Ufak Tefek Cinayetler dizisine hiç denk geldiniz mi bilmiyorum ama ben dizinin adını ilk duyduğumda “ufak tefek cinayetler ne ya? Biri öldü ama az öldü herhalde” demiştim.☺
Bolca kriminalize hikaye sosuna bulanmış, karanlık sırlar, tutkulu bir aşk, yalanlar ve bitmek bilmez bir rekabetin yaşandığı dizinin karakterleri de acayip. “Ay yazık kız, bu iyi biri galiba” dediğin karakter, yeni bölümde acımasızca planlar yapan, intikam peşinde koşan birine dönüşüyor. Dizideki Arzu’nun da sorduğu gibi, “Sizce de bir kötülüğe seyirci kalmak, sizi de kötü yapar mı?”
ARZU
Kızlar grubunun sakini, kimseye kötülük yapamaz dediğimiz ailenin iyi çocuğu. Mehmet’le evli, mutlu bir ilişkisi ve iki çocuğu var, derken, hooop…! Arzu aldatılıyormuş! Üstelik kankaları en başından beri bu ilişkiyi biliyorlarmış. Yanlış duymadınız! Hem kocası, hem de en yakın arkadaşları tarafından ihanete uğradı. Fakat Arzu, yıllar önce Oya’ya atılan iftiraya sessiz kalıp, bir insanın hayatının karartılmasına göz yummuş bir kadın. İşte tam da burada sormuş soruyu, “Sence bir kötülüğe seyirci kalmak, seni de kötü yapar mı?” Yapar Arzu’cum, yapar.
Muazzam kadınlığın bir ilişkiyi ayakta tutabileceğine inananlardan. Yapmayın arkadaşlar! Sevgilinize, eşinize dostunuza bebek muamelesi yapmayın. Onların her daim arkasını toplamak, sırtına yastığını koyup, önüne muhteşem yemekler getirmek, kısacası ona annelik yapmak aşka dair değil. İhanetlerin baş rollerindeki diğer insanları izlediniz mi hiç? Kendinden emin, bakımlı, yoksa bile varmış gibi yaşadığı lüks hayatı, hatta bardağı tutuşundaki zarafeti... Kupaların üzerine, birlikte çektirdiğiniz fotoğrafları bastırıp, battaniye altında film izlemeler bir yere kadar. O şık, o heyecanlı, o kendinden emin, devamlı istekleri olan o arzulu kişiler olmadıkça, sadakati yüksek aşklar beklemek artık çok zor. Aradığımı bulamıyorum, diyorsanız çıtayı Everest’lerden bir tık aşağıya alabilirsiniz ama asla boy hizasına getirmeyin.
PELİN-SU
Merve’nin ekürisi. Pelin ismi genelde güzel kızların ismi oluyor, eğer güzel değilse başka bir ismi vardır kesin. İyice araştırın. Evet, Pelin de çok güzel, çok da zengin ve mutlu… Sakin olun! Bu güzel hayatın perde arkasını size anlatıyorum. Taylan’a takıntı derecesinde aşık olmasından dolayı, ekürisi Merve’yle birlik olup, en yakın arkadaşları Oya’ya iftira atıp, okuldan atılmasına sebep olmuş, ve Taylan’ı da onun elinden bir güzel almıştır.
Alımlı, zarif, kem gözlü, kıskanç, saplantılı aşık Pelin. Elinden sevgilisini alıp, evlenmesine rağmen hala deliler gibi Oya’yı kıskanır. Bak sen şunun yaptığına! Hem suçlu hem de güçlü. Ee, türlü oyunlarla elde ettiğin adamın, deliler gibi sevdiği kadına geri dönme ihtimali seni her gün yer bitirir tabii. Başka birinin elinden aldığın, başka biri için de senden kaçar gider. Hamurunda var sonuçta. Hem öyle adama nasıl güvenir ki insan. Senin yakın arkadaşınla çıkıyordu be! Sonra yanındaki her kadından kıskanırsın tabii adamı. Karması bu onun.
MERVE-LER
Sizin o ders çalışmaya gittiğiniz Mervelerden değil bu. Çetenin ele başı. Hırstan besleniyor. Tanırsınız işte onları. Hani her zaman sınıf başkanı olan kızdır o. Yarışta ikinci olacağını anladığı an size çelmeyi takan o kızdır. Aileden zengin, ortamların popüler kızı. Elde etmek istediği şeylerle ilgili yapamayacağı hiçbir şey yok. Onun için etrafındaki herkes, hayatının daha iyi olması için kullandığı aksesuarlar.
Merve her konuda emin olduğu gibi kocasının da kendisine olan sadakatinden hiç şüphe etmez. Onun mevki sahibi olması, yakışıklı olması Merve’nin popülerlik hırsına katma değer sağlamıştır. Her daim bakımlı, popüleritesi yüksek, söz sahibi Merve’nin ise gözden kaçırdığı husus, günlük hayatında aslında hiçbir iş yapmamasıdır. Hatta bir akşam Serhan sordu kendisine, “Ee neler yaptın bugün?” Site yönetimiyle toplantı, bahçe işleri, evin dekorasyonu için görüştüğü iç mimar gibi aslında ipe sapa gelmez işleri, yoğun bir iş kadını edasıyla anlattı. Aslına bakarsanız süper hareket. Yaptığın iş ufacık da olsa, alla pulla, paketle, sat gitsin. Mütevazı olmaya ne gerek var ki. Hem mütevazılık kaybettirir.
OYA-CIK
Örnek öğrenci, tatlı sevgili, ailesinin gururu, sevgi dolu arkadaş ve ne yazık ki saf. Zaten başta saydığım özellikleri topladığınızda eşittir saf çıkacağını az biraz matematikle bile bulabilirdiniz. Lisedeyken, en yakın arkadaşları tarafından öğretmeniyle aşk yaşadığına dair iftiraya kurban giden saf kızımızın hayatı bir anda tersine döner. Sevgilisi terk eder, ailesi sırtını döner, okuldan atılır…
Oya’nın yıllar sonra daha güçlü, daha akıllı ve yüzleşmek için geldiği yerde ise kötü karakterler boş durmazlar. Çünkü iyilik onlar için tehlikedir. Eğer sizin de mayanızda iyilik varsa sonradan kötü olmayı beceremezsiniz. Kötü hikayelerle, kötü insanlarla karşılaşmış olmanız sizi de kötü yapmasın. Bir önceki kötü sevgilinin intikamını, heyecanla size doğru koşan yeni sevgiliden almayın. Ve yine yaşanmışlıklara kızıp, küsüp yalnızlığa mahkum etmeyin kendinizi. Sonra o kalan ara boşluktan hiç olmaması gereken biri sızar, hep özlediğiniz duyguları yaşamanıza sebep olur. Oya’nın da başına gelen budur aslında. Bir tesadüf sonucu Merve’nin kocasıyla tanışırlar ve aralarında küçük heyecanlar başlar. Hadi Oya senin evli olduğunu bilmiyor be adam, sen de mi bilmiyorsun kendinin evli olduğunu! Oya bundan sonrasında ne yapacak? Serhan pek geri çekilecekmiş gibi durmuyor. Arkadaşım, kız sana söyledi, evli adamlarla olmam, dedi. Daha ne diye uyandırıyorsun uyuyan devi. Sonra Oya kötü kadın olacak bak, ben size söyleyeyim. Serhan kıl gibi çekilecek işin içinden, kadın ayarttı olacak. Hayatında biri varken ayartılmaya müsait olmasaymış o da.
MEHMET
Kendisini deliler gibi seven, bir dediğini iki etmeyen kadını neden mi aldattı? Hemen söyleyeyim: Aşk, heyecan ister güzel arkadaşlarım. Hani hep konuştuğumuz konudur ya, düzenli ilişkisi olan kadınların ilişki rayına oturdukça altından gri eşofmanı çıkarmaması, ay ne gerek var dışarıda para harcamaya, evde yapar yeriz tarzında ekonomilerle heyecanları kursakta koyması, “Ay benim sevgilimin parada pulda gözü yok” diye tabir edilen, benzinliden dizele geçen sevgili profilleri zamanla çekiciliğini kaybediyor. Kadın, her daim bakımlı olmalı kızlar. İşveyi cilveyi de elden bırakmamak gerek. Erkek tarafların ise kadının onu sevdiğinden emin olmasıyla birlikte “Elimin altında zaten, hayatta bırakmaz beni” özgüveninden vazgeçmesi gerek. He bir de, dışarıda alımlı, çalımlı kadınlara hayranlıkla bakarken eldekine “Onu giyemezsin, bunu giyemezsin, oraya gidemezsin” gibi gereksiz yasaklamalardan uzak durması gerek. Ama tabii ki siz ne kadar iyi olursanız olun, duygusal doyuma henüz ulaşamamış kişileri feriştahı gelse iflah edemez o ayrı.
TAYLAN
Sevgilisinin en yakın arkadaşında teselli bulmaya çalışanlardan. Çok sever görünüp, eli işte gözü oynaşta olanlardan. Çevresindeki herkesi çapkınlık yapmaya sürükleyip, hadi sen de yap, deyince güzel sevgilisini kaybetmekten korkup kaçanlardan. Ortamların neşeli, düzenli ilişki insanı. Bir aralık, bir boşluk bulsa acımaz aldatır da işte o boşluğu bulamaz. Bulmuş gibi yapar ama. Erkek muhabbetlerinden geri kalmamak için mış gibi yapar. Hatta bunu yaparken yalan söylemekten hiç çekinmez. Eski sevgilileri ona göre hala onun için yanıp tutuşurlar. Birinin onu unutmuş olabileceğine inanmak istemezler. Narsist kişilik bozukluğu hastasıdır ve geçmişler olsundur.
SERHAN
Düşünsene bir uyanıyorsun, Mert Fırat mutfağında kahvaltı hazırlıyor. ☺
Başarılı, zengin, okumuş, yakışıklı iş adamı, aile babası. Aslında aile babası kısmında pek de başarılı görünmüyor ama kartvizitinde yazan budur kesin. Oya’ya kadar adamın bir olayı oldu mu henüz bilmiyoruz ama evde onu bekleyen eşinin tam aksine, Oya’nın sadeliği, iyiliği, sakinliği karşısında dayanamamış içi gitmiştir kıza. Yüksek ihtimal de eşini aldatacak. Serhanlar ne kadar hırslı, azimli, mevki sahibi olsalar da, hayatlarındaki mütevaziliği kaybetmeyenlerden. Hayatlarındaki insanların acımasızlığını, gereksiz hırslarını görünce de onlardan hemen uzaklaşanlardan. İyi sevgiliye tam örnek gösterecekken, aldatmaya meyil edip herkesi şaşırtanlardan.
En yakın arkadaşının sevgilisini baştan çıkaran kadınlar, sevgilisinin yakın arkadaşına göz koyan erkekler, evdeki rutin hayatından sıkılıp heyecan arayan erkekler, aşkı hala babaannesinden gördüğüyle devam ettirmeye çalışan hanım hanımcık kızlar.
Peki ya siz? Oya mı, Merve mi, Mehmet mi, Taylan mı? Hangisine daha çok benzediniz zamanla? Ya da hangisi geçti sizin hayatınızdan?
Ufak tefek cinnetlerle, düşe kalka yürüttüğümüz ilişkilere selam olsun.
Yazan: Tuğba Badal