz zor ama Megane IV sıradan bir otomobil değil.
Renault C segmentini karıştırma konusunda oldukça iddialı, haksız olduklarını söyleyemeyiz.