Türkiye, kadın istihdamı konusunda oldukça kötü bir tablo çiziyor. Türkiye’de kadın istihdam oranı sadece yüzde 28. İş hayatına katılan kadınların da bir kısmı annelik ve tükenmişlik sendromu nedeniyle iş hayatına ara veriyor. Kreş imkanının, esnek çalışma saatlerinin olmayışı kadınları iş hayatından koparıyor. Ve iş hayatına dönmek istediklerinde de ne yazık ki bu kadınların daha önceki iş deneyimleri yok sayılıyor. YenidenBiz’in araştırmasına göre Türkiye’de 1.5 milyon kadın yeniden iş başı yapmak için bekliyor.
Haberin Devamı
2016 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Ekonomik Katılım ve Fırsat Eşitliği Endeksi’ne göre Türkiye 144 ülke arasında 130. sırada. TÜİK verilerine göre ise 2016 yılında, Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı erkeklerde yüzde 65,1, kadınlarda ise yüzde 28. Şirketlerde üst düzey ve orta kademe yönetici pozisyonundaki kadın oranı ise yüzde 16,7. Cinsiyetler arası ücret farkı kadınlar aleyhine Türkiye’de yüzde 20, OECD ortalaması yüzde 15,5.
Kadınlar en çok anne olduktan sonra çocuk bakımı, kreş imkanlarının yetersizliği, esnek çalışmanın/part time çalışmanın yaygınlaşmaması ve ücret adaletsizliği yüzünden iş hayatından çekiliyor. Bir süre sonra geri dönmek istese de ne yazık ki geri dönüş hiç de kolay olmuyor. İş hayatına ara vermiş ve yeniden dönmek isteyen kadınlara eğitim, mentorluk ve istihdam desteği vermek üzere kurulan YenidenBiz Derneği’nin araştırmasına göre Türkiye’de halihazırda 1.5 milyona yakın kadın yeniden iş başı yapmak üzere iş arayışındalar. Ve bu kadınların da yüzde 30’u yükseköğretim mezunu. YenidenBiz Derneği Kurucusu Ayşe Güçlü Onur, söz konusu yüksek öğretim mezunu kadınların iş gücüne katılması ile GSYİH’ya yılda 30 milyar TL pozitif katkı sağlanacağını, annelik, aile içi sorumluluklar gibi nedenlerle iş hayatına dahil olamayan tüm kadınlar bu hesaba dahil edildiğinde de GSYİH’ya 130 milyar TL’nin üzerinde bir ekonomik değer yaratılacağını söylüyor.
İŞVEREN GÖRÜŞMEYE DAHİ ÇAĞIRMIYOR Kadınların iş hayatına ara vermelerinin en büyük sebebi annelik oluyor. Doğum yaptıktan hemen sonra veya çocuklarına daha çok zaman ayırmak isteyen, tükenmişlik sendromu yaşayan kadınlar bir süre işe ara vermek istiyor fakat geri dönmek istediklerinde işveren tarafından ne yazık ki görüşmeye dahi çağırılmıyorlar.
Hamilelik ve annelik hâlâ iş hayatında bir handikap gibi görülüyor. Oysa annelik, bugün iş hayatının en kritik özellikleri olarak bilinen ve önümüzdeki yıllarda çok daha ihtiyaç duyulacağı söylenen ‘ince beceriler’i kazandırıyor. Bu görüşü savunan İtalyan sosyal girişimci ve aktivist Riccarda Zezza ile Kadınlar İş Başına Zirvesi öncesinden görüştük. 15 yıl boyunca, İtalya ve diğer ülkelerde, Pirelli, Microsoft ve Nokia gibi büyük şirketlerde çalışan, anne olduktan sonra kişisel deneyimlerinden yola çıkarak “MAAM” (Maternity As A Master) diye bir dijital platform yaratan Riccarda Zezza şunları söylüyor: “Annelikle tanıştığımda, özel hayatımda olanlarla iş hayatımdaki algı arasında büyük bir fark olduğunu deneyimledim. Hayatıma mutluluk veren bu süreç, iş hayatıma katacağı potansiyel etkiye hiç bakılmadan, bir sorun olarak algılanıyordu. Bu çok garip bir durum. Farklılıkların önemi ve kadınların kariyerine destek olma konularına görünüşte önem veriliyordu, ancak gerçek şuydu ki; annelik gibi doğal bir olay, bir kadının kariyer yolundaki en önemli engellerden biriydi. Dahası, şirketlerin her yıl çalışanlarının iletişim, liderlik gibi ince becerilerini geliştirmeleri için milyonlarını harcadıklarını fark ettim.”
