Çalışanlar pub’da kaynaştı

Hemen her şirkette çalışanların motivasyonunu yükseltmek, şirkete bağlılığını arttırmak, çalışanların kaynaşmasını sağlamak amacıyla çeşitli etkinlikler, eğlenceler organize edilir. Ancak, bu gibi etkinliklerde çalışanların farklı departmanlarındaki insanlarla tanışıp vakit geçirmesi gerekirken, onlar genellikle yine bütün gün beraber oldukları aynı kişilerle zaman geçirirler.

Hande Aykun ve Bora Öğünç tarafından geliştirilen Pub Story adlı oyun, içeriğiyle sadece şirket etkinliklerinde değil, hemen her eğlence mekanında yaşanan bu durumu kırıyor. Oyun, İstanbul, İzmir, Ankara başta olmak üzere farklı şehirlerdeki barlarda düzenleniyor. Biletle girilebilen oyun mekanında kalabalık arttıkça herkes birbirini süzmeye başlıyor. Hürriyet İK olarak bizim de deneyimlediğimiz oyuna kimi tek başına, kimi arkadaşıyla birlikte geliyor. Katılımcıların gözü bir yandan da akıllı telefonlarındaki pub story uygulamasında oluyor. Çünkü, burada oyunun başlama saati gelene kadar geri sayım yapılıyor. Birkaç dakika öncesine kadar birbirini süzmekle yetinen insanlar, oyun başladığı andan itibaren birbirlerine koşup “oynayalım mı?” diye soruyor. Oynamayı kabul eden iki kişi arasında öncelikle hemen herkesin bildiği taş, makas, kağıt oynanıyor. Kazanan taraf, uygulamada yer alan soruları sorma hakkı elde ediyor. Sorular arasında “Çocukken en çok korktuğun bir anı anlat” gibi hikaye anlattırıcı sorular da var, “Sahneye çıkıp 40 saniye boyunca bir yoga hareketi yap” gibi beceri oyunları da. Ayrıca, “İş yerinde çok utandığın bir olayı anlat”, “1 dakika içinde Hindistan’a gitmiş birini bul” gibi diğer oyuncuları da işin içine katarak sosyalleşmeyi daha da arttıran sorular da var. Soruyu soran taraf, karşı tarafın cevabının beğenirse ona puan veriyor. Oyun ilerledikçe sorular da giderek zorlaşıyor. En çok puanı toplayan kazanıyor ve çeşitli ödüller alıyor

ÇALIŞANLARA ÖZEL
Parti gibi eğlence amaçlı bir yerde samimiyetsiz ve kasınç olmanın çok anlamsız olduğunu belirten Bora Öğünç, “Bu durumu bu oyun modeliyle kırdık. Bizim tek amacımız insanların eğlenmesi” diyor. Daha çok puan toplayabilmek için daha çok kişiyle oynamak zorunda olmak, katılımcıların 2-3 saat içinde onlarca kişiyle tanışmasına ve hiç tanımadığı bu insanlarla eğlenceli vakit geçirmesine sebep oluyor. Öğünç, katılımcıların farklı kitlelerden olmasının yeni konseptler geliştirme fikrini ortaya çıkardığını aktarıyor. Bu fikirlerden biri de sadece çalışanlara yönelik yapılan ‘Out of Office’ etkinliği. Bu oyuna katılmak isteyenler bileti aldıktan sonra oyun mekanına girerken bir de kartvizit bırakmak zorunda. Ayrıca, sorular da daha kurumsal hayata yönelik oluyor. Öğünç, katılımcılar genellikle aynı kitleden olduğu için oyun aracılığıyla tanışan insanların sonrasında isterlerse görüşmeye devam ettiklerini aktarıyor. 2017 ağustosta ilk Pub Story’i yaptıklarında daha çok üniversite öğrencilerden talep geleceğini düşündüklerini söyleyen Öğünç, ancak bugün baktıklarında ana kitlelerini 25-30 yaş aralığının oluşturduğunu belirtiyor. Öğünç bunu şöyle yorumluyor, “Aslında, hayatımıza yeni birilerini katma planları daha çok o yaşlarda başlıyor. O yaşlarda çok yoğun çalışılıyor. Özellikle İstanbul’da yaşayan insanlar birbirlerinden konum bazlı olarak zamanla kopabiliyorlar. Mezun olup farklı bir şehirde iş bulanlar o şehirde kimseyi tanımıyorlarsa boşlukta kalabiliyorlar.”

Bora Öğünç, bu modeli artık şirketlerin de talep ettiğini aktarıyor. Örneğin, bir firmanın finans ekibi şehir dışında yapacağı bir etkinlik için bu modeli talep etmiş. O etkinliğe özel İngilizce sorular hazırlanmış. Finans departmanının yöneticilerinin de yer aldığı bu oyunda tüm çalışanların birbirini daha iyi tanımaları amaçlanmış. Bunun yanında, firma aldığı yatırımla beraber ABD’ye de açılıyor. San Francisco şehrindeki ilk oyun aralıkta yapılacak.