Santorini gerçekten olağanüstü bir ada. Seyrine doyum yok. Ama, bir de adanın oluşumu konusunda bilginiz varsa gördükleriniz size daha büyük heyecan veriyor. Çünkü aslında bir volkanın ağzındasınız ve bulunduğunuz yerin dünyada eşi yok...
BU NE FİYAKA
KISA HABERLER... Kuzey Ege’de bu yaz Tayland güzeli Krabi |
İPLERE ASILAN SALKIM SAÇAK AHTAPOTLAR
Adanın, volkanik taşlarla döşenmiş tertemiz daracık sokaklarında dolaşırken alın elinize fotoğraf makinenizi, doyamayacaksınız karşılaştığınız güzellikleri, kompozisyonları saptamaya (döndüğünüzde seyretmeye de). Siz de çekebilirsiniz daha önce gazetelerde, internet sitelerinde görmüş olabileceğiniz manzaraları. Bir binanın duvarına yaslanıp uzamış kökü küpte begonvilleri, arkasına muhteşem mavisiyle Ege’yi almış iki iskemle ve ortalarındaki masayı görüntülerken yalınlığı, yalnızlığı ve belki de aşkı düşünebilirsiniz. Lokantalarda pencerelerinin önünde iplere astıkları “bir ahtapot bacağı, bir biber” dizisi ile güneşte kurutulmuş balıkları ve domatesleri kameranıza kaydedebilirsiniz. Ardından kendinizi Santorini şarabı eşliğinde güzel bir balık ziyafetiyle ödüllendirebilirsiniz. Yemekten sonra çıkacağınız kısa bir yürüyüş sırasında, volkanik taşlardan yapılmış takılar, sevimli eşek, katır biblolarının satıldığı küçük dükkanları dolaşmak ilgi çekici olabilir. Daracık temiz yollarda gezinirken sık sık rastlanılan mavi kapılı sanat evlerine girip dolaşmanızı öneririm. Işıldayan beyaz yapıların çevresinde değişik renkli arazi katmanlarıyla, karşıda mavi Ege ve bakir adaların size gülümsediği, günbatımının insanı içine çekecek kadar güzel olduğu bu adada halk sanatla uğraşmanın dışında ne yapar, diye düşünebilirsiniz. Elbette, sanatseverleri, doğa severleri, gezginleri ağırlamak için balık da tutarlar, bağlarında üzüm yetiştirip şarap da yaparlar ve konuklarını ağırlayıp onlara hizmet ederler. Bu arada, sokakları çevreleyen begonvilli beyaz duvarların üzerinde rastladığınız, “sokak kedilerine yardım edin lütfen” yazılı kutuyu görmezden gelmeyin. Yanında nöbet bekleyen üç renkli dişi kediyi sevmeden geçmeyin, karşılığını göreceksiniz.
BAĞLARIN, ŞARAPLARIN SIRRI
Volkanlarla insanlar arasında sanki manyetik bir çekim var. Volkan patladığı zaman püsküren küller daha sonra verimli araziler oluşturur. Bu alanlar da bağcılık için çok uygun. Buralarda bağ yetiştirip üzüm alıyorlar ve şaraba dönüştürüyorlar. Ne keyif!
Santorini’de de çok bağ var ve elbette Santorini şarabının lezzetine de doyum yok. Santorini halkı, adalarının güzelliğinin yanında şaraplarıyla da öğünüyor.
Santorini’ye eylülde gitmek üzere yerinizi şimdiden ayırtmanızı öneririm. Çünkü güneş eylülde size tepeden değil karşıdan, gözünüzün içine doğru bakacaktır.
Hani derler ya, yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat. Ben de anlattım işte...
FİLİZ ÜSKÜL'ÜN İZLENİMLERİNİN TAMAMINI BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