Omotenaşi yani misafirperverlik sanatı Japonya’nın bir simgesi gibidir. O kadar ki “büyük mağazalarda satıcılar koşup müşterilerinin yerine asansörün düğmesine basarlar, otel çalışanları müşterileri iki büklüm eğilerek karşılarlar” diye hatırlatan Japan Times sorguluyor: “Sakın Japon ekonomisinin düşük verimliliğinin sebebi bu misafirperverliğimiz ve nezaketimiz olmasın?”
Dünyanın 4.büyük ekonomisi olan Japonya, kişi başına gayri safi milli hasıla sıralamasında 24.sırada. G7 yani en büyük 7 ekonomi arasında, Japonya prodüktivite açısından yıllardır sonuncu sırada. (Prodüktivite yurt içi gayri safi milli hasıla / çalışma saati olarak hesaplanıyor. ABD’de 67,4 dolar olan prodüktivite, G7 ülkelerinde ortalama 50 dolar civarındayken, Japonya’da 41,5 dolar.)
Bu arada Japonya’da işsizlik son 25 yılın en düşük seviyesinde ve daha da düşmesi bekleniyor. Çünkü Japon nüfusu yaşlanıyor ve şirketler eleman bulmakta zorlanıyor.
Karşılık beklemek ayıp
Böyle bir ortamda “Başbakan Şinzo Abe, hizmet sektöründe verimlilik artışını 2020 yılına kadar iki katına çıkarmak istiyor” diyor Japan Times. Ancak omotenaşi verimlilik artışının önünde bir engel olarak görülüyor: “Omotenaşi’nin hizmet kalitesini arttırdığı muhakkak. Ama bu ekonomiye çok zamana ve paraya mal oluyor.”
Üstelik Japonlar misafirperverliklerine bir karşılık beklemiyor, bunu ayıp sayıyorlar. Gazetenin görüşünü aldığı Kiyoko Kondo isimli Tokyolu bir tezgahtar “Benim mükafatım müşterinin teşekkürü. İyi ağırladım diye bana para vermeleri çok ağırıma gider.” diyor. Yani Japonya omotenaşi’yi paraya da tahvil edemiyor.
Japan Times’ın görüşünü aldığı bir ekonomi uzmanı “Bu kültürü değiştirmek zor, diyor. Ancak Japon yaratıcılığı, müşteriler farkına varmadan çalışanların etkililiğini arttıracak yeni teknolojileri geliştirebilir.”