Önce büyük bir bankada çalışan yöneticinin, hostes kızları taciz etmesi, ardından ünlü bir giyim firmasında yaşanan mesajlı taciz olayı, işyerlerinde yaşanan taciz olaylarını yeniden gündeme getirdi.
Hürriyet’ten Dinçer Gökçe’nin kaleme aldığı “Bana don alacak mısın? mesajı işinden etti” haberinde yer verdiği gibi U.T., ünlü bir giyim mağazasında yönetici olarak çalışıyordu. U.T., bir gün lavabodan döndükten sonra, aynı mağazada çalışan kadın çalışan N.Ş., U.T.’ye pantolonunun ön kısmının ıslandığını söylüyor. T. de ona “Ben 1,5 yıldır don giymiyorum. İyi rahat böyle” diyor. Ş. ise, T.’ye, kısa süre öncesine kadar iç giyim ürünleri satan bir mağazada çalıştığını, isterse kendisine don alabileceğini söylüyor.
Mağaza personeli arasındaki konu bir süre sonra şakalaşmaya dönüşüyor ve orada kapanıyor. U.T., akşam da whatsapp’tan kadın çalışana mesaj atarak “Bana don alacak mısın?” yazıyor. Kadın çalışan önce gülücük simgesi yapıyor, ertesi gün mesajı yöneticilerine gösteriyor. Kadın işçinin yazılı şikayeti ve tanık anlatımıyla savunması alınan U.T. bu mesajı ve söylediği sözü kabul ediyor. Ve U.T. tazminatsız olarak işten çıkartılıyor. U.T. işe iade davası açıyor ve kazanıyor ama şirketin hukuk danışmanı kararı temyiz ediyor ve Yargıtay şirketi haklı bularak, işe iade kararını bozuyor.
Bu olayda şirketin hukuk danışmanı olan Avukat Cüneyt Alihan Danar ile cinsel taciz davalarını konuştuk.
İşyerinde en çok kim taciz ediyor?
Önümüze gelen dosyalar ve Yargıtay kararlarına baktığımızda işyerinde meydana gelen taciz olaylarının çoğunlukla yukarıdan aşağıya doğru yani amir tarafından emrindeki çalışana doğru gerçekleştiğini görüyoruz. İşin ilginç tarafı, taciz yapan kişinin genelde işinde başarılı olmasıdır. Yani, işini ortalamanın üzerinde yapan kişilerin yetkiye de sahip olması halinde, başarılarının arkasına gizlenerek ya da başarılarından güç alarak emrindekilere tacizde bulunduğu gözlemleniyor.
Hangi hareketler tacize girer?
Her olayı kendi özelliklerine göre değerlendirmek daha doğru olur. Ancak, tacizin illa fiziksel olmadığını söylemek hukuken doğru olacaktır. Yani taciz fiziki temas ile olabileceği gibi, davranışlar, imalar, bakışlar ve mesajlar yoluyla da gerçekleşebilir. Örneğin, bir kadına karşı sürekli cinsel içerikli fıkralar anlatmak, bu yönde şakalar yapmak, cinsel içeriğe sahip imalarda bulunmak, rahatsız edecek şekilde göz teması kurmak, gereksiz dokunmalarda bulunmak da taciz sayılabilir.
Taciz nasıl ispat edilir?
Yargıtayımızın ilke kararında cinsel taciz konusunda çok önemli bir tespiti var. Yüksek Mahkeme; ülkemizde bir kadının kendini ifşa edecek şekilde tacize uğradığını tüm detaylarıyla işverene söylemesini, işyerinde bunun duyulmasını göze alarak şikayet etmesini tacizin varlığı için yeterli görüyor. Kanaatimce de ülkemizde bir kadının durduk yere kimliğini açıklayarak tacize uğradığını söylemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Bir kadın işyerinde bunu detaylarıyla işverene şikayet ediyorsa artık tacizin varlığından bahsedilebilmelidir.
AYRINTILI ANLATIM YETERLİ
Bir kişi tacize uğradığında hangi yola başvurmalı?
İşyerinde tacize uğrayan kadın bunu mutlaka yazılı bir şekilde işverene iletmeli ve gereken tedbirlerin alınmasını istemelidir. İlla savcılığa suç duyurusunda bulunmak gerekli değil, Yargıtayımız olayın tüm ayrıntılarıyla birlikte işverene anlatılmasını yeterli buluyor. İşverene yazılı şikayet mail yoluyla da olabilir, işverene noterden ihtarname göndermek yoluyla da olabilir. Kadın, başına gelenleri işyerinde yakın bulduğu bir arkadaşıyla paylaşabiliyorsa dava aşamasında o kişinin tanıklığı da önemli rol oynayacaktır.
İşverene yapılacak şikayette taciz eden kişinin kendisinden uzaklaştırılması için görev değişikliği ya da başka tedbirlerin uygulanmasının istenmesi de yararlı olacaktır.
Burada tacizciye ve işyerine uygulanacak yaptırımlar neler?
Tacizde bulunan kişiden savunma alındıktan sonra işverenin olayı hakkaniyete uygun şekilde değerlendirmesi ve araştırması gerekir. Aynı bölümde çalışan diğer kişilerle görüşmeli ve benzer olayların olup olmadığı araştırılmalıdır. Araştırma sonunda taciz olduğuna kanaat getirilirse, ilgili kişinin iş sözleşmesi aynı basına yansıyan kararımızdaki gibi kıdemsiz ve ihbarsız feshedilebilir.
Şikayete rağmen gereken tedbirleri işverenin almaması halinde tacize uğrayan kişi iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkına sahiptir. Yani, derhal iş sözleşmesini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatına hak kazanabileceği gibi, isterse bu durum sebebiyle işverene karşı maddi ve manevi tazminat davası da açabilir. Hatta bu taciz olayının sürmesine işveren müdahale etmeyerek sebep oluyorsa, mobbing tazminatı da talep edilebilir.
TACİZ DAVALARI ARTIYOR
İş hayatında taciz olaylarına çok sık rastlanıyor ama çoğunlukla kadınlar ortaya çıkmasın diye haklarını aramıyor sessizce işten ayrılıyorlar. Son dönemde ise davalar duyuldukça, bilinçlenen, dava açmaya cesaretlenen kadınların sayısı da artıyor. Örneğin, 2008’de Türkiye’de sadece 5 bin cinsel taciz davası açılmışken bu sayı 2012’te 15 bini buluyor. Geçen yıl Hürriyet İK olarak, Yenibiris.com üzerinden kadınlara, işyerinde tacize uğrayıp uğramadıklarını sorduğumuzda ankete cevap veren 1.232 kadının yüzde 62’si evet yanıtı vermişti. Tacizin sözlü olarak yapıldığını söyleyenlerin oranı yüzde 62, fiziksel tacize uğrayanların oranı yüzde 25 idi. Bu kadınlardan yüzde 39’u tacizcisiyle yüzleştiğini, yüzde 22’si ses çıkarmadığını, yüzde 19’u işten ayrıldığını, yüzde 15’i yöneticisi/İK ile paylaştığını, yüzde 5’i hukuki yollara başvurduğunu söylemişti.