Bu arayışın altında da aslında ölümü yenmek ve insanlık için sonsuz yaşama erişmenin sırrını ele geçirmek var.
Tarih boyunca sayısız masallar, efsaneler, mitler anlatılmış, filozoflar ve bilim insanları bu soruya cevap aramış durmuş…
İNSANLIK VAR OLDUĞUNDAN BERİ ÖLÜMÜ YENMEK İÇİN UĞRAŞIYOR
Sonsuza kadar yaşamak, ölümü yenmek mümkün mü? Yakın zamana kadar cevabı ya hayır ya da belirsizlik olan bu soru hakkında artık verilecek bambaşka bir cevap var: Bu şimdilik bir teoriden ibaret olsa da evet. İnsanlar sonsuza kadar yaşayabilir!
Bilim insanları ve fütüristik (geleceğe dair) öngörüler yaşlanmanın durdurulacağı yılı bile işaret ediyor. Üstelik de bu tarih düşündüğümüzden çok daha yakın.
Yaşam beklentisinin yani insanların ortalama ömür sürelerinin giderek uzadığı bilinen bir gerçek.
SONSUZ YAŞAMIN SIRRI 2030’DAN SONRA ELLERİMİZDE OLABİLİR
2030 yılından itibaren ise yaşlanmaktan “kaçabilmeye” ve böylece ölümü ertelemeye hatta tamamen alt etmeye hazır olabiliriz. Bu teori “Longevity escape velocity” (Uzun ömür kaçış hızı) olarak adlandırılıyor.
Aslında bir fizik teorisinden hareketle hayata geçirilmeye çalışılan bu teori adını nesnelerin belirli bir hızda yerçekimine karşı koyabileceğini ifade eden temel fizik ilkesi olan “kaçış hızı” yani “escape velocity” teriminden alıyor.
YAŞLANMA HIZINDAN KAÇMAYI BAŞARIRSAK…
Bu öngörünün arkasında tamamen bilim var. Yaşlanma hızının takvim yaşımızdan daha yavaş ilerlemesi anlamına gelen bu teoriye göre bu gerçeğe dönüştüğünde kaç yaşında olduğumuzun hiç önemi bile kalmayacak.
“Uzun ömür kaçış hızı” kısaca, çok uzak olmayan bir gelecekte, tıpkı yerçekiminde kaçarken olduğu gibi, insanların ölümün zayıflatıcı çekiminden kaçabileceklerini ve süresiz olarak yaşayabileceklerini öne sürmekte.
Ebedi gençlik arayan bilim insanları ve bu uğurda servet harcayan yatırımcılar LEV’in ölümsüzlüğe giden biletimiz olduğunu söylüyor. Buna bilim dünyasının yaptığı yorum ise “Keşke bilim bunu nasıl nakde çevireceğini bulabilse” oldu. Şimdilik…
LEV (Longevity escape velocity) şimdilik sadece bir teori olsa da, destekçileri yaşlanma bilimindeki hızlı ilerlemeler göz önüne alındığında bunun çok değil on yıllar içinde gerçek olabileceğini iddia ediyor.
TAKVİM YAŞININ BİR ÖNEMİ KALMAYACAK
Hücrelerimizi gençleştirme konusunda daha iyi hale geldikçe, yaşam kalitemizi o kadar katlanarak artırabileceğiz ki, insanlar yaşam sürelerini yaşadıklarından daha hızlı artıracak ve böylece neredeyse ölümsüz bir duruma yaklaşacaklar.
Yani yaşam süresi beklentimiz katlanarak arttıkça takvim yaşımızdan daha hızlı ilerleyecek ve örneğin bir yıl yaşlanacağız ama bu bir yıl içinde yaşam beklenti süremiz çok daha fazla artmış olacak.
Örnek verirsek 60 yaşındaki bir kişi 61 yaşına gelene kadar o 60 yaşındayken 75 yıl olan ortalama yaşam süresi bir anda 80’e fırlayacak. Tıp ve teknoloji alanındaki gelişmeler bu artışı önce sabit tutup sonra giderek artırdıkça da yaşam süremiz her döngüde büyük bir hızla uzayarak en sonunda sonsuzluğa yani ölümsüzlüğe ulaşacağız.
“BU SONSUZA KADAR YAŞAMAK ANLAMINA GELMEYEBİLİR”
Bilgisayar bilimcisi ve fütürist Ray Kurzweil mart ayında yaptığı açıklamada “Bu sonsuza kadar yaşamayı garanti etmiyor. 10 yaşında bir çocuğunuz olabilir ve onun onlarca yıl yaşayabileceğini hesaplayabilirsiniz, ancak yarın ölebilir” demiş ve bu teorinin ölümsüzlüğün anahtarı gibi görülmesi konusunda uyarıda bulunmuştu.
76 yaşındaki Kurzweil, tıbbi araştırmaların özellikle de aşı geliştirmenin insanlara yılda yaklaşık dört ay uzun ömürlülüğü geri kazandıracak kadar hızlı ilerlediğini savunuyor. Kurzweil, sürücüsüz otomobiller gibi teknolojik gelişmelerin de kaza ve ölümlerin sayısını azaltmaya yardımcı olacağını iddia ediyor.
Eski Google mühendisi, 2029 yılına kadar insanların beklenen yaşam süresinden tam bir yıl daha uzun ömürlü olacağını öngörüyor.
Kurzweil “2029'dan sonra bir yıldan daha fazla geri gideceksiniz. En az bir yıl geriye gidebildiğiniz zaman, uzun ömürlülük kaçış hızına ulaşmışsınız demektir” diyor.
Yaşlanmaya bağlı hastalıkları önlemeyi amaçlayan Longevity Escape Velocity Vakfı'nın başkanı ve baş bilim sorumlusu gerontolog Aubrey de Grey ekim ayında yaptığı bir açıklamada, “Bunu ortaya koymak istedik çünkü herkes yaşlanmanın kötü olduğunu biliyor, herkes kötü olduğunu söylüyor ama kimse bu konuda bir şey yapmıyor” dedi.
İNSANLARIN ORTALAMA YAŞAM SÜRESİ GİDEREK ARTIYOR
ABD'de yaşam beklentisi COVID-19 pandemisinden sonra yavaş yavaş toparlanmaya başladı. ABD'de bir kişinin doğumunda beklenen genel yaşam süresi 2021'de 76,4 yıl iken 2022'de 77,5 yıl oldu.
Yine de bu artış, 2019 ve 2021 yılları arasındaki 2,4 yıllık kaybın üstesinden gelmek için yeterli olmadı.
Öte yandan bu teorinin ölümsüzlük arayışı için olmadığını ya da olmaması gerektiğini düşünenler de var. Uzun ömre katkıda bulunan yaşam tarzı ve genetik faktörleri araştıran New England Centenarian Study'nin direktörü ve kurucusu Dr. Thomas Perls teorinin odak noktasının sonsuza kadar yaşamaya çalışmak değil, Alzheimer gibi yaşa bağlı hastalıklarla mücadele etmek olması gerektiğini söyledi.
“Yaşlanmayla ilgili hastalıkları geciktirmek ve hatta önlemek için elimizden geleni yapmak istiyoruz, bu da insanların yaşam beklentisini ya da ömrünü biraz artırabilir. Ancak bunun hiçbir şekilde sonsuza kadar yaşama fikrine yol açacağını düşünmüyorum”.