İnsan yönetimi uygulamalarında dünden bugüne önemli değişimler ve dönüşümler yaşandı. Bu değişimi nasıl gözlemliyorsunuz? Sizce en önemli değişim hangi alanlarda yaşandı?
İnsan kaynakları alanında en önemli dönüşümün pandemi döneminde yaşandığını söyleyebiliriz. Pandemi dönemi öncesinde insan kaynakları departmanları destek birimi konumundayken şu an stratejik bir konumda bulunuyor. Artık önemli karar anlarında insan kaynakları departmanları şirket stratejisinin belirlenmesinde kilit rol oynuyor.
İnsan kaynakları birimleri doğru yetenekleri bulma/kuruma kazandırma, yetenek gelişimi ve lider yetiştirme gibi fonksiyonları ile kaynakları doğru kullanarak şirket verimliliğini artırma noktasında stratejik bir partner rolü üstleniyor.
Ortaklığımız için bunun en somut örneğini pandemi döneminde hiçbir çalışanımız ile yollarımızı ayırmamamız ve insan kaynakları stratejimizin şirket stratejimizi şekillendirmesi olarak ifade edebiliriz. Bu sayede havacılık sektöründe pandemi öncesi verilere en hızlı dönen hava yollarından biri olduk.
SOSYAL ETKİNLİKLER DÜZENLENİYOR
Yeni çalışma biçimleri, verimli çalışma ortamları yaratılması, ekip ruhu ve aidiyetin oluşturulması gibi konular yeni dönemin tartışma konuları arasında yer almaya başladı. Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk Hava Yolları’nın bu yeni dönemdeki en önemli çalışmaları neler oldu?
Pandemi dönemi sonrasında çalışanlarımıza ekip ruhunu ve aidiyetini hissettirmek amacıyla büyük çaplı sosyal etkinliklerimize ağırlık verdik. Örneğin TK FEST etkinliğimiz ile iki senedir tüm dünyadan çalışma arkadaşlarımızı genel müdürlük yerleşkemizde bir araya getiriyoruz. Çalışma arkadaşlarımızın büyük ilgi gösterdiği TK FEST, birbirinden renkli etkinlikler, konserler, söyleşiler, oyunlar ve atölyeler ile geçiyor. Çalışma arkadaşlarımızı bu tarz etkinliklerde bir araya getirerek motivasyonlarını artırıyoruz.
Aynı zamanda Türk Hava Yolları olarak çalışanlarımıza konforlu, dinamik ve modern yeni nesil çalışma alanları sunuyoruz. Çalışanlarımızın bireysel çalışma ihtiyacını göz önünde bulundurarak insan odaklı tasarım anlayışıyla özenle dekore edilen esnek çalışma alanları tasarlıyoruz. Çalışanlarımızın günlük iş planına göre gereksinim duyabilecekleri tüm çalışma alanlarını ve imkanlarını kendilerine sağlayarak verimliliği artırıyoruz.
GENÇLERE ÖZEL DESTEK
Türk Hava Yolları markasının istihdama olan katkısı yıllar içerisinde her zaman takip edilen bir süreç oldu. Bu yılın istihdam planları arasında neler yer alıyor? Bu konuda hangi çalışmaları yürütüyorsunuz?
Türk Hava Yolları olarak, 130 ülkeye ulaşan geniş kapsamlı faaliyet alanımız ve çok kültürlü yapımızla, ülkemiz gençlerine havacılık sektöründe benzersiz bir kariyer fırsatı sunuyoruz. Sunduğumuz eğitim ve gelişim olanakları ile kariyerlerinin başında olan gençlerimizin her zaman yanında olmayı sürdürüyor; lisans öğrencilerine ve yeni mezun gençlere yönelik oluşturduğumuz “Take-Off Jr.” ve “Take-Off 101” programlarımız ile ülkemiz gençlerine kariyerlerini havacılık sektöründe şekillendirme imkânı tanıyoruz. Take-Off Cadet (Yetiştirilmek Üzere Pilot) programımız ile gençlerimize Türk Hava Yolları bünyesinde eğitim alarak pilot olma fırsatı sunuyoruz. Bununla birlikte hâlihazırda başvuru kabul ettiğimiz “Kabin Memuru” ilanımızla adaylarımıza uçuş gerçekleştirdiğimiz her noktada, ülkemizi temsil ederek dünyaya açılma imkânı sunuyoruz. Ortaklık olarak başarılarımızın temelinde yatan, farklı ülkelerden ve kültürlerden gelen çalışanlarımız arasında fırsat eşitliğini daima gözetiyor; kadın istihdamı konusunda da büyük bir hassasiyetle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Kadın çalışanlarımızın kariyer olanaklarını artırmak adına onlara birçok esneklik ve imkân sunuyoruz.
2024 yılında da genç istihdamına katkı sağlamaya, ülkemizin geleceğine yön vermeye ve gökyüzünün rekabetçi ve hızlı gelişen kapılarını gençlerimize açmaya devam edeceğiz.
Biliyoruz ki mutlu ve memnun çalışanlar, başarıyı getirirler. Bu nedenle insan kaynakları yaklaşımımız gereği, her uygulamamızda çalışanlarımızın mutluluğunu ve memnuniyetini öncelikli tutuyoruz. Bu yaklaşım ile önümüzdeki süreçte ajandamızın en önemli maddelerinden birini çalışan esenliği oluşturuyor. Kurumsal esenlik projemiz TK Well ile çalışanlarımızın fiziksel, zihinsel ve ruhsal iyi oluş hâllerine odaklanıyoruz.
Yolcularımıza yaptığımız özgün temaslar, özel yolcu salonlarımız, hizmet ve ikram kalitemiz nasıl onların müşteri deneyimini oluşturuyorsa, bizim de bir bakıma iç müşterimiz olan çalışanlarımıza aynı yaklaşım ile kusursuz bir çalışan deneyimi sunmamız gerektiğini düşünüyoruz. Her zaman olduğu gibi bu 10 yılda da “insan” odağıyla hareket ederek çalışan memnuniyetini ve bağlılığını en üst seviye çıkarmak adına projeler üretmeye devam edeceğiz.
Dijital dönüşüm ve çevik çalışma metodunun benimsenmesi, bu yıl da ana hedeflerimizden biri olma niteliğini taşıyor. Özellikle manuel iş gücüne dayanan süreçlerde taleplerin ve cevapların sistem
üzerinden takip edilmesini kolaylaştıracak uygulamaları artırıyoruz. Teknolojik ilerlemeleri takip ederek
robotik süreç otomasyonunu ve yapay zekayı entegre edebileceğimiz alanları tespit ediyor; bu araçları her geçen gün insan kaynakları iş süreçlerine adapte ediyoruz.
Çalışan esenliği, çalışan deneyimi ve dijital dönüşüm başlıkları önümüzdeki yıllar boyunca odak gündemlerimiz olarak ajandamızın en üstünde yer alacak.
Sürdürülebilirlik kavramı her alanda karşımıza çıkarken sürdürülebilir insan kaynağı politikaları da yine önemli bir başlık olarak karşımıza çıkıyor. Sizin bu konudaki yaklaşımınızı ve çalışmalarınızı öğrenebilir miyiz?
Sürdürülebilir insan kaynakları yönetimi şirketlerin sahip olduğu insan sermayesinin, rekabet avantajı sağlamasına destek olurken iç paydaşların gelişim süreçlerini sürdürülebilir hâle getirip şirketin stratejik hedeflerine ulaşmasına destek oluyor.
Türk Hava Yolları olarak sürdürülebilirliği bir stratejiden öte bir değer hâline getirmek isteyen ve bu konuda bir dönüşüm ve gelişim yolculuğuna çıkan tüm kurumların sürdürülebilirlik stratejilerini tüm insan kaynakları yönetimi süreçlerine entegre etmeleri gerektiğine inanıyor.
Sürdürülebilir insan kaynakları yönetimi, şirketlerin büyüme hedeflerine yönelik olarak atacakları adımlarda insan kaynaklarına düşen önemli görevleri uzun vadeli olarak desteklemesi bakımından önemli katkılar sağlar. Şirketlerin sürdürülebilirliği insan kaynakları yönetimine stratejik olarak entegre etmesi, şirketin ekosistemine pozitif etki yaparak yeteneğin sürdürülebilirliğini yani çalışan bağlılığını artırır. Buna ek olarak, insan kaynakları süreçlerinin ve sistemlerinin sürdürülebilirliğini sağlar.
Son olarak Türk Hava Yolları insan yönetimi mottosu ve bakış açısını genel olarak nasıl özetleyebilirsiniz?
Türk Hava Yolları İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcılığı olarak çalışanlarımızın yolculuklarında hayat kalitelerini yükselten, verimliliklerini destekleyen, yetkinliği temel alan, iletişim odaklı bir kültür ve sürdürülebilir bir insan kaynakları sistemi sürdürüyoruz. Dijitalleşmeyi iş süreçlerimize entegre ederek, çalışan deneyimini ön plana alan, işveren markası değerini artıran işe alım, ödüllendirme ve eğitim kavramlarını destekleyen, baştan-uca planlanmış ve sürdürülebilir bir odakla çalışmalarımızı sürdürmeyi planlıyoruz.
İnsan kaynakları yaklaşımımız gereği “Yolculuğumuz Zirveye” diyerek her zaman en tepe noktayı hedefliyoruz. İnsan kaynakları ekipleri olarak Türk Hava Yolları’nı 2033 hedeflerine ulaştırmak için stratejik bir partner olarak çalışıyoruz.
Tüm bu süreçlerin içerisinde yer alan yapay zekâ araçları insan kaynakları için de çok önemli bir gelişme ve yenilik. Sektörünüzde yapay zekânın varlığını en çok hangi alanlarda hissediyorsunuz? Bu gelişmelerin insan kaynakları süreçlerine adaptasyonu sizce nasıl olacak?
Birçok sektörde olduğu gibi, havacılık sektöründe de dijitalleşme ve yapay zekâ ekseninde yaşanan gelişmeler, radikal dönüşümler sunarak iş yapış şekillerini yeniden şekillendiriyor. Sektörümüzde dijitalleşme ve yapay zekâ artık bir gereklilikten öte, rekabet avantajı ve sürdürülebilir büyümenin anahtarları haline geldi. Türk Hava Yolları olarak, bu yenilikçi akımın sadece bir parçası olmak yerine, onu şekillendiren ve yön veren bir konumdayız. Yapay zekâ, işe alım süreçlerinden çalışan gelişimine, performans yönetiminden müşteri memnuniyetine kadar geniş bir yelpazede kullanım potansiyeline sahip.
ŞİRKET İÇİ MOBİL UYGULAMA
Dijital hava yolu olma stratejik hedefimize bağlı olarak insan kaynakları uygulamalarında da dijitalleşme süreçlerinde etkin rol oynuyoruz. Dijital dönüşüm ve çevik çalışma metodunun benimsenmesi, insan kaynakları içerisinde ana hedeflerimizden biri olma niteliğini taşıyor. Özellikle manuel iş gücüne dayanan süreçlerde taleplerin ve cevapların sistem üzerinden takip edilmesini kolaylaştıracak uygulamaları artırıyoruz.
Teknolojik ilerlemeleri takip ederek robotik süreç otomasyonunu ve yapay zekâyı entegre edebileceğimiz alanları tespit ederek bu araçları her geçen gün İK süreçlerine adapte ediyoruz. Bu kapsamda birçok sürecimizde robotları aktif bir şekilde kullanarak manuel işleri otomatize ediyor, verimliliği artırıyoruz. Çalışanlarımızın şirket içi uygulamalarda daha iyi deneyimler yaşayabilmesi için mobil uygulamalarımızı geliştiriyor ve sürekli güncelliyoruz.
Çalışan ve çalışan adaylarımızın merak ettikleri sorularına saniyeler içinde yanıt bulabildiği “ÇevİK” chatbotumuz aracılığıyla insan kaynakları süreçlerinde operasyonel verimliliğimizi ve çevikliğimizi üst noktaya çıkararak çalışan memnuniyetini artırıyoruz. Aynı zamanda işe alım süreçlerimizde yapay zekâ destekli online değerlendime aşamalarımız bulunuyor.
Dijital dönüşümü, havacılık sektöründe bir lider olarak, insan kaynaklarındaki bilgi ve deneyimimizle harmanlayıp, inovasyonun ve değişimin öncüsü olmak için emin adımlarla ilerliyoruz.