1988 yılı İstanbul doğumluyum. Üç kız kardeşiz. Yaşlarımız birbirimize yakın. Ablam ve kardeşimle arkadaş gibi büyüdük. Tabii hepimizin ilgi alanı farklıydı, koşullar ne olursa olsun ben çalışma isteğim ve arzumu hiç bırakmadığım için bana “Arı” lakabını takmışlardı Annem, doğudan okumak için gelen 8 kardeşten biri, babam da aynı şekilde. Onların çalışma isteği, azmi ve bizleri okutmak için İstanbul’da yoktan var ettikleri mücadeleyi ve çabalarını boşa çıkarmamak için kardeşlerimle birlikte öğrenimlerimizi en iyi şekilde tamamladık.
Nasıl bir eğitim aldınız?
Doğu Akdeniz Üniversitesi İngilizce Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü’nü yüksek not ortalamam sayesinde üstten ders alarak onur belgesi ile tamamladım. Üstten aldığım dersler sayesinde son dönem sadece iki dersim kalınca hemen İstanbul’da sektöründe lider firmalara medya ve iletişim danışmanlık hizmeti veren bir şirkette staj organize ettim. Okurken üniversitemizde düzenlenen sosyal etkinliklerin organizasyonlarında da aktif olarak çalıştım.
Ailenizde girişimci var mı?
Evet, en büyük girişimci babam daha sonra ben ve ablam... Babam 80’lı yıllardan beri büyük ekmek fırını, su istasyonları ve beyaz eşya üzerine üç farklı sektörde tüketiciye hizmet veriyor. Babamı görmeden büyüdüm diyebilirim. Sabaha karşı 3’te işe gidip akşam geç saatlerde eve gelirdi. Girişimcilik ruhum babamdan geliyor. Ablam da ev, iş yerleri, otel, restoran gibi firmalar için özel kesimli cam ve ayna üretimi yapıyor.
İş hayatına nasıl başladınız?
İş hayatına ilkokulda başladım. Babam üç farklı kolda çalıştığı için beni kendisine yakın bir su istasyonumuzda görevlendirdi ve tek başıma dükkânda bıraktı. Bir yandan çayım ocakta kaldı su gönderin diyenlere su arabasıyla bidon su gönderiyor, diğer yandan uzun kuyrukta bekleyen tüketicinin su bidonlarını kendimden büyük su pompası ile dolduruyordum.
Çikolata işinden önce nerede çalışıyordunuz?
Kendi markamı kurmadan önce İstanbul’da 4 yıl boyunca sektöründe lider firmalara medya iletişim ve danışmanlık hizmeti sunan bir şirkette çok tempolu şekilde severek çalıştım.
BEYOĞLU RUHUNU ANTALYA’YA TAŞIDIM
Çikolata işine girmeye nasıl karar verdiniz?
2013 yılında evlilik dolayısıyla geldiğim Antalya’da medya iletişim danışmanlık hizmetinin İstanbul’daki gibi çok profesyonel olmadığını ve henüz gelişmediğini gördüm. Freelance medya iletişim hizmeti işleri ile bir süre devam ettim. Farklı bir alana yönelmeliyim diye düşündüm. İstanbul’da çok sevdiğim nostaljik meşhur Beyoğlu çikolatasının Antalya’da olmadığını fark ettim. Hemen araştırmalara başladım. İlk olarak bu nefis çikolataları kendimize özel hazırlayacağımız bir kahve ile misafirlerimize sunmalıyız diye düşündüm. Önce ekip kurdum. Alanında deneyimli akademik eğitimler veren kahve eğitmenleri ve çikolata ustaları ile görüştüm. Bize özel reçeteler ile çikolata hazırlayabilecek çikolata fabrikalarının kurucu ve yöneticileri ile tek tek konuştum. Bir firma ile anlaşıp üretim yapılmasına karar verdim. İşimle ilgili koştururken büyük keyif aldığımı fark ettim. Antalya’nın en işlek ve popüler caddesinde 40 metrekare bir dükkân tuttum. Dükkân ayakkabı mağazası idi. Çikolata & kahve sistemine dönüştürmek çok uğraştırdı. Dekorasyonundan, menüsüne kadar her alanda Beyoğlu nostaljisini hissettirecek butik bir mekân olmalıydı. Siyahın asilliği ile ahşap tonlarının sıcaklığını birleştirerek vintage renklerle son dokunuşları yaptım. Ama her detayda misafirlerimi kendilerini Beyoğlu’nda hissedecekleri Beyoğlu tramvayı ile hayali yolculuğa çıkarmaya karar verdim. Dükkânı tutup brandayı asar asmaz yoldan geçen herkesin ilgisini çekmeyi başardım. Açıldığımızda kafenin önüne İstiklal’deki gibi salaş sandalye ve masalar koyduk. İnsanların sokakta oturmak, otururken yanlarından tramvay geçmesi çok hoşuna gitti. 15 masamız vardı ama yetişemiyorduk. Açık mutfak sistemi ile çalışıyorduk ve menümüz meşhur Kırma Beyoğlu çikolatası, Beyoğlu kahvesi, dünya kahveleri ve Benmari usulü erittiğimiz sütlü, bitter çikolatadan oluşan bize özel tatlılardan oluşuyordu.
Bayilik vermeye nasıl başladınız?
2015 yılında ilk şubemi açtığımda franchise sistemi ile büyümek hiç aklımda olmayan bir konuydu. Farklı şehirlerden gelen turistler ve Antalyalılardan gelen franchise vermeyi düşünmüyor musunuz? sorusu, kafeye telefonla gelen bayilik talepleri ile konu üzerinde araştırma yapmaya ve çalışmaya başladım. Franchise alt yapı sistemi, mimari, operasyon süreçleri, ürün tedariği, verilecek eğitim sistemleri üzerinde daha önce medya iletişim hizmeti verdiğim firma, marka danışmanları ve yöneticilerle iletişime geçip olumlu, olumsuz yönleri ile ilgili bilgiler edindim. Sistemle ilgili 2 sene boyunca ekip kurma ve diğer süreçler üzerinde titizlikle çalıştım. Marka franchise şartlarımızı belirledim. 2017 yılında bayilik veriyoruz diye herhangi bir duyuru yapmadan kafemize gelen ve bayilik almak isteyen Muğla’dan yatırımcımıza ilk bayiliğimizi vermiş bulundum. Daha sonra Antalya (2), Mersin (2), Adana (2), Balıkesir, Yalova, Karabük ve Silifke olmak üzere kısa sürede 11 bayi olduk. Tercih edilmemizdeki en büyük unsur adımızın 1983 Beyoğlu olması, menümüzün kolay yapılabilir olması, çok kalifiyeli bir personel ihtiyacımızın olmaması, çikolata ve kahve bir tüketiciyi ne kadar mutsuz edebilir ki? Memnuniyetsizlik riskimiz az, kar marjlarımızın yüksek olması kısa sürede büyümemize katkı sağladı.
İşinizdeki hedefleriniz nedir?
Kendi emeklerim ile kurduğum markamın titizlikle çalışılan özel reçetelerle hazırlanan çikolata, tatlı ve kahve çeşitlerini tüm Türkiye’de ve yurt dışında yayılmasını sağlamak.
Kafe sisteminin yanı sıra AVM ve işlek caddeler için oluşturduğum endüstriyel tescilli Beyoğlu tramvayı şeklinde self servis çikolata & kahve hizmeti veren kiosk modeli oluşturdum. Üzerinde uzun süre emekle çalıştığım bu modeli yurt dışında kalabalık caddelerde olmasını sağlayarak İstanbul’un Beyoğlu semtini oradaki tutkunları ile buluşturmak istiyorum.