Tabii ki yardımınıza koşan, selam verdiğinde “Heh, geldi bizimki!” dediğiniz o insan olacak. Eee tabii o uyumamış, yememiş içmemiş not tutmuş, hocayla muhabbeti kurmuş...
Peki bu zamana kadar yaptığınız kötülükleri unutturup, ondan ders notlarını nasıl alacaksınız?
1) Çay ısmarlayın
Öğrencinin en büyük dostu çaydır. Zaten bölümün en çalışkanı, vakit kaybetmemek için çaydan başka bir şey yiyip içmez. Ona küçük bir çay ısmarlayın. “Kendime çay alıyordum, seni de ders çalışırken gördüm. Sana da alayım dedim. Aaa o ne notları öyle? Ay bak o not bende eksik. Hemen bir fotokopi çektirelim mi şurada? Gel gel.” diyerek neye uğradığını anlamadan, yeni kankanızı kolunuza takıp fotokopiciye götürebilirsiniz.
2) İltifat edin
“Aaa saçının modelini mi değiştirdin” ya da “Sakalını mı kestin ya sen?” diyerek ona küçük iltifatlarda bulunun. Zaten ders çalışmaktan güzel söz duymamıştır garibim... O mutlulukla size gülümserken, ders notlarını alıp kaçabilirsiniz.
3) Dedikodu malzemesi varmış gibi davranın
“Nasılsın?” diye yanaşın önce; sonra sınıftaki bir şey için, “Sen bunu duydun mu? Ortalık çalkanıyor!” diye konuya girin. O, not tutmaktan zaten hiçbir şeyi duymamıştır. Olayı anlatmaya başladıktan sonra konu aralarında, “Canım ya, sen de filanca dersin notu var mı? Onun fotokopisini çektirirken de devamını anlatırım, haydi vakit kaybetmeyelim.” diyerek fotokopiciye götürüp notlara sahip olabilirsiniz.
4) Son çare: Can damarından vurun!
Hocaların onu sevmesi; sevgiliden, anneden, babadan daha önemlidir. Gidip şöyle deyin: “Falanca hocaya notları sormak için gittim. Senin adını verdi. İnanır mısın seni bir övdü... Notları hiç aksatmadan tutuyormuşsun, arkadaş canlısıymışsın, hem de paylaşımcı bir öğrenciymişsin. Notları ondan alıp çalış bence!” demez mi?
O daha cevap veremeden zaten notlar elinizde olacaktır. Hem siz mutlu olursunuz, hem de onu mutlu edersiniz. Bir nevi kazan-kazan durumu yani...