“Biz Size Döneriz” kampüse döndü!

2dk okuma

Üniversite öğrencilerinin mezuniyet sonrası gelecek kaygılarına ve hayatla girişmek üzere oldukları mücadeleye dokunan şahane bir romantik komediyi ağırlıyoruz bu hafta sayfalarımızda. Biz Size Döneriz filmini, yönetmeni Doğa Can Anafarta ile konuştuk.

Haberin Devamı

“Biz Size Döneriz” filmi ile üniversiteden mezun olan gençlerin karşılaşacağı birçok sorunu gözler önüne seriyorsunuz. Peki, kendi hayatınızda siz bu sorunların ne kadarıyla karşılaştınız?

Ben üniversiteden mezun olmadan bu strese girmiştim. Zaten projenin temelleri o zaman atıldı. Son seneme kadar birçok amatör uzun metraj çekmiştim hatta ilk sinema filmim yirmi yaşımdayken vizyona girmişti fakat yine de üniversite sonrası yaşanan gelecek kaygısından uykusuzluk sorunum başladı. Bir yandan hayat, her şey devam ediyordu ve geride kalma endişesi de sarmıştı. Tüm bu hislerin sonunda uykusuzluk bir işe yarasın diye işsizlik korkusunu komik bir şekilde senaryolaştırdım sonra gittim bunu amatör bir şekilde çekip film yaptım. Tabii arkadaşlarımın, çevremin desteğiyle. Yıllar sonra öngörüsü çok yüksek olan yapımcım Kanat Doğramacı’ya filmi sunduğumda günümüze çok güzel uyarlayabileceğimizi düşündük ve yaptık.

 

Filmde karakterlerin öğrenciliklerini de görüyoruz. Sizin üniversitede öğrencilik hayatınız nasıl geçti? Filmdeki karakterlerinizle kendinizi benzettiğiniz noktalar var mı?

Haberin Devamı

Kesinlikle. Zaten hepsi benim ve çevremin bir parçası. Ben de Eskişehir de okudum. Akın gibi sinema mezunuyum, Lale gibi özgürlük meraklısıyım, Defne gibi bir amacım var, Cahit gibi kolay sıkılırım, Nur gibi heyecanlıyım ve Yusuf gibi hayata karşı kendimi kanıtlamak istiyorum. Onun dışında spoiler vermeden anlatamayacağım sahneler var fakat filmi izleyince eminim her öğrenci kendinden bir parça bulacaktır. Zaten yaparken amacımız buydu..

Bir üniversite öğrencisinin mezun olduğunda filmde ele aldığınız sorunları yaşamaması için sizce neler yapması gerekiyor?

İlk yıllarından staja başlayıp doğru çevre edinmesi gerekiyor. Etrafını bencil olmayan dostlarla donatıp kendisinin de çok çalışkan ve ahlaklı bir hırsa sahip olması lazım.

 

Filmin türü, gençlik/komedi olarak sınıflandırılmış ama aslında birçok farklı türü ve duyguyu da içinde barındırıyor. Böyle bir sınıflandırmanın dışına çıkıyor olsak, siz filminizi nasıl tanımlarsınız?

Biz bu konu hakkında çok düşündük bana kalırsa bir gençlik filmi değil çünkü aslında hayatı anlatıyoruz. Çocukluk, gençlik hatta olgunluk. Bana kalırsa romantik-komedi daha doğru olur gibi geliyor ama bir türe sokulamaması hoşuma gidiyor.

Haberin Devamı

Özel gösterimde filmi izleyen farklı yaş ve bakış açısına sahip insanların/mecraların hepsi ortak bir görüşü oldu: Filmle kendi hayatları arasında bağ kurdukların söylediler. Sizce bunun sırrı nedir?

Söylediğim gibi zaten en dürüst ve samimi bir şekilde kendi yaşadıklarımızı, çevremizi yazdık. Tabii sonuçta bir film yapıyoruz seyirciyi tatmin etmemiz lazım, o yüzden bazı tatlar eklemek zorundayız ama yine de seyirci ile karakterler arasında kurulacak samimiyet bağını zorlayacak hamleler yapmadan insanları güldürdük.  

Haberin Devamı

Filmin çok dinamik ve farklı bir kurgusu var. Filmin ayrıca senaristi de olduğunuz için, acaba yazarken zorlandığınız yerler oldu mu?

Pek olmadı çünkü çok kullanmak istemem böyle kelimeleri ama “ilham” gelmişti diyelim. ☺ Bu filmin zor yanı çekim süreciydi çünkü üç yüze yakın mekân kullandık sanırım. Ülkemiz için bir rekor olabilir. Tabii bu, kurgusunu da çok dinamik kıldı. Ama ekibimiz mükemmel olduğu için çekim süreci de zevkli geçti. Bunların hepsi filme yansıyor.

Haberin Devamı

 

Belirli bir kitlenin gençlik/komedi filmlerine karşı önyargılı bir tutumu olduğunu görüyoruz ancak sizin filminiz çok farklı kitlelerden aldığı olumlu yorumlarla bu yargıyı kırmış gibi gözüküyor. Filmi izlemeyenler için bu önyargıyı kırabilecek bir mesajınız var mı?

Komedi sevenler komedi için gitsin, aşk sevenler romantizm için gitsin, dostlarını sevenler gençlik için gitsin çünkü eminim filmden çıktıklarında yanındaki dostlarına biraz daha sıkı sarılacaklardır. Önyargıyı kıracağız gibi iddialı bir cümle kurmak istemiyorum ama seyirciye saygı duyan bir film yaptık sinemaya gidip Biz Size Döneriz’e bir şans verirlerse sinemamıza bakışları bazı konularda değişecektir.

 

Röportaj: Erkmen Özbıçakçı

Haberle ilgili daha fazlası: