Profesyonel olarak ne zaman başladınız? İlk işlerinizden biraz bahsedebilir misiniz?
10 sene önce başladım diyebilirim. Bu işten para kazanmadan önce de hep filmlerle ilgili çizdiğim için haliyle ilk sipariş işlerim de o konularla alakalı oldu. Bant Mag.’ın sinema haberleriyle ilgili illüstrasyonlar çizerek başladım Türkiye’de duyulmaya.
Ben sinemayı hep çok sevdim. Küçüklüğümden beri de hep gördüğümü çizen biri oldum. Hayali çizimlerim çok azdır. Sinemayla çizimi nasıl birleştiririm derken poster sanatçılığı ile tanıştım. Sevdiğim filmlerin kendimce posterlerini çizerek başladım.
Çizime başlamadan önce, bir konsept oluştururken ilgili yapımlarla ne tür bir bağ kuruyorsunuz?
Eğer mümkünse filmi izliyorum. En önemlisi o. İzlerken zaten aklımda poster oluşuyor. Onun dışında filmin tanıtımı için üretilen her şeye bakarım. Oradan kullanabileceğim herhangi bir grafik var mıdır diye.
Peki, aynı kulvarda kulaç atan birçok insanın hayali olan Hollywood ile yolunuz nasıl kesişti? Göze hitap eden bir portfolyo oluşturmanın ve sosyal medya kanallarını aktif olarak kullanmanın bunda nasıl bir etkisi var sizce?
Ben kendime bir alan seçmiş oldum. Sürekli o alana yönelik çizip belli portfolyo sitelerinde paylaşmaya başlayınca oradakiler de fark etti haliyle. Benim için her şey sosyal medya sayesinde oldu. İyiysen zaten fark edilirsin. İnsanların seni görmeme gibi bir ihtimali yok. Ben 2 sene önce posterini çizdiğimde tüm Westworld ekibini ‘’mention’’lamıştım. Sabah kalktığımda hepsi çok beğenip paylaşmış. 2 sene sonra 2. sezon için çalışma teklifi ettiler. Yani sosyal medyayı hiç çekinmeden sonuna kadar kullanmak lazım.
Dijital sanatın yükselişe geçtiği bir dönemdeyiz. Dijital yöntemlerden oldukça kreatif bir şekilde beslendiğiniz açık, geleneksel yöntemlerle aranız nasıl peki? Çizimler için nasıl bir yöntem kullanıyorsunuz?
Dijital illüstratörüm diyebilirim evet. Ama tabi sergiler için talep edilirse kağıda akrilikte çiziyorum. Ben klasik sanat eğitimi aldım. Yağlı boyayı da sulu boyayı da kullandım ama artık tarzım gereği dijital çiziyorum. Ama o gelenekten kalan önce eskiz çizmeyi hiç bırakmadım. Eskiz en önemli aşamadır.
Çalışmalarını beğendiğiniz, takip ettiğiniz yerli veya yabancı sanatçılar kimler? Sizin özellikle çalışmak istediğiniz yerli veya yabancı bir isim var mı?
Birlikte çalışmak nasıl olur bilemedim. Ama yerli sevdiğim Ethem Onur Bilgiç, Sadi Güran, Sedat Girgin, Selçuk Ören, Selin Çınar... böyle saymakla bitmez :) Aynı şekilde yabancılardan da Orlando Arocena, Martin Ansin, Ken Taylor, Olly Moss, Kevin Tong, Laurent Durieux, Tyler Stout, Drew Struzan, Matt Needle, Christopher Skinner... İsmini söylemediklerim alınmasınlar yoksa röportaj bitmez :)
Gelelim röportajın bahanesine. İlk kişisel serginiz isim olarak da oldukça iddialı. “Türkiye’nin Holivud’da ne işi var?” ironisi bol, keyifli bir soru gibi görünüyor. Neler bekliyor bizi bu sergide?
Holivud ismini böyle koymamızın sebebi de biraz iğneleyici olduğu içindir. Çünkü Amerikalı bu illüstrasyon sanatını kullanmayı çok iyi biliyor. Burada daha bilmek, anlamak gibi kavramlar oluşmadı. Ya da risk veya ekstra olarak görülüyor. Ben de bunu kırmaya çalıştığım için o ismi tercih ettim. Sergi haliyle tamamen sinema ile ilgili. 10 senedir çizdiğim resmi veya resmi olmayan en güzel 35 posterim olacak.
Peki, sinemadan bağımsız olarak kitap, müzik gibi farklı dinamikler üzerinden ilerlemeyi düşünüyor musunuz? Yeni projeleriniz var mı yakın gelecekte?
Ben hobi olarak müzik yapmayı çok severim. Akımları, tarzları da sürekli takip ederim. O yüzden sevdiğim bir müzisyenle veya bir grupla çalışmak çok istiyorum. Tabii ki gözüm yine yükseklerde. Muse sıradaki albümü için beni düşünse keşke...
Son olarak, bu mesleği aklına koymuş üniversite öğrencilerine neler tavsiye edersiniz?
Akıllarına koydularsa her şeylerini de koymaları şart. Fedakarlık isteyen bir süreç. Pes etmemeleri, inançlı olmalarını öneriyorum. Her şeyden fedakarlık etmeden hayaline yaklaşamazsın. Bu da bir Muse şarkısından alıntıdır :)
Çok teşekkürler
Röportaj: Özge Yağmur
Berkay Dağlar'ın ilginizi çekebilecek bazı çalışmaları...