İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen PERYÖN 22. İnsan Yönetimi Kongresi, Türkiye’de ve dünyada insan yönetimi konusunda düşünceleri ve uygulamalarıyla fark yaratan konuşmacıları ağırladı. Kongrede iş sağlığı ve güvenliğinden yetenek yönetimine, insan kaynaklarının yeni kimliğinden CEO’ların gözünden insan yönetimine kadar farklı içerikte 100’ü aşkın ana ve paralel oturum düzenlendi. Kongreyi 2 bini aşkın profesyonel takip etti.
En ilginç oturumlardan biri de fütürist, teknoloji gurusu ve gazeteci Ben Hammersley’in “Yapay Zeka: Gelecekte İş” başlıklı oturumu oldu. Hammersley, teknolojinin ilerleme hızına dikkat çekti ve herkesin insan ve yapay zekanın birlikte oluşturacağı iş dünyasına hazır olmaları gerektiğini hatırlattı. Hammersley “Bugün Bloomberg gibi kanallarda finans piyasası haberleri insanlar tarafından değil de, yapay zekalar, bilgisayarlar tarafından yazılıyor. Google sürücüsüz araç teknolojisini geliştirdi ve testlerine başladı, birkaç yıl içinde ABD’de sokaklarda göreceğiz. Sürücüsüz kamyonlar da çıktığında lojistik şirketlerinin filoları bu araçlardan oluşacak. Taksi şoförleri için de bu geçerli, yapay zeka ve bilgisayarlar ileride bu kişilerin yerine geçebilir. IBM’in ürettiği Watson adlı robot, bir yılda tıp fakültesi son sınıf öğrencisinin bilgilerine sahip hale geldi. 4-5 yıl içinde yeni mezun seviyesinde bir doktor telefonunuzda olabilir. Gelecek 5 yıl içinde yapay zeka daha fazla hayatımızda olacak. Geçmişte araba fabrikalarında insanlar çalışırdı, şimdi ise bu işi yapacak robotları kullanıyorlar. Şu anda henüz yapay zekanın yapamadığı işlerinizde çalışıyorsunuz. Birçok insan işlerini kaybedecek ya da buna uyum sağlayacak” dedi.
Açık ofis yaratıcılığa engel oluyor
Hammersley, işyerinde konsantre olabilme ve düşünebilmeye uygun olmadıkları için açık ofislerin yaratıcılığa engel olduğunu belirtti: “Zamanın akışını unuttuğumuz, işimizin akıp gittiği, kendimizi işimize tamamen verdiğimiz anlar vardır ama bu bir süre devam eder. Dikkatimiz dağıldığında ise toparlanmamız 20 dakika alacaktır. Açık bir ofiste ise sürekli rahatsız hissedersiniz ve rahatsız edilirsiniz. Teknolojinin kölesi olmayın, onu kendi köleniz haline getirin. Çalışırken e-posta akışını kapatın, telefonunuzdaki mesajları engelleyin, çünkü sizin göreviniz e-posta cevaplamak değil, yaratıcı olmak ve düşünmek. Şirketlerinizi, çalışma ortamlarınızı insanların insanca çalışmaları için düzenleyin, ortak çalışma alanları değil de insanlara kapıları olan odalar verin.”