54 yaşındaki Sharon Martin, Temmuz 2021'de kanlı bir suç mahalli olduğuna inandığı yere uyandığında dünyası alt üst oldu.
Yatak odasının her yerinde kanın yanı sıra kocası Chris'i vurduğunu düşündüğü silahı da canlı bir şekilde görebiliyordu.
Ama gerçekte orada hiçbir şey yoktu ve Chris güvendeydi ve onun yanında mışıl mışıl uyuyordu.
KOCASINI ÖLDÜRDÜĞÜNÜ SANDI!
Yaptığını düşündüğü şeyin korkusuyla çığlık atması, neler olup bittiği konusunda kafası karışmış olan kocası Chris'i uyandırdı.
Kendine gelip kocasının iyi olduğunu anladıktan sonra Sharon Martin yatağının kenarına oturdu. Sanki kendisini yukarıdan 'bir kukla tarafından kontrol ediliyormuş' gibi hissediyordu…
Bristol'daki Southmead Hastanesi'ne kaldırılan Martin'e burada beyninde sıvı ve kist olduğu söylendi. Oysa durum düşünülenden çok daha korkutucuydu.
PARKINSON HASTALIĞI İÇİN BİR KLİNİK DENEYE KATILMIŞTI
Parkinson hastası olan Martin’e hastalığının tedavisi için henüz klinik deneyleri yapılan bir titanyum implant takılmıştı.
Talihsiz kadın, hastalığın hayatı kâbusa çeviren etkilerini hafifletmek için kullanılan bu implantlardan birini henüz deneme aşamasındayken, olaydan birkaç sene önce taktırmıştı.
Sharon'ın sol kulağının arkasına yerleştirilen implant, başlangıçta harikalar yarattı ve titremelerini tamamen durdurdu, ancak deneme katılımcıları arasındaki genel sonuçlar yetersiz olduğu için bu deneme rafa kaldırılmıştı.
Ancak buna rağmen implant Sharon'ın beyninden çıkarılmadı ve başına geleceklerden habersiz olan kadın bu şekilde yaşamaya devam etti.
KORKUNÇ HALÜSİNASYONLARIN SEBEBİ ORTAYA ÇIKTI
Ve en sonunda yıllarca beyninde takılı yaşadığı implantın bir enfeksiyona sebep olduğu ortaya çıktı. Uykusundan uyanıp korkunç halüsinasyonlar görmesine neden olan ve kendisini kocasının katili sanmasına yol açan da bu enfeksiyondu!
“Sabah 6 gibi ilaç almak için uyandım ama kocamı öldürdüğümü sandım. Cesedini, silahı, kanı gördüm. Her şey sanki bir filmden fırlamış gibiydi. ‘Chris, seni ben mi vurdum?’ diye bağırıyordum. Her şeyi görebiliyordum”
Sharon Martin yaşadığı kâbus gibi anları böyle tarif etmişti. Kadının gördüğü bu halüsinasyon zihninde yer etti ve aynı sahneyi defalarca başa sarılmış bir film gibi görüp durdu.
En sonunda da bu yüzden terapi görmek zorunda kaldı: Uzmanlar onu kocasının katili olmadığına, bu gördüklerinin gerçek olmadığına inandırmaya çalıştılar.
Bayan Martin ilk olarak 2014 yılında klinik denemeye katılmış ve başlangıçta bu yeni tedaviden fayda görmüştü.
Titremeleri yok olmuş, daha iyi yürüyebilmeye, dengesini bulmaya başlamıştı.
Parkinson hastalığı, dopamin seviyelerinin düşmesine neden olan beyin sinir hücre hasarının yol açtığı, elde titreme ile başlayan, kas sertliği yanı sıra denge kaybı gibi kontrolün bulunmadığı belirtiler gösteren ve yavaş ilerleyen nörolojik bir hastalıktır. Son yıllarda beyin implantları Parkinson hastaları için belirtileri hafifleten ve hayatı kolaylaştıran bir çözüm olarak yaygın şekilde kullanılıyor.
Martin “Titanyum implant sol kulağımın arkasındaydı. Her ay bunu takıyorlar ve sonra beynimize bir sürü kateter bağlıyorlardı. Sonrasında her şeyin yoluna gireceğini söylediler” diyordu.
BEYNİNDE TÜMÖR OLDUĞUNU SANDILAR
Ancak 2021'de yaşadıklarından sonra doktorlar önce beyninde tümör olduğunu sanmış, sonra yapılan ameliyatta da her şey aydınlanmıştı.
Sharon Martin’e takılan implant sıvı ve kist içeren korkunç bir beyin iltihabına yol açmış ve ona bu korkunç anları yaşatmıştı.
"Herhangi bir özür ya da başka bir şey almadım. Bana bunun denemenin bir parçası olduğu söylendi” diyen kadın delirdiğini sanmış ve “benliğini kaybettiğini” hissetmeye başlamıştı.
“Bazen hala nerede olduğumu bilmiyorum. Rastgele anlarda kendimden geçiyorum” diyen Sharon Martin “Her şeyi Parkinson'un ilerlemesine bağlıyorlar ama ben farklı olduğunu biliyorum. Bence gerçek Sharon çoktan gitti” diyerek içine düştüğü kâbustan bir türlü uyanamadığını itiraf etti.
"ÇOK ÜZGÜNÜZ" DEMEKLE YETİNDİLER
North Bristol NHS Trust Baş Tıbbi Sorumlusu Tim Whittlestone ise Martin’in açıklamaları üzerine “Bu kişinin endişelerini duyduğumuz için çok üzgünüz ve dile getirdiği sorunları uygun bir şekilde inceleyebilmemiz için kendisini doğrudan bize ulaşmaya teşvik ediyoruz” demekle yetindi…