Çoğumuz zor bir kış geçirdik, bu gerçek. Fakat iş bununla bitmiyor. Küresel ısınma denen melanet kışları ne kadar zemheri yapıyorsa yazları da cehenneme çeviriyor, diyorlar. Bir nevi çöl iklimi. Geceleri don, gündüzleri yangın. Diyenlerin yalancısıyız. Hal böyle olunca, bizi bekleyen yazın yangın sıcağında kavrulmadan önce son refah nefeslerimizi alıyor, ferah feza yaşayıp gidebiliyorsak bu baharın kıymetini bileceğiz. Başka çaresi yok.
Gel gelelim bir baharın kıymeti nasıl bilinir? Bir üniversiteli baharın tadını çıkaracaksa ona bu kutlu yolda eşlik edecek şeyler nelerdir, işte bu yazının konusu bu. Bahar geldi, dışarı çıkın, etrafa bir göz gezdirip kalbinizin iplerini salın, diyoruz size nihayetinde. Peki, bir üniversitelinin sosyalleşmesi, etkinliklerde boy gösterip şöylemesine salınması neyle mümkün? Bildiniz! Kulüpler...
Üniversite kulüpleri eşsiz fırsatlar olabiliyor arkadaşlar. Değerlendirin, deriz. Fakat size buradan standart kulüpleri anlatır herkesin bildiği etkinliklerden bahsedersek o kadar da matah bir iş yapmış gibi hissetmeyiz. O sebeple Hürriyet Kampüs size memleket üniversitelerinin en eksantrik, en egzotik, en kozmik kulüplerini araştırdı, buldu, yazdı. Okuyun. Uygulayın. Bünyedeki etkisine inanamayacaksınız.
BAHARI BEKLEYEN KUMRULAR GİBİ…
Örneğine birçok üniversitede rastladığımız Kuş Gözlem Kulüpleri kulağa sıkıcı adam uğraşı gibi geliyor olabilir. Olamaz, olmamalı, gelemez, gelmemeli. Kuş gözlemi değişik bir tutku arkadaşlar. Elinde dürbünü, başında alttan sarkan ipleri ile dolaşaduran ve fısır fısır konuşan o yarı deli görünümlü kuş müptezellerinden fazlasını vadediyor bu kulüpler.
Meşhur çok gezen mi bilir, çok okuyan mı sorusuna alternatif bir cevap niteliğinde bir yaklaşımla cevap verelim: çok bilen çok görür arkadaşlar. Kuşlarla ilgili bilmediğiniz şeyleri öğrendiğinizde o kuşun o rotadan geçişini, o sürünün o zaman diliminde nasıl olup da birlikte hareket ettiğini ve tüm bunların doğa, insan ve hayatla ilişkisini öğrenip bildiğinizde o anlara şahitlik etmenin mutluluğu tarif edilemez olacaktır. Uzun bir bekleyişin ardından o beklenen an geldiğinde, kendinizi kuş gözlemine beraber gittiğiniz şapkalı, kareli gömlekli, dürbünlü adama sessiz çığlıklar içinde çılgınca sarılırken bulacağınızdan eminiz.
Tamam, o kadar da emin değiliz aslında. O adam, o kadın olmaz başkası olur. Belki de beklediğiniz bahar ve kumru bu kulüplerde karşınıza çıkar. Ya da baktınız çıldırma falan olmuyor, diğer kulübe geçin.
KÖR KUYULARDA MERDİVENSİZ KALMAYIN DİYE!
Gökyüzünü izle izle bir sonuç yoksa size önerimiz yer altı. Mağara Araştırma Kulüpleri, okula kayıt yaptırıp kulüp isim listelerini “hangisine kaydolsam” diye tararken transit geçtiğiniz kulüplerdendir genelde. Fakat geçenlerde Çin’de keşfedilen bir mağara, Mağara Kulüpleri’nin kara bahtını, kör talihini değiştirir diye düşündük ve sayfamızda yer verip onlara ve siz üniversitelilere bir şans tanıyalım istedik.
Şimdi nedir bu Çin’deki mağara meselesi; mağara Çin'in Hubei Eyaleti geçtiğimiz yıllarda keşfedildi. Tabii işin ilginç yanı Hubei Eyaleti’nde keşfedilmiş olması değil. Durun, hemen “ne var bunda” deyip mağaracılıktan caymaya bahane aramayın. Asıl mesele mağaranın içinde uçsuz bucaksız bir ormanın ve binlerce çeşit hayvanın yaşıyor olması. Dört buçuk milyar bakın sayıyla da yazalım 4.5 milyar yaşındaki dünyada insan tarafından henüz keşfedilebilmiş bir mağara var. Şimdi şaşırdınız mı? Düşünsenize siz; “şu kafeyi, şu müzik grubunu keşfettim, çok iyi değil mi ya” diye kantinde şişine şişine anlatırken neler olup bitiyor, keşfedilmemiş neler var dünyada!
Önünden “buradan bir şey çıkmaz” deyip yüzüne bakmadan geçip gittiğiniz Mağara Araştırma Kulüpleri’ne bir dönüp bakın istedik. Belki de aradığınız ve şimdi ne olduğunu bilemediğiniz için içinden çıkamadığınız şey, yerin altında; bu kulüplerle çıkacağınız yolculuklarda, katılacağınız etkinliklerde saklıdır. Bu kulüp sizin merdiveniniz olur belki, kim bilir... Yine de “amaann çok da tırt” diyorsanız, diğer kulüp tavsiyemiz için sıkı durun!
BENİMLE OYNAR MISIN?
Arkadaşlar sizi göklerde uçandan, kaçandan, yerin kırk kat altına batandan, çıkandan faydalandıralım istedik, olduysa ne ala! Ama olmadıysa, belli ki siz maddi dünyanın, gerçekliğin, doğanın insanı değilsiniz. Olsun varsın. Canınız sağ olsun. Siz pişman ve mutsuz olmayacaksanız mesele yok.
İşte şimdi gelelim asıl meseleye. Madem ev dışı, okul dışı yani popüler deyişle “outdoor” sizin için yeterince tatmin edici değil, biz de sizi bilinç-madde dışına taşır, oyunlar alemine, fantezi dünyasına sokarız.
Dünyada teknoloji ve sanal gerçekliğin gelişimine paralel olarak okullarda da yeni yeni kulüpler ortaya çıkmaya başladı. Diğer taraftan da geleneksel zeka oyunları popülerliğini hala koruyor. Üniversitelerde genellikle Oyun Kulübü, Bilgi ve Zeka Oyunları Kulübü gibi isimlerle yer alan bu kulüpler muazzam bir hızla ve popülerlik kazanıyor. Ayrıca Satranç, Briç ve Go gibi zeka oyunları da üniversitelerde kulüpleşmiş durumda.
Genel olarak “erkek ağırlıklı üye profili var” şeklinde bir yanlış algı bulunsa da son yıllarda kadınların da bu fantezi dünyasına hücum ettiğini söyleyelim. Bir hayli rağbet gören bu kulüplerde sosyalleşmek mümkün.
Bölüm sonu canavarlarına beraber saldırıp, o “item”ı alabildiği için dostuyla gurur duyup, enerjisi bitip öldürülmek üzereyken yardımına koşan sınıf arkadaşıyla arasında bir aşk filizlenen ve DM’den yürüyen öğrencilerin yepyeni bir habitat yarattığı bu kulüplerde siz de bir takılın deriz. Belki demir bile atarsınız. Kim bilir?
OKUT, ÖĞRET VE NİHAYET…
Arkadaşlar yazı boyunca gökyüzünde bir işaret aramadığımız mı kaldı, mağaralarda bir ışık beklemediğimiz mi, hepsinden vazgeçip dijitalinden, fantezisine, düşüncesinden, hayaline kendi yaratacağımız dünyanın peşinden koşmadığımız mı? Hepsi ama hepsi insanla olacak, gelecek o mutlu son içindi. Adı üstünde: Sosyalleşme!
Yine de eksik bir şey mi var hayatınızda? Tanımlayamadığınız, tanımlayana böyle sağda solda gezerek, ona buna sorarak rastlayamadığınız… O zaman geriye tek adres kalıyor dostlar. Kitaplar! Buyurun size tanımlanmışı. Sosyalleşmek iyi, sosyalleşmek tatlı, sosyalleşmek bal! Ama insan önce kendini bulmalı, bilmeli, tanımalı öyle değil mi? Ne demişler; yalnız olamayan hiçbir şey olamaz dostlar. O yüzden kitaplara gömülüp yalnız kalırım, diye korkmayın. Kendinizle buluşmak üzere verdiğiniz bir randevuda kitaplarla yol aldığınızı düşünün. Yolun sonunda sizi bekleyen sizi bulduğunuzda, sosyalleşince ne olacağınızı umuyorsanız onun kat be kat üzerinde bir mertebeye eriştiğinizi anlayacaksınız.
Ne istediğinizi bilmeden kapı kapı, kulüp kulüp, ortam ortam gezerken bulmayı umduğunuz şeyi kitaplar size okutur, öğretir ve nihayet buldurur. O kendinizdir! Bulduğunuzda sizi bulacak insanları da bir mıknatıs gibi kendinize çekersiniz merak etmeyin.
İşte bu arayışların, buluşların yani ortak telaşların en kestirme yolu Okuma-Kitap Kulüpleri sizin için doğru adrestir. Manitacılık yanılsamasına kapılmadan adı üstünde okumak ve kitap için birlikte yürütülen her faaliyet, aradığınızı bulma yolunda sizi ilelebet payidar kılacaktır.
Tamam haydi o kadar da umutsuz olmayın: Baharda sosyalleşmek temalı bir kulüp yazısı yazıyorsak değinmeden geçmeyelim; “Sapyoseksüel” arkadaşların bahar sosyalleşmesi yaşayabilecekleri doğru adresler de bu kulüpler olacaktır. “O da ne?” diyenleriniz olacaktır. Onu da biz söylemeyelim, açıp bakın artık!