İnsandan daha iyi görüyor

1dk okuma

Sürücüsüz otomobillere yönelik geliştirilen sensörler ve yazılımlar için teknoloji şirketleri kolları sıvadı. Alman Bosch’un geliştirdiği radar, ultrasonik ve laser sensör (LIDAR) teknolojileriyle sürücüsüz araçların nasıl çalıştığına göz attık.

Haberin Devamı

TEKNOLOJİNİN ezberleri bozacağı alanların başında otomotiv sektörü geliyor. Özellikle kademeli olarak araçlarda kullanılmaya başlanan sürücüsüz (otonom) teknolojilerde. Otomotiv devleri bu alana yatırımlarını arttırıyor. Ancak sürücüsüz araçlar için kilit rolde teknoloji şirketleri yer alıyor. Bunun sebeplerinin başında sensörler ve yazılımlar var. Sürücüsüz araçlar için sensör ve yazılım teknolojileri konusunda gelinen noktayı görmek ve deneyimlemek için Almanya’da Bosch’un düzenlendiği etkinliğe katıldık. Bosch, sürücüsüz araç teknolojilerini elektrikli otomobil Tesla Model S üzerinde test ediyor. Bu araç üzerinde 6 farklı sensör ve radar yer alıyor. En kritik teknolojilerin başında ‘LIDAR’ (Light Detection and Ranging) geliyor. LIDAR, lazer darbeleri kullanılarak bir nesne veya bir yüzeyin uzaklığını anlamaya yarayan bir teknoloji. Radar teknolojisine benziyor. Ancak radarda kullanılan radyo dalgaları yerine ışık, yani lazer kullanılıyor. Paylaşılan bilgilere göre en üst seviyedeki bir sürücüsüz otomobilde yaklaşık 5 LIDAR kullanılması gerekiyor. Bu sensörlerin dördü aracın köşelerinde ve biri aracın önünde.

YARASA GİBİ
Sürücüsüz araçların en önemli parçalarından biri de ‘ultrasonik sensörler’ olacak. Bu teknoloji tıpkı bir yarasanın algılama yeteneği gibi çalışıyor. İnsan kulağının duyamayacağı bir ses frekansı gönderen bu sensörler nesnelerden çarpıp gelen ses düzeyine göre nesnelerin uzaklığını hesaplıyor. Şu anda araçlarda kullanılan park sensörleri kadar ufak olan ultrasonik sensörlerden bir sürücüsüz otomobillerde 8 adet kullanılıyor.

Sürücüsüz araçlardan kullanılacak en önemli teknoloji ise stereo kameralar. İki farklı lensten oluşan bu kameraların arkasında önemli bir görüntü işleme teknolojisi bulunuyor. Özellikle orta ve kısa mesafelerde etkili olarak kullanılan bu teknolojide tüm nesneler takip ediliyor ve tanımlanıyor. Yollardaki tabelalar, trafik ışıklarının yanı sıra kaldırımlar, yayalar, diğer araçlar başta olmak üzere tüm nesnelere göre kontrol sağlanıyor.

1.3 KİLOMETRE KABLO
Bu teknolojilerin en önemli parçası yazılım. Sensör ve kameralardan toplanan veriler araçların bilgisayarlarından kat kat güçlü bilgisayara yollanıyor. Burada işlenen veriler aracın kontrol sistemlerine gönderiliyor. Böylece sürüş sırasındaki ani olaylara karşı önlem alınabiliyor.
Bir sürücüsüz araç için 50 civarında donanım parçasına ihtiyaç duyuluyor. Donanımları birbirine bağlamak için kullanılan kablo uzunluğu 1.3 km. Teknolojileri kurmak için gereken işçilik süresi ise 58 gün.

Haberin Devamı

TAKLA ATMAK İMKÂNSIZ
Bosch’un araç teknolojileri için geliştirdiği ürünler sadece otomobillerle sınırlı değil. Elektrikli bisiklet modeli E-bike’ı tüketicilerin beğenisine sunan Bosch, şimdi de bisikletlere daha fazla güvenlik teknolojisi yerleştiriyor. Şirket, araçlarda ve motosikletlerde olan güvenli frenleme teknolojisi ABS’yi artık bisikletlerde de kullanmaya başladı. Bisikletlerin ön tekerleğine yerleştirilen sensör sayesinde lastik zeminde kontrol dışına çıkmıyor ve dengeli bir duruş sağlanıyor.

Haberle ilgili daha fazlası: