Teknolojinin gelişmesi dijital oyun sektöründe de yeni bir alan yarattı ve e-spor bugün milyonlarca kişiyi peşinden sürükleyen bir spor dalı haline geldi. E-spor, bilgisayar, konsol veya mobil platformlar üzerinden çevrimiçi veya çevrimdışı, bireysel ya da takım halinde oynanıyor. Beceri, refleks, el-göz koordinasyonu, hızlı karar verme, takım ve kaynak yönetimi gibi yeteneklerin ön plana çıktığı bu alanda yer alan her oyun ve turnuva kendi kurallarını belirliyor.
E-spora ilgi günden güne artıyor. Türkiye E-Spor Federasyonu (TESFED) Başkanı Alper Afşin Özdemir’in verdiği bilgilere göre küresel e-spor gelirlerinin 2019 yılı sonunda yüzde 43.6 artışla 1.4 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Kuzey Amerika 475 milyon dolarlık ve Çin 164 milyon dolarlık geliriyle sektörde başı çeken ülkeler. Toplam e-spor izleyicisinin 380 milyona ulaşması beklenirken, bu rakam geçen yıla göre yüzde 13.5’lik bir artış anlamına geliyor. Bunun yanında, markalar e-spor endüstrisine 694 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyor. Bu miktarın 2021 yılına kadar 1.4 milyar dolara yükselmesi ve toplam e-spor gelirlerinin yüzde 84’ünü oluşturması bekleniyor. 2018’de yapılan tüm e-spor etkinliklerinin toplam ödül tutarı ise 120 milyon dolar düzeyine ulaştı.
TESFED verilerine göre Türkiye’de lisanslı takım ve oyuncu sayısı 1.000 civarında. Amatör e-spor takımı sayısı 15 binin üzerinde. Bu takımlarda oyun oynayanların sayısı ise 60 binden fazla. Bugün Türkiye’de e-spordan haberdar olan kişi sayısı 32 milyonu geçerken e-spor taraftarlarının sayısı ise 4 milyonu geçiyor.
RESMİ ATLET KABUL EDİLİYORLAR
E-sporun profesyonellik düzeyi şu an için ülkesine göre değişiyor. Örneğin İngiltere’de e-spor “tıpkı satranç ve briç gibi oyun” şeklinde anlatılırken, ABD hükümeti e-spor oyuncularını resmi atlet olarak kabul ediyor. Şu an 45’ten fazla ülkede ulusal e-spor federasyonu bulunuyor. Bu federasyonlardan bazıları ülkelerinin bakanlıkları tarafından tanınıyor ve milli takımları da mevcut. E-spor Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından henüz resmi olarak tanınmıyor. Ancak, 2018 Pyeongchang Kış Oyunları öncesinde IOC desteği ile Intel Extreme Masters tarafından e-spor turnuvası ve gösterisi yapılmıştı. Ayrıca, uluslararası e-spor Federasyonu (IeSF), Asya Olimpiyat Konseyi tarafından tanınmış durumda ve 2022 Asya Oyunları’nda madalya branşı olacak.
KAZANÇLAR 1 MİLYONA KADAR ÇIKIYOR
E-spor alanında çalışanların aldıkları ücretlerden de bahseden Özdemir, oyundan oyuna farklılık göstermekle birlikte profesyonel e-sporcuların aldıkları ücretlerin yıllık 5-10 bin TL’den 1 milyona kadar çıkabildiğini aktarıyor. Profesyonel e-sporcular haftanın 6 günü yaklaşık 10 saat antrenman ve hazırlık maçı yapıyorlar.
E-sporun yeni bir alan olmasına rağmen içinde büyük potansiyel barındıran ve gelecek vadeden bir alan olduğunu belirten Özdemir, sektörde profesyonel sporculuk, antrenörlük, hakemlik, yayıncılık, analistlik, insan kaynakları uzmanlığı, organizatörlük, etkinlik yöneticiliği, hukuk, finans uzmanlığı gibi kariyer imkanlarının bulunduğunu söylüyor. Bunun yanında, artık üniversiteler de e-spor ile ilgili bölümler açıp, burs veriyor. Kariyerini bu sektörde devam ettirmek isteyen gençler için mevcur hareket alnının genişletilmesi gerektiğini düşünen Özdemir, “ E-spor kariyerinin 15-25 yaş aralığından çıkıp daha geniş bir yaş grubunu kapsaması, koçluk, analistlik gibi çeşitli mesleklerin yaygınlaşması gibi konularda gerekli adımların atılması gerektiğine inanıyorum” diyor. TESFED’in hayata geçirmeyi planladığı projeler arasında lise ve üniversite öğrencilerine yönelik e-spor akademileri ve e-spor sektörüne yönelik eğitimler yer alıyor. Ayrıca, üniversitelerde farklı e-spor oyunlarının lig ve turnuvaları da yapılacak.
E-SPOR MERKEZLERİ AÇILIYOR
E-spora artan ilgiyle beraber bu alanda yer alan sporcuların antrenman yapacağı ve yarışmalara katılacağı mekan ihtiyacını da arttırdı. E-spor ve e-sporculara yatırımlarıyla öne çıkan InGame Group, bu ihtiyaç üzerine ‘Nonstop Zula Espor Merkezi’ni İstanbul Demirören İstiklal’de açtı. Konu hakkında konuşan InGame Group CEO’su Alpay Alptekin, “Son dönemlerde esporcuların antrenman yapacağı, yarışmaların düzenleneceği mekan bulmak büyük bir sorun haline gelmeye başlamıştı. Biz de bu ihtiyaçtan yola çıktık. Dünyadaki örnekleri inceledik. Mimariye büyük yatırım yaptık. Canlı yayın stüdyolarından antrenman odalarına kadar birçok detayı düşündük” diyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye’deki birçok AVM’ye girmeyi planlayan bu yatırımın ikinci ayağını ise internet kafeler oluşturuyor. Alptekin, franchise sistemi ile internet kafeleri ‘Espor Merkezi’ne dönüştürmeyi planladıklarını belirtiyor.
2 MİLYON SEYİRCİ
e-spor denildiğinde akla ilk gelen oyunlardan biri olan League of Legends milyonlarca kişi tarafından takip ediliyor. 2014 yılında kurulan Türkiye’nin ilk profesyonel e-spor liginde de bu oyun oynanıyor. Oyunu geliştiren firma 2006 yılında ABD’de kurulan Riot Games. 2012 yılından beri Türkiye’de de ofisi olan firmanın dünya genelindeki çalışan sayısı 3 binden fazla.
Riot Games Türkiye Ülke Müdürü Bora Koçyiğit, bugünkü adı Vodafone Freezone Şampiyonluk Ligi olan profesyonel e-spor liginin Türkiye Büyük Finali’ni 2018 yılında 2 milyon kişinin izlediğini belirtiyor. Finalin yapıldığı Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’na her yıl 13 binden fazla seyirci oluyor. Ligde Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, Bursaspor gibi büyük spor kulüplerin de e-spor takımlarını yer alıyor. 2019 itibariyle ligde 10 takım yer alıyor. Koçyiğit’in verdiği bilgilere göre Riot Games E-spor Sahnesi, Türkiye’nin ilk, Avrupa’nın en büyük, Dünya’nın ise en büyük ilk 5 e-spor merkezi arasında yer alıyor. Burada her hafta düzenlenen maçlar binin üzerinde seyirci tarafından izlenebiliyor.