Güncelleme Tarihi:
Suriye’de HTŞ ve muhalif gruplar, Beşar Esad rejimine yönelik 27 Kasım’da operasyon başlattı. Muhalif gruplar, 4 günde Suriye’nin en büyük ikinci kentti Halep’i alırken, Şam’a yöneldi. Hama’yı da alan muhalif grupların önündeki en büyük engel olarak ise ülkenin 3. büyük kenti Humus kalmıştı. Başkent Şam ve Lazkiye hattının en kritik noktası olan Humus, Şam’a açılan kapıydı. HTŞ ve muhalif grupların Şam’a doğru ilerleyişi Humus’ta durmuştu. Yıllardır burada askeri yığınak yapan rejim askerleri, Humus’ta direniyordu. Ancak muhalif gruplar, 6 Aralık’ta Rasten ve Telbise ilçe merkezlerinde kontrolü sağladıktan sonra kent merkezini 3 taraftan kuşattı. Rejim askerlerine teslim olun çağrısı yapıldı.
DESTEK BEKLEDİLER
Devrilen Beşar Esad, HTŞ ve muhalifler tarafından kuşatılan rejim askerlerine “direnin” talimatı gönderdi. Esad, Humus’taki birliklere “Şam’dan hem karadan hem havadan destek geliyor. Humus’u bırakmayın” emrini iletti. Humus’ta direnen rejim askerleri, 6 Aralık’ta tüm gece destek bekledi. Ancak bekledikleri destek gelmedi. Rejim askerleri, 7 Aralık’ta silahlarını bırakıp, üniformalarını çıkartarak kenti terk etti. Humus düşerken, HTŞ ve diğer muhalif gruplar Şam’a doğru harekete geçti. Ordusuna “direnin” talimatı gönderen Esad bu sırada kaçış için zaman kazandı. Muhalif gruplar, 8 Aralık’ta başkent Şam’a vardıklarında ise Esad çoktan Rusya’ya kaçmıştı.
MAHİR’E BAĞLI 4. TÜMEN DE KAÇMIŞ
Suriye’de muhalif grupların Şam’a doğru ilerlediği saatlerde rejimin en seçkin birliği de direnmek yerine kaçtı. Esad’ın kardeşi Mahir Esad’ın komuta ettiği ve ülkenin sözde en seçkin birliği 4. Tümen, muhalifler gelmeden dağıldı. Silahlarını bırakan seçkin birlik muhalif gruplar Şam’a gelmeden Suriye-Irak sınır kapısına gitti. Burada silahlarını bırakan, üniformalarını çıkartan rejim askerleri 7 Aralık’ta El-Kaim Sınırı Kapısı üzerinden Irak’a kaçtı. Mahir Esad’a bağlı 4. Tümen, kendilerinden yardım bekleyen binlerce askeri geride bıraktı. Irak’a kaçan 1905 rejim askeri, HTŞ’nin affetmesinden sonra Irak’tan Suriye’ye gönderildi. Ancak üst düzey komutanlar geri dönmedi.
ÜNİFORMASIZ, SİLAHSIZ
HTŞ ve muhaliflerin Humus’a girdiğinde üniformalarını çıkartıp, silahlarını bırakarak yollara düşen askerlerle konuştuk. Çoğu sivillerin arasına karışarak, izini kaybettirmek isteyen rejim askerleri, “Zorunlu askerlik nedeniyle orduya katıldık. Burada direnenlerin hiçbiri gönüllü olarak rejime katılmadı. Son gece bize Humus’ta direnmemiz talimatı verildi. Sabah olduğunda kaybettiğimizi anladık, hemen silahlarımızı bıraktık. Biz direnirken onlar kaçmış. Zaman kazanmak için bizi kullandılar. Başımızdaki komutanlar da gece gitmişti, onlar da kaçmıştı” dediler.
EL MUHABERAT YÖNETİMİ DE DAĞILDI
Baas Rejiminin devrilmesiyle Suriye’in gizli istihbarat servisi El Muhaberat da dağıldı. Birçok infaz, faili meçhul ölüm, işkence, muhalifleri kaçırma gibi eylemlerin içerisinde yer alan El Muhaberat’ın üst düzey yöneticileri, HTŞ’nin ülkede kontrolü sağlamasının ardından yurtdışına çıktı. El Muhaberat yöneticilerinin yanı sıra Suriye’deki işkencelerin ve ölümlerin baş sorumluları da aceleyle evlerini terk edip kaçtı. Kaçanların içinde Sednaya Askeri Hapishanesi’nin yöneticileri, infazcıları da olduğu belirlendi.