Öncelikle seni biraz tanımak isteriz. Aldığın eğitim, çalıştığın iş, girişimci olmaya uzanan yol derken Nilsu Sertatıl kimdir?
Tabii, İzmir’de doğdum ve büyüdüm. Hatta biz ekipçe İzmirliyiz. :) Ege Üniversitesi’nde Reklamcılık Bölümü’nde okudum ve birinci sınıftan itibaren her yaz ve ara tatillerimi stajla değerlendirdim. En genç kadın Creative Director olmak gibi hayallerim vardı.
Okulum bitmeden de İstanbul’da global bir ajansta “reklam yazarı” olarak çalışmaya başladım. Sonrasında kısa süreliğine sanat eğitimi almak ve dilimi geliştirmek amacıyla Londra’ya gittim. Döndüğümde daha küçük ölçekli bir ajansta çalışmaya devam ettim. İnsanların hayatına dokunmak, kolaylaştırmak kısacası bir katkı sağlamak her zaman beni mutlu etmiştir. Glamy’de de benim yaşadığım sorunu birçok kişinin yaşadığını görmek ve onlara çözüm hizmeti sunmak beni çok heyecanlandırdı. Ben de artık kendi girişimimin reklamlarını yapıyorum.
Peki girişimcilik kararını nasıl verdin? Sonuçta her işte olduğu gibi, bu işte de maddi ve manevi olarak ortaya bir sermaye koymak gerekiyor. Batmaktan, başaramayıp borç harç içinde kalmaktan ya da bir hayal kırıklığı yaşamaktan korkmadın mı?
İlk etapta iki işi bir arada yürütürüm diye düşündüm. Ancak tamamiyle Glamy’ye odaklanmam gerektiğini, katılımcı girişimlerden biri olduğumuz Workup’ta anladım. İyi ki de öyle yapmışım. Kimileri “pinti” dese de tutumlu bir yapım vardır. Mutlaka para biriktiririm. Bir süre maddi olarak o şekilde devam ettim. Ancak ailemin hem maddi hem de manevi desteği olmasa benim için çok daha zor olurdu.
Her işte borç içinde kalmak gibi bir riskiniz olur. O tarz bir korku ile hiçbir zaman ilerleyemezsiniz. Kazandığım tecrübe, öğrendiğim o kadar çok şey var ki, bugün “Glamy artık yok” desek bile ekip olarak kendimize kattıklarımız çok fazla. Yani benim amacım bir yere varmaktan ziyade bu yolculukta hem işime hem de kendime katabildiğim kadar çok şey katmak.
“Glamy, kadınların düğün, davet ve çeşitli etkinliklere giderken satın aldıkları o pahalı elbiseleri kiraya vermelerini, aynı zamanda küçük çaplı bir servet harcamaları gereğini ortadan kaldırarak kiralamalarını sağlar.”
Biraz da girişimin Glamy’den bahsedelim. Fikri nasıl buldun, geliştirme süreci nasıl şekillendi ve nihayetinde ne işe yarar Glamy?
Glamy fikri, çeşitli etkinliklere, arkadaşlarımın düğünlerine katılırken daha önce kullanmış olduğum elbiseleri giymek istememem, aynı zamanda yenilerini almaya ayırdığım bütçeden rahatsız olarak bunlara bir çözüm aramam sonucu ortaya çıktı. Sonrasında hemen uzun yıllardır startuplarla ilgilenen yakın arkadaşım Baran Öncel ile güçlerimizi birleştirdik. Yaklaşık 100 kadınla konuşup fikir için geçer not aldıktan sonra Baran ile önceden arkadaş olan backend developer Saim Emre Kanat ve mobile developer Alican Özsırma ile voltran oluşturulmuş oldu. Glamy ekibi olarak dört ortak, kolları sıvadık. Gece gündüz çalışmaya başladık.
Glamy, kadınların düğün, davet ve çeşitli etkinliklere giderken satın aldıkları o pahalı elbiseleri kiraya vermelerini, aynı zamanda küçük çaplı bir servet harcamaları gereğini ortadan kaldırarak kiralamalarını sağlar. Böylece kadın kadına paylaşarak hem birbirlerine destek olur hem de kazanırlar.
Tüketim toplumu, diye adlandırılan bir kuşağa denk geldik. Ancak senin girişimin ikinci el üzerinden, tüketimin nispeten dışında konumlanabilecek bir iş. Bu anlamda Glamy’nin hedef kitlesi demografik olarak nereye konumlanıyor, uygulamayı en çok kimler kullanıyor?
Öncelikle dediğiniz gibi maalesef tüketim toplumuna denk geldik ancak artık yavaş yavaş insanlar bilinçlenmeye başladı. Minimalist yaşam tarzı birçok alanda kişilerin dikkatini çekiyor. Artık milenyumlara baktığımızda da onların bazı şeylere sahip olmak yerine yalnızca deneyip, kullanıp bırakmayı tercih ettiğini görüyoruz. Yani ürün yerine hizmet değerli. Uber, AirBnb gibi paylaşım ekonomisi girişimlerinin değeri ortada.
Glamy ile de yalnızca bir gecede iki saat giyilecek ürünlere tamamen sahip olmak yerine yalnızca bir hafta sahip olmalarını öneriyoruz. Düşünsenize gardrobunuzda fazlalık yaratacak hiçbir eşyanız olmayacak. Olanlar da size gelir getirecek. Çünkü bazı elbiselerde 4-5 kiralama sonrasında satın aldığınız bedelin bile üzerine çıkabiliyorsunuz. Hedef kitlemiz, 25-34 yaş arasında davetlere katılmayı seven ancak her davette farklı olmak isteyen kadınlar diyebilirim. Ancak mezuniyet döneminin etkisini bu yıl bile görmeye başladık. O bakımdan 17- 25 yaş arası da hedefimiz arasında. Tabii uygulamayı en çok kullananlardan biri de gelinler. Yani tahminimizden fazla gelinlik kiralandı.
Elbette bir de hedefler var. İşe başlarken koyduğunuz hedeflerin neresindesiniz ve orta, uzun vadelerde hedefleriniz neler?
Öncelikle beklediğimizden daha fazla aktif kullanıcı sayımızın olduğunu söyleyebilirim. Şu anda kullanıcılarımızdan aldığımız geri dönüşler doğrultusunda yeni bir versiyonumuz için çalışıyoruz. Hedefimiz tüm eksikliklerimizi tamamladıktan sonra öncelikle Londra olacak şekilde Avrupa’ya açılmak. Bunu eylül başında düşünüyorduk ancak yeni versiyonumuzu tamamladıktan sonra bizim için daha iyi olacağını düşünüyoruz.
Röportaj: Erkmen Özbıçakçı