Berry’nin iş yaşamıyla ilişki kurduğu spor dalları Amerikan futbolu, beyzbol, koşu ve futbol.
Takım arkadaşına güvenmelisin
Amerikan futbolunda, takımlar 11’er kişiyle sahaya çıkıyor. Aynı takımda olan 10 kişinin asıl görevi, topu elinde tutan oyuncuyu rakip oyunculardan korumak. Bu oyuncunun topu rakip sahaya taşıyıp takımına puan kazandırabilmesi için takım arkadaşlarına güvenmesi gerekiyor. Berry, Amerikan futbolu oynarken, takım halinde yapılan işlerde herkesin birbirine güvenmesi gerektiğini, başarıya bu şekilde ulaşılabileceğini söylüyor.
Eksik yönün üzerinde sabırla çalış
Beyzbolda, vurucunun beyzbol sopasıyla, rakibin fırlattığı topa vurması gerekir. Takımına ancak bu şekilde puan kazandırabilir. Berry, beyzbola başladığında vuruşlarının çok kötü olduğunu, topu her seferinde ıskaladığını söylüyor. Ancak, gerek koçlarının gerekse takım arkadaşlarının desteğini alarak sabırla bu eksikliğini kapamaya çalışmış. Ve sonunda, çok iyi olmasa da toplara eskisinden daha iyi vurmaya başlamış. Berry, beyzboldan eksik olduğu bir yönünü düzeltmek için onun üzerinde sabırla çalışması gerektiğini öğrenmiş.
Takım halinde iyi olunca başarı da gelir
Berry, futbolun kendisine takım oyununun gerçek anlamını öğrettiğini söylüyor. Futbol oynarken kalecilik yapan Berry, oynadığı pozisyon itibariyle hiç gol atmamasına rağmen, takım halinde görevlerini tam anlamıyla yapabildikleri zaman maçları kazanabildiklerini belirtiyor. Futbolda bireyselden çok takım halinde iyi olunca başarı geliyor.
Rakiplerine değil kendine konsantre ol
Koşuyla da ilgilenen Berry, hayattaki en önemli dersi de bu spor dalından aldığını söylüyor. Berry, koşu antremanlarında, koçunun kendilerine “Yarış esnasında sağınızdaki solunuzdaki rakiplerinizle ilgilenmeyin. Kendi kendinize konsantre olun. Her zaman en iyisini yapmaya çalışın” öğüdünü verdiğini belirtiyor. Burada aslında, başkalarıyla rekabeti düşünmek yerine, işi en iyi şekilde yapmaya çalışmak öneriliyor.