Bankacılıktan çiftçiliğe

1dk okuma

Anne olduktan sonra bankacılık kariyerini bırakan Zeynep Pulat Arpacıoğulları, 2017 yılında hayata geçirdiği Pulat Çiftliği’yle doğal ürünler üretiyor. Pulat Arpacıoğulları, “Çapa yapıyorum, köylü kadınlarla birlikte çalışıyorum. Kadınların ne kadar becerikli olduklarını gördüm. Tarımda çalışan kadınlara saygım arttı” diyen Zeynep Pulat Arpacıoğulları, “Risk aldım, risk alırken de çok şey öğrendim” diyor.

Haberin Devamı

Pulat Çiftliği’nin kurucusu iki çocuk annesi, eski bankacı Zeynep Pulat Arpacıoğlulları, 17 yaşında kaybettiği babasından kalan 40 dönümlük çiftliği yıllar sonra ayağa kaldıran bir kadın. “Tabağımızdan tabağınıza” mottosuyla kurduğu Pulat Çiftliği’nde doğal ürünler üretiyor. Silivri’deki Pulat Çiftliği’nde üretilen ürünler Kuzguncuk’taki tarihi binadaki cafede de, internet aracılığıyla da satılıyor.
“Babam Yüksel Polat ile birlikte çocukluğumda tanıştığım çiftlik hayatı her zaman benim için vazgeçilmez olmuştur. Çocukken sadece bahçesinde koşup oynadığım, tavukları kovalamak, ağaca çıkıp meyve yemek ve ailece geçirilen keyifli zamanlardı benim için çiftlik” diyen Zeynep Pulat Arpacıoğlu, anne olduktan ve bankacılık hayatından koptuktan sonra babasından miras kalan toprakları yeniden yeşertti. Profesyonel çalışma hayatı deneyiminden sonra girişimci olan ve çiftçiliği seçen Zeynep Pulat Arpacıoğlları ile konuştuk.

Bilkent Üniversitesi Ekonomi mezunusunuz. Herhalde çok uzun yıllar aklınızda toprakla uğraşmak yoktu…
Doğrusu yoktu. Ama her zaman çiftlik hayatını ve toprağı sevdim. Bana toprağı, doğalı sevdiren de babamdır. Maalesef babamı erken kaybettik. Onun anılarının yaşadığı çiftliği ise koruduk.

Siz bankacılıktan çocuklarınız olunca mı ayrıldınız?
Evet. Evlendim. İki oğlum oldu. Onları büyütürken bankacılıktan ayrıldım. Birçok anne gibi ben de çocuklarımın iyi yetişmesi ve iyi beslenmesini istedim. Ancak aklımda hep iş hayatına dönmek vardı… Eşim de iş hayatına dönme fikrimi destekledi.
Kariyere ara veren kadınlar daha sonra dönme kararını alırken de çok zorlanıyor. Ya da sizin de yaptığınız gibi girişimciliği tercih ediyor.

Siz bu yola nasıl girdiniz?

Anneliğimin ilk dönemleri zordu. Ama hep bir işim olsun istiyordum. Bu arada çocuklarımı büyütürken çocuklarıma en doğalını ve sağlıklısını yedirebilmek için Silivri’deki aile topraklarımızı değerlendirmeye karar verip orayı ekip biçmeye başlamıştım. Bunu yaparken de çevremdeki çok sayıda ailenin buna ihtiyaç duyduğunu gözlemledim.

Tarımla ilginiz aslında o zamana kadar hiç yoktu değil mi?
Aslında toprakla ilgim o döneme kadar dediğiniz gibi hiç yoktu. Babamdan öğrendim toprak sevgisini, toprağın değerini. Babamın iş olarak değil, vakit geçirmek için kullandığı bir yerdi çiftlik. Ben son dönemde hepimizin, tüm çevremdekilerin doğal olana duyduğu hasreti de görerek, çiftliği faaliyete geçirmeye karar verdim.

Çocuklarıma yedirdiğim kendi çiftliğimde yetiştirdiğim ürünleri geliştirdim. Birebir toprakla uğraşmaya başladım. Çapa yaptım. Ürünlerle ilgili bilgiler okudum. Uzmanlardan yardım aldım. Önce Ziraat Mühendisi’ne toprak analizleri yaptırdım. Toprağın vitaminine, mineraline, suyuna baktık. Trakya toprakları çok verimli.

Tarımda malum en büyük sorun tarımsal ilaçlarla yaratılan kirlilik. Sizin topraklarınız bu anlamda temiz mi?
Kesinlikle. Biz de ilaç kullanmıyoruz. Doğal tarım yapıyoruz.

350 TAVUĞUM OLDU
Tavukçuluk da yapmaya başladınız mı?
Evet. Serbest dolaşan 350 tavuğumuz var. Solucan ve yeşillikle besleniyorlar. Yumurtaları inanılmaz lezzetli. Çok da talep görüyor. Benim zaten amacım tüm ürünlerimi yetiştirirken doğanın bize sunduklarını herkese sunabilmek.

Tarlada sizden başka kimler çalışıyor?
Bir ekibim oldu. Çevre köylerden de kadınlar çalışıyor. Reçel ve salça yaparken de köylü kadınlarla birlikteyiz. Mevsimlik üretim sırasında onlar için de kazanç oluyor.

Bu hayat sizde neyi değiştirdi, size neyi öğretti?
Ben Başak burcuyum. Bankacılık yaptıktan sonra çiftçi oldum ve şunu farkettim, ben gerçekten de toprağı çok seviyormuşum. Tarlada çalışan kadınlara saygım çok arttı. Çok zor bir iş toprakla uğraşmak. Ayrıca kadınlarımızın ne kadar çok iş yaptığını ve ne kadar becerikli olduklarını gördüm.

FAYDA SAĞLAMAK BÜYÜK HAZ
Risk aldığınızı düşündünüz mü? Hiç bilmediğiniz bir alanda bir iş kurdunuz, cafe de açmışsınız…
Risk aldım. Yatırım yaptım. Bir markayı sıfırdan yaratmaya çalıştım. Risk alırken de çok şey öğreniyorum. Fayda sağlıyorum. Fayda sağlamak çok büyük bir haz. Çocuklarım ve eşim benle gurur duydukça daha da güçleniyorum. İyi ki bu yola girmişim.

Bankacılık deneyimleri işinize çok yaradı mı?
Kesinlikle.

Kadın girişimcilerin en zorlandığı konulardan biri finans… İlk 3 yılda pes eden çok girişimci oluyor.. Siz zorluk yaşadınız mı?
Ekonomi mezunu olmak avantaj sağladı bana. Daha planlı ve dikkatli adımlarla ilerlemek faydalı oldu. Zorluklar var. Yenilik yapmanın heyecanı da var.

Ürünlerinizi İstanbul dışına da pazarlıyor musunuz?
Kayseri, İzmir, Ankara’ya ürün gönderiyoruz. Web sayfamız var, e-ticaretimizi geliştiriyoruz. Eskiden anneannelerimiz, babaannelerimiz ne yapıyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. Bunu da çok özleyen bir kesim var. Onlar da bizi buluyor

Haberle ilgili daha fazlası: