Tarım, gıda, elektronik, yapı-inşaat, gibi pek çok sektöre yenilikçi ürünler sunan DuPont’ta tepe yöneticiler çalışanlara sponsor olup daha üst rollere gelmeleri için o kişileri destekliyor. Bir yöneticiden sponsorluk alıp, yeni bir göreve getirilenlerden biri de şirketin genel müdürü Halide Aydınlık.
Haberin Devamı
DUPONT Türkiye, bugün 200 çalışanıyla gıda, tarım, biyoteknoloji, yapı-inşaat, otomotiv, enerji, ambalaj gibi alanlarda faaliyet gösteriyor. Çalışanların büyük çoğunluğunu kimya, gıda, ziraat mühendisleri oluşturuyor.
DuPont’ta en yüksek seviyede, stratejik kararlar alan yöneticiler gelecek gördükleri kişilere sponsor olup onları bir üst rollere gelmeleri için destekliyorlar. Sponsorlar bir nevi kendi isimlerini ortaya koyup, çalışanlara kefil oluyorlar. Sponsorluk alıp, global bir role getirilen kişilerden biri de DuPont Ülke Müdürü Halide Aydınlık. Aydınlık ile DuPont’taki çeşitlilik ve sponsorluk uygulamalarını konuştuk.
Son dönemde şirketlerin en önemli gündem maddelerinden biri de çeşitlilik. Siz çeşitliliği arttırmak için neler yapıyorsunuz? Türkiye’de çalışanlarımızın yüzde 58’i kadın. İşe alım süreçlerimiz herkes için eşit ilerliyor. Ama tabii hem lokal olarak hem global olarak kadın erkek çalışan ya da farklı azınlıklarla ilgili yapmış olduğumuz belli ölçümleme hedeflerimiz var. Çünkü çeşitlilik ve kapsayıcılık bizim için çok önemli. İşgücümüzü ne kadar çeşitlendirebilirsek, farklı dillerden, dinlerde, ırklardan, milletlerden kişilerle çalışma ortamının zenginliğini arttırırsak, bunun iş sonuçlarına da yansıyabileceğini görebiliyoruz.
Şu an ne kadar çeşitlisiniz? 90’ın üzerinde ülkede faaliyet gösteriyoruz. 90 farklı ülkede 90 farklı milletten insan çalışıyor.
Türkiye’de ne kadar çeşitlisiniz? Türkiye’de Pakistanlı, Mısırlı, Fransız, Özbek arkadaşlarımız var.
Çeşitlilik denilince pek çok şirkette sadece kadın istihdamı veya expat’lar akla geliyor. Oysa çeşitliliğin içine engelliler, farklı inanışlardan kişiler, lgbt bireyleri (lezbiyen, gey, biseksüel, transgender) de giriyor. Sizin bu konuda çalışmalarınız var mı? Çeşitli azınlıkların şirket içinde temsil edilmelerini sağlayan gruplarımız var, bunlar global gruplar, her ülkeden isteyen herkes katılabiliyor. Bir çeşitlilik konseyimiz var, bu çeşitlilik konseyinin içinde farklı etnik gruplar var. Mesela hispanik’lerin bir grubu var. Woman’s network diye bir grup var, bu grupta geyler, lezbiyenler için çalışmalar yapan bir grup da var, gönüllülük bazında katılıyorsunuz, çeşitli etkinliler, konferanslar yapıyorlar, sorunlara nasıl çözüm bulabileceklerini tartışıyorlar. ülke müdürünün de sponsoru var
Bu gruplara Türkiye’den de katılım var mı? Global bazda yürütüyoruz, Türkiye’den bir çalışan da katılabilir, Suudi Arabistan’dan bir çalışan da katılabilir bu gruplara. Türkiye’den genelde kadın tarafına daha çok katılım var.
Mentorluğun yanı sıra bir de sponsorluk uygulamanız var. İkisi arasındaki fark ne? Mentorlukta istediğiniz kişiyi listeden mentor olarak seçip onunla bir yıl çalışıyorsunuz. Mentorlukta sizin yaptığınız işle ilgili olarak, ya da bir sonraki pozisyonunuza hazırlanmakla ilgili olarak o kişinin verdiği bir destekten bahsediyoruz. Sponsor ise pozisyon ve bulunduğu yer itibariyle daha güçlü bir konumda oluyor, sponsorluk yaptığı kişinin kariyeriyle ilgili olarak ona destek olabiliyor. Sponsor, kendi gücünü ve repütasyonunu da kullanarak, ‘x kişi şu konuda çok iyidir, ben şöyle bir pozisyonda bu şirkette değerlendirilmesini düşünüyorum’ diyor, tepe yönetime sizin aslında sponsorluğunuzu yapıyor. En yakın örneklerinden birisiyim. Benim de şirket içinde bir sponsorum var. O sponsorum sayesinde 1 Ocak itibariyle almış olduğum yeni bir pozisyonum var. DuPont Türkiye Ülke Müdürü görevime ek olarak ve Doğu -Orta Avrupa- Ortadoğu ve Afrika Ev ve Kişisel Bakım Segmenti Satış Lideri oldum.
Kimdi sponsorunuz? Gizli olduğu için söyleyemiyorum ama birebir de çalıştığım bir tepe yöneticiydi.
Sponsorlar kefil oluyor Nasıl sponsorluk yaptı size? Biz birebir çalışmıştık. Dolayısıyla sponsor sizin yapabilirliklerinizi çok yakından takip edebiliyor. Sponsorlar şirketin stratejik yönelimlerini biliyorlar. Öyle bir network içindeler ki belli bir takım görevler için sizi çok rahat pozisyonlayabiliyorlar. Her sene bizim yöneticilere koymuş olduğumuz hedeflerimizden biri de çalışanları geliştirme. Her bir yöneticinin bir başka kişiyi geliştirme, bir sonraki pozisyona hazırlama gibi sorumluğu var. Doğal olarak bu kişiler de sponsor oldukları kişileri rahatlıkla pozisyonlayabiliyorlar. Pozisyonlarken de kendi repütasyonlarını, isimlerini ortaya koyuyorlar, ‘kefilim’ diyorlar. Risk de alıyorsunuz sponsorlukta, başarısız da olabilir kişi.
Genelde kadın yöneticilere mi sponsor olunuyor? Hayır, herkese olabiliyor, bir ayrım yok.
Ne zamandır uyguluyorsunuz bu sistemi? Resmi olarak 2014’te başladı.
Kaç kişinin sponsoru var? Doğal süreçte gidiyor ve gizli tutuluyor, dolayısıyla bir liste söz konusu değil.