İŞ HAYATINDA ANNE OLMAK BİR FIRSAT 2016 yılında Ashoka sosyal girişimcisi seçilen Riccarda Zezza, “Annelik ve babalık, iletişim, liderlik gibi ince becerileri güçlendirir ve enerji yükseltir. Bu yetkinlikler verimliliği ve performansı artırmak için özel hayattan iş yaşamına aktarılabilir. Bu sürece dönüşüm adını veriyoruz. Yani ince becerilerin yaşamdaki bir rolden diğerine geçmesini sağlayan doğal bir yetenek. Bu, kişilerin üstlendikleri roller arttıkça, doğal süreç içerisinde iç içe geçer ve böylece kaynak alanını genişletip ve fırsatları uygulamaya çevirirler. Ebeveynlik deneyimi ile en fazla geliştirilen beceriler planlama, ilişki yönetimi, problem çözme, zaman yönetimi. Bunlara ek olarak dinleme, zaman ve öncelik yönetimi, yaratıcılık ve zihinsel esneklik. Ebeveynlik aynı zamanda çok güçlü bir liderlik modeli sunar” diyor.
‘Anne olan çalışan kadınlara neler tavsiye edersiniz?’ sorusuna Zezza şöyle cevap veriyor: “Çalışan kadınlara şunu söylüyorum. Anne olduğunuzda öğrendikleriniz ve zenginleşen kimliğiniz aslında bu dünyanın ihtiyaç duyduğu liderlik modelidir. Biz buna ‘üretken liderlik’ diyoruz. Bu, çocuklarımız için daha iyi bir dünya yaratma ve bizden daha uzun yaşayacak projeler üretme arzusunu da beraberinde getiriyor. Böylece annelik ve çalışmanın bağdaşmadığını düşünmekten vazgeçebiliriz. Gerçekte, ebeveynliğin öğrettiği becerilere ve ebeveyn olmaktan kazandığımız enerjiye toplumun ihtiyacı vardır. Kadınları güçlendirecek ve dünyayı kurtarabilecek annelik deneyiminin içinde bir liderlik modeli gizlidir. Bu konuda çok ciddiyim. Ve bizler de bir an önce, iş yaşantısında anne olmanın bir fırsat olduğunu görmeli ve bunu gerçekleştirmeye çalışmalıyız.”
170 KADINI GERİ DÖNDÜRDÜLER YenidenBiz Derneği, 10 Mayıs’ta Yapı Kredi ana sponsorluğunda Kadınlar İş Başına Zirvesi’ni düzenledi. Zirvede kadınların ekonomiye katılımı ve istihdamının önemi uzman konukların sunumuyla masaya yatırıldı. Zirve kapsamında elde edilecek gelir ile 1000 kadının yeniden iş başı yapmasına destek olacak eğitimler verilmesi hedefleniyor.
YenidenBiz Derneği şu ana kadar iş hayatına ara vermiş ve yeniden iş başı yapmak isteyen 3.500 kadına eğitim verdi. Bu kadınlardan 170’i işe geri döndü. Aday havuzunda bulunan 1.300 kadının büyük çoğunluğu bankacılık, telekomünikasyon, danışmanlık, eczacılık, ilaç, medya şirketlerinden. Çalıştıkları pozisyonlar bakıldığında ise en çok pazarlama, satış, finans, proje, insan kaynakları olarak sıralanıyor. YenidenBiz Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Güçlü Onur, 2020’de aday havuzlarındaki kadın sayısını 1300’den 5 bine çıkarmayı, toplamda da 700 kadını da iş hayatına geri döndürmeyi hedeflediklerini söylüyor. Kadını iş hayatında tutundurmanın kritik olduğuna dikkat çeken Onur, şunları söylüyor: “Şirketlerin de kendi içlerinde uygulayacağı bir takım programlarla bunu sağlamak mümkün. Doğum izinlerinde biraz daha esnek yapılar olabilir, bir takım part time işler olabilir, birazcık daha esnek olabilir. YenidenBiz olarak biraz daha tutundurmayla ilgili çalışacağız.”
Danone, Coca Cola, Fiba Faktoring, Tuborg, İpekyol, P&G, Mudo, Unilever, Borusan, Verifone, Aