Yapay zekâ mı yetenek mi

1dk okuma

Öncelikle teşekkürler. O kadar çok mesaj aldık ki... Okurlarımızın da iş dünyasının da Hürriyet İK’yı ne kadar çok özlediğini bir kez daha anlamış olduk. Hürriyet İK kendi tarihi açısından kısa sayılabilecek bir aranın ardından geçen ay tekrar başladığı yayın hayatında olaylara insan kaynakları penceresinden bakmayı sizlerin de desteği ile sürdürecek.

Haberin Devamı

Bu ayın kapak konusu ‘yetenek.’ Ayrıca derginin sayfalarını çevirdikçe yapay zekâ ile ilgili de birçok görüş bulacaksınız. Peki bir taraftan yapay zekâ gün be gün gelişirken, hatta önümüzde çok da uzun olmayan bir süreçte muhtemelen çoğu çalışanın yerini alacakken, iş dünyası neden ‘yetenekler’in peşinde koşuyor? Ya da daha kısa bir şekilde, başlıktaki haliyle sorayım... Yapay zekâ mı, yetenek mi? Eminim her biriniz farklı bakış açılarıyla enteresan cevaplar vereceksiniz. Ama ben bu soruyu en çok merak ettiğime sordum. Yapay zekâya... İşte Chat GPT’nin cevabı:

“İş dünyası için hem yetenekler hem de yapay zekâ önemlidir, ancak farklı rolleri ve avantajları vardır. Yetenekler, insanların kreatif düşünme, duygusal zekâ ve sosyal beceriler gibi insan odaklı yetenekleri temsil ederken, yapay zekâ teknolojileri veri analizi, otomasyon ve hızlı karar verme gibi alanlarda öne çıkar.

Yetenekler, şirketler için rekabet avantajı sağlayabilir çünkü insanlar duygularını kullanarak ilişkileri yönetebilir, yaratıcılığı teşvik edebilir ve çözüm odaklı düşünebilir. İnsanların yetenekleri, şirket kültürünü şekillendirme, işbirliği yapma ve inovasyonu teşvik etme sürecinde kritik bir rol oynar.

Haberin Devamı

Öte yandan, yapay zekâ teknolojileri iş dünyasında verimliliği artırabilir, tekrar eden görevleri otomatikleştirerek insan kaynaklarını daha stratejik görevlere odaklanmaya teşvik edebilir. Veri analizi sayesinde, şirketler daha iyi kararlar alabilir ve pazar trendlerini öngörme yeteneğine sahip olabilirler.

Sonuç olarak, iş dünyasında hem yeteneklerin hem de yapay zekânın önemi büyüktür. Doğru kombinasyonu sağlayarak, insanların yaratıcılığını ve duygusal zekâsını yapay zekâ teknolojileriyle birleştirmek, şirketlerin sürdürülebilir başarıya ulaşmasına yardımcı olabilir. İyi bir denge, şirketlerin insan ve teknoloji arasında en iyi sonuçları elde etmelerini sağlayabilir.”

Chat GPT’nin verdiği cevabı biraz politik bulsam da ‘Yeteneğe ne gerek var, nasıl olsa ileride her işi ben hallederim’ gibi bir bencillik yapmadığı için takdir ettim. Gördüğünüz gibi yapay zekâ bile yeteneklerin ne kadar önemli olduğunun farkında. Türkiye’nin birçok yeteneği yanlış yönlendirme, hatalı tercih ya da çeşitli imkânsızlıklarla heba olup gidiyor. Yurtdışına yönelenleri de unutmayalım...

Hürriyet İK’yı hazırlarken elimize ulaşan görüşlerden anladık ki şirketler ‘yetenekler’in fazlasıyla farkında ve onları kazanmak için sürüyle proje gerçekleştiriyor. Eminim önümüzdeki 10 yılda alınacak mesafe geride bıraktığımız 10 yıldan çok daha fazla olacak. Eğitim sistemi ile iş dünyası arasında kurulacak yeni köprülerin daha çok yeteneği doğru alanlara taşıyacağına kuşkum yok. Ama unutmayalım, küresel dünya da yerinde durmuyor. Yapay zekâ coştu gidiyor. Rekabetten daha fazla pay istiyorsak o köprünün ucunu yapay zekâya da uzatmamız şart. Haksız mıyım, Chat GPT...

İyi okumalar.

 

Haberle ilgili daha fazlası: