Duygusal ihmal çocuğa bakmakla yükümlü kişinin bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi, çocuğu fiziksel ya da duygusal yönden ihmal etmesi olarak tanımlanıyor. Türkiye’de 4.4 milyon çocuk duygusal ihmalden etikleniyor.
Aslı Özdemir ve arkadaşları kurdukları sosyal girişimle
Geleceğe Dokunan Anneler projesini ve sosyal girişim markası
Phoca’yı hayata geçirdiler. Aslı Özdemir kendisini ve arkadaşlarına yurtdışında ilham veren girişimleri ve kendi yolculuklarını anlattı. Türkiye’de çok daha fazla ilham verici sosyal girişimin olacağı yıllara giriyoruz.
Nasıl bir eğitim aldınız?TED Ankara Koleji’ni bitirdikten sonra Bilkent Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldum. Bir süre çalıştıktan sonra Bilkent Üniversitesi’nde işletme masterımı tamamladım.
Çalışma hayatına nasıl başladınız? Bilkent sonrasında HSBC ve TEB’da toplam 8 yıl bankacılık yaptım. Sonrasında çocuklarım dünyaya geldi. Bir süre iş hayatına ara verdim. Bu süre zarfında TED’de (Türk Eğitim Derneği) gönüllü olarak görev aldım. Halen TED Denetleme Kurulu üyesiyim. Aynı zamanda Young Guru Academy olarak bilinen YGA’da hayal ortağı olarak onlara gönüllü destek veriyorum.
Ailenizde girişimci var mı? Ben akademisyen bir aileden geliyorum. Ama eşim ve ailesi tamamıyla bir girişimci.
Bu sosyal girişim fikri nasıl doğdu?Şu an beraber çalıştığım arkadaşlarımla TED ve YGA’da gönüllü olarak çalışırken, toplumda sosyal fayda yaratacak projeler yapmak istedik. Bu arada sivil toplum kuruluşlarıyla çalışırken en çok kaynak bulmakta zorlanıyorduk. Sürekli insanlardan ve kurumlardan bağış yapmalarını istemek hem bizi çok zorluyordu hem de projeler açısından sürdürülebilir bir durum değildi.
Aynı zamanda yurtdışına seyahatlerim sırasında sosyal fayda sağlamaya farklı bakış açısı kazandıran sosyal girişimler dikkatimi çekmeye başlamıştı. 2014-2015 yılında kayınvalidem Gülseren Özdemir’in rahatsızlığı sırasında Amerika’da uzun zaman geçirdim. Bu esnada neredeyse attığınız her adımın, yaptığınız her alışverişin bir sosyal faydaya destek olmak amacıyla kurgulanmış olduğunu gördüm.
Aldığınız ürüne ödediğiniz tutarın bir bölümü çocuklara, engellilere gidiyor gibi. Ya da bir kafede içtiğiniz kahve iklim değişikliğiyle ilgili çalışan bir STK’ya gidiyor gibi değil mi?Aynen öyle. Ancak bunlar Türkiye’de yok denecek kadar az. Türkiye’de bu daha çok hayırseverlik, vakıf ve dernek statüsünde ilerliyor. Ama sosyal girişim yapısı biraz farklı. For-profit (kar amacı güden) olan bir şirketin ana amacı bir sosyal fayda yaratmak ve bu amaçla kuruluyor. Türkiye’de bu yapı daha çok yeni, biz de ilklerden bir tanesiyiz. Dolayısıyla bizi STK zanneden çok oluyor. Topluma fayda sağlayarak kar amacı gütmeyi hedefledik. Tüm karımızı çocuklukta yaşanan duygusal ihmal konusuna dikkat çekmeyi hedefleyen Geleceğe Dokunan Anneler (GEDA) projemize aktarmayı hedefliyoruz.
KADIN TOPLUMU DOĞURURGeleceğe Dokunan Anneler hangi konular üzerine odaklanacak?Geleceğe Dokunan Anneler projesi, ilk projemiz. Projenin hedefi, ülkemizde 4.4 milyon çocuğun etkilendiği “duygusal ihmal” konusuna dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak. “Geleceğe Dokunan Anneler” projesiyle “anne eliyle” geleceğe dokunmak ve bu doğrultuda, duygusal ihmalin gelecekte yol açabileceği olumsuz davranış kalıplarını engellemek istiyoruz. Proje ekibi olarak, “Kadın doğulmaz, kadın olunur” sözü kadar “kadın çocuk doğurmaz, toplumu doğurur” sözünü önemsiyoruz. Amacımız, erken çocukluk dönemi önemli olduğundan öncelikle 0-6 yaş grubu çocuğa sahip annelerde duygusal ihmal konusunda farkındalık sağlayacak çalışmalar ile güçlü ve pozitif toplum yaratmaya öncülük etmek.
Geleceğe Dokunan Anneler projesine kaynak yaratmak için çıkardığınız Phoca nasıl bir marka?Phoca’yı bir sosyal girişim markası olarak kurduk. Logomuz için, hedefimiz olan çocuklar ve anneleriyle en sıcak bağı kuracak “fok” karakterini tercih ettik. Yapılan yardımlar sonucu toplumu iyiye taşımayı hedefliyoruz ve bunu da kelimelere dökerek “İyiden iyiye mutluluk” mottosuna hayat verdik.
YÜZDE 100 DOĞAL ÜRETİMÜrünlerinin özellikleri neler?Phoca, tasarımdan üretime etik kurallar çerçevesinde hareket eden, yüzde 100 doğal malzemeler kullanan, yerli üreticiye destek veren bir organik çocuk giyim markası. Annelerin kolay giydirebileceği, çocukların da içinde rahat oyun oynayıp hareket edebileceği yumuşak giysilerden oluşan bir koleksiyona sahip.
Geleceğe Dokunan Anneler’in hedefi nedir? İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerin dışında neler yapacaksınız?Geleceğe Dokunan Anneler olarak temel amacımız duygusal ihmal konusunda farkındalık yaratmak; dolayısıyla hem akademik araştırmalar hem de saha çalışmasıyla iki koldan ilerliyoruz. Birinci odağımız Hacettepe Üniversitesi Pediatri, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Çocuk Gelişimi Bölümü öğretim üyeleri ile bu konuda daha fazla araştırma yapılmasına öncü ve destek olmak. İkinci odağımız ise 0-6 yaş grubu çocuğa sahip annelerde farkındalık ve duygusal değişiklik yaratmak için seminerler ve eğitimler vermekten oluşuyor. Elbette hedefimiz ülkemizin tamamına ulaşmak. Elimizden geldiğince sahada olup eğitim seminerleri ile annelerle buluşmak istiyoruz. Ancak bunun dışında web sitemiz, youtube kanalımız, sosyal medya mecralarımız ve yakın zamanda planlamaya geçireceğimiz GEDA aplikasyonu ile paydaşları bir araya getirecek bir platform oluşturmayı hedefliyoruz.
ÇOCUKLARIN YÜZDE 20’Sİ DUYGUSAL İHMAL MAĞDURU
Siz bu yola çıkarken hangi veriler bu konuda birşeyler yapılması gerektiğini size hissettirdi?
Araştırmalar gösteriyor ki duygusal ihmal yaşayanların ileri ki hayatlarında, liseyi bitirememe, 21 yaşında eğitimde veya nitelikli bir iş yaşantısına sahip olamama ve en önemlisi mutsuz olma oranı daha yüksek. Yurtdışında da bu konunun önemi yeni keşfedilmeye başlandı ve bu konuda yapılan yeni çalışmalar var. Dünya çocuk nüfusunun neredeyse yüzde 20’si duygusal ihmal mağduru. Bu çok önemli bir oran. Ülkemizde de bu çalışmalar yapılmaya başladı, ancak işbirliği içerisinde olduğumuz akademisyenlerle bu verilerin çok yeterli olmadığını düşünüyoruz. İş modelimiz ile aynı zamanda elde edilecek gelirin bu akademik çalışmalar ile ülkemizde daha net sonuçlara ulaşılması bizim en önemli hedeflerimiz arasında. Bu yüzden eğitim projelerimizin yanında Hacettepe Üniversite’si ile yürüttüğümüz araştırmaları çok önemsiyoruz. Şu an için de birçok belediye ile iletişime geçtik. 2019 döneminde belediyeler ile işbirliği içerisinde seminerlerimize devam edip, online platformlarımızın da bilinirliliğini arttırmayı hedefliyoruz. Özetle akademik çalışmalar ve devlet desteğinin bu konuda farkındalık yaratmak için yapılacak tüm çalışmalarda en önemli kaynak olacağını düşünüyoruz.