CDO'lar artık zorunluluk

2dk okuma

Hem teknolojiden, hem stratejiden hem de pazarlamadan anlayan dijital liderler olarak tanımlanan CDO’lara ihtiyaç giderek artıyor. Büyük şirketler dijital dönüşümü yakalayıp kazançlarını arttırmak, belediyeler ise şehirleri akıllı bir hale dönüştüre-bilmek için CDO arayışına girdiler.

Haberin Devamı

Dijitalleşmenin şirketlerin ve kurumların yönetimleri üzerindeki etkisi giderek artıyor. Birkaç yıl öncesine kadar kendilerine ihtiyaç olup olmadığı tartışılan CDO’lar (Chief Digital Officer) bugün pek çok önemli firma ve kamu kuruluşlarında kritik pozisyonlara getiriliyorlar. Buna ilişkin dünyadan pek çok örnek vermek mümkün. Global teknoloji ve yazılım şirketi Microsoft’un bilişim lideri (CIO) Jim DuBois, temmuz başında işinden ayrıldı. Onun yerine CDO unvanıyla Kurt DelBene atandı. İngiltere’nin başkenti Londra’nın ilk Müslüman Belediye Başkanı olan Sadiq Khan yakın zamanda bir CDO arayışında olduklarını duyurdu. Avrupa’da pek çok ülkede dijital dönüşümlerden sorumlu bakanlıklar kuruluyor. İngiltere Kültür Bakanlığı’nın ismini 2016’da Dijital ve Kültür Bakanlığı olarak değiştirdi. Avrupa Birliği de dijitalden sorumlu bir başkan yardımcısı seçti.

İHTİYAÇ GİDEREK ARTIYOR
CDO Turkey İcra Kurulu Başkanı ve Danışman Bülent Kutlu, bu örneklerin tesadüf olmadığını, kurumlarda bilişimden sorumlu pozisyonların özellikle son 10 yılda çok önem kazandığını belirtiyor. Şirketlerde başta IT müdürleri bulunuyordu. Daha sonra bilişim sistemlerinden sorumlu bu kişilere CIO denmeye başladı. 2010 yılıyla beraber mobil devrim başladı. Akıllı telefonlar yaygınlaştı. Herkes mobil olmaya başladı. Dijitale olan ilgi ister istemez yükseldi ve müşteri davranışları değişti. İnsanlar, bir ürün ya da hizmet alacakları zaman bunu cebinde taşıdığı cihazlar sayesinde internetten rahatlıkla sorgulayabilme yetkinliği kazandı. Bu da satın alma davranışlarını, ticari davranışları, ilişkilerle ilgili davranışları değiştirdi. Böylece şirketler, teknolojiyi daha faydalı kullanmalarını ve müşteriyle yakınlaşmalarını sağlayacak, kendilerini operasyon odaklı sistemden müşteri odaklı sisteme geçirecek yöneticiler aramaya başladılar. Bu yöneticilerin yeni iş dünyasında hem teknoloji, hem pazarlama, hem de strateji konusunda bilgili olması gerekiyordu. CDO’lar bu ihtiyaç doğrultusunda ortaya çıktı.

1 YILDA YÜZDE 13 ARTTI
Danışmanlık firması Strategy&tarafından yapılan 2016 CDO araştırması bu ihtiyacın ne kadar arttığını açıkça ortaya koyuyor. Firmanın globalde 2 bin 500 firmaya sorarak yaptığı araştırmaya göre CDO ve aynı görevi yapan bir yöneticiyi atayan kurumların oranı yüzde 19. Bu rakam 2015’te yalnızca yüzde 6’ydı. Microsoft, IBM, SAP gibi dünyada pek çok ülkede faaliyet gösteren büyük şirketler CDO atamaları yaptılar. Akıllı şehircilik, akıllı binalar gibi kavramların gelişmesi kamu kuruluşlarını da harekete geçirdi. Londra, Paris gibi metropoller bu vizyonu yakalayabilmek için CDO arayışına girdiler.

Bülent Kutlu, eğer dijital çağa uydurmak istiyorlarsa tüm şirketlerin, kurumların, devletlerin, belediyelerin bu konuyu gündem maddelerinin başına taşıması gerektiğini düşünüyor. CDO ataması yapan şirketlerdeki artış, büyük firmaların bu konuya önem vermesi, ileride büyük bir dalganın da gelebileceğini gösteriyor. Kutlu, “Bu ülkemizin geleceğiyle ilgili. Bilgi toplumu olacak mıyız, olmayacak mıyız? CDO’lar şirketler, kamu kurumları ya da şehirler için artık bir tercih değil, zorunluluktur” diyor. CDO’ların sayısı Türkiye’de de giderek artıyor. Bülent Kutlu’nun verdiği bilgilere göre Türkiye’de CDO unvanı olan ya da bir CDO’nun görev tanımıyla çalışanların toplam sayısı 100’ü geçmiş durumda. Bu rakam iki yıl önce 25 civarındaydı.

KRİTİK GÖREV
Bülent Kutlu’ya göre dijital dönüşümdeki başarısızlıkların en önemli nedenlerinden biri kurumların nereye gideceklerini bilmedikleri bir yola girmesi. Dijital dönüşüm sadece şirketlerin ürünlerini aynı zamanda e-ticaret sitesinden de satmaya başlamaları anlamına gelmiyor. Bunun için çok daha ciddi bir çalışma gerekiyor. Kutlu, “Dijital dönüşümün başarılı olması için bir dijital lider ataması yapılması şart. CDO’ların ise öncelikle bir yol haritası hazırlamaları gerekiyor. Bu harita aynı zamanda şirketin röntgeni ve nereye gideceği ile ilgili bir düşünce yapısı olarak da görülebilir. Yol haritası müşteri çerçevesinden bakarak, müşterinin isteklerine göre şekilleniyor. Bu nedenle CDO’ların bunu tek başına yapmamaları, CEO ve diğer yöneticilerle birlikte çalışmaları hatta gerekirse dışarıdan danışmanlık desteği almaları uygun olabilir. Ayrıca CDO’ların dijital pazarlama, dijital strateji, yeni teknolojileri takip etmek çok kritik” diyor.
Bu konuyu gençlerin de ciddiye almalarını tavsiye eden Bülent Kutlu, “Matt Hancock 1978 doğumlu. Genç yaşta İngiltere’nin dijital bakanı oldu. Bu gençlere rol model olabilir. Üniversitelerin CDO yetiştirmeye yönelik eğitimler vermesi çok faydalı olur. Gençler erken yaşta bir dijital dönüşüm lideri olabilir. Üstelik hangi bölümde okuduğu da önemli değil. Örneğin, kimya bölümünü bitirmiş ve boya sektöründe çalışan bir kişi, kendini dijital yönde geliştirebilirse bu sektörde bir dijital lider olabilir” diye konuşuyor.

“YIKIM DEĞİL İŞ YAPIŞ ŞEKLİ”
Türkiye’nin ilk kadın CDO’su olan Ford Otosan Dijital Dönüşüm Direktörü Hayriye Karadeniz, dijital dönüşümün kimine göre yıkıcı bir dalga, kimine göre ise büyük bir değişim fırtınası olduğunu belirtiyor. Kendisinin ise bunu daha çok yeni iş yapış şekli olarak adlandırdığını söyleyen Karadeniz “Tüm şirketlerin bu yeni iş şeklinde bizim için ne var, iş alanımız bundan nasıl etkileniyor, çok daha önemlisi müşterilerimiz bu değişim içinde ne bekliyor, beklentileri karşılamaya devam etmek, yeni müşteriler kazanmak için ne yapmalıyız, işlerimizi bu yeni dünyada nasıl yönetmeli, verimlilik, farklılık, kazanç belki de kayıp getirecek olan bu dönüşümü kendi bünyemize en doğru şekilde nasıl adapte etmeliyiz diye bakmaları gerektiğini düşünüyorum” diyor. Karadeniz, dijital dönüşümün bir teknolojik değişim değil topyekün bir değişim olduğunun altını çiziyor. Şirket için önemli alanları tespit etmek ve hızlı davranmak da bir o kadar önemli. Tüm bunları yaparken de sürekli gelecek yenilikleri de radarda tutup sürekli bilgiyi taze tutmak, fırsatları iyi görmek, süreçlerde yapılan işlerde gereksiz kayıplar varsa onları yok edip bu yeni oluşuma sürekli kaynak transferi yapmak bir başka kritik nokta. Karadeniz, “Büyük paralar harcayıp sadece moda bir akıma uyum sağlamak olarak algılanmasından hep endişelenmişimdir, bunun başarılı dönüşümleri de gölgelemesi bir o kadar endişe verici. Dolayısıyla hızlı ancak bir o kadar bazı alanlarda sabırlı davranıp teknolojinin olgunluğunu, uygunluğunu, güvenliğini gözden kaçırmamak gerekiyor” diyor. Karadeniz zihniyet değişimini dijital odağın işin tam ortasına yerleştirilmesi olarak gördüğünü ve bu konuda en önemli rollerden birinin şirket üst yönetimiyle birlikte CDO’da olduğunu düşünüyor.

CDO’LAR DİJİTAL KAPTANLAR
DenizBank Dijital Kuşak Bankacılık Grubu Genel Müdür Yardımcısı Murat Çelik, ana görevinin bankanın tüm iş birimlerinin dijitali mevcut iş tanımlarının bir parçası olarak görmesini sağlamak ve iş yapış şekillerinin odağına teknolojiyi ve dijitalizasyonu yerleştirmek olduğunu aktarıyor. Bir CDO olarak görevinin dijital bir fırtınada kurumunu temsil eden gemiyi ani değişen teknolojik şartlara karşı hasar almadan, güvenli bir şekilde gitmek istediği hedef noktasına ulaştırmak olduğunu belirten Çelik, “Bir inovasyon projesi CDO’yu mutlu ettiği gibi riske de sokabiliyor. Siz de bir CDO iseniz, mega trendlerin bir anda gelişebildiği, mikro trendlerin bir hafta içerisinde kaybolabildiği, ufku gözünüze kestirebildiğiniz ama attığınız kulacın ardında sizi bekleyenin tam olarak ne olduğunu bilemediğiniz bir işin içerisindesiniz” diye konuşuyor. CDO’lar için dijital dönüşümün kaptanları tanımını yapan ve öneminin çok büyük olduğunu vurgulayan Çelik, “Ufkun ardını görmek her zamankinden daha önemli. Bazı projeler büyük yatırımlar gerektirse ve uzun süre bu projelerden gelir yazmak mümkün olmasa bile kurumun geleceği için önemli ise bu adımları atmaktan ve risk almaktan kaçınmıyoruz” diyor.

Haberin Devamı

CDO İLE CIO ARASINDA NE FARK VAR?
Bülent Kutlu, CIO’lar ve CDO’lar arasındaki farkları şöyle anlatıyor: “CIO’ların genel anlamda diğer iş birimlerinden gelen talepleri karşılamak için destek fonksiyonu görevini ifa etmektedirler. Yeni bir iş oluşturmaktan öte, var olan talepleri teknoloji ortamında gerçekleştirmeye gayret ederler. CDO için durum farklıdır. Bir CDO şirket genel stratejisine uygun olarak tamamiyle kendisinden kaynaklı bir iş modeli ya da proje ortaya koyabilir ve gerçekleştirmek için de teknolojiden faydalanır. Bir CDO, iş biriminin yanısıra, destek birimi gibi de davranır. Bu açıdan bakıldığında CDO doğal olarak fikirlerini hayata geçirmek için CIO’lar ile çalışmalıdır.

Haberle ilgili daha fazlası: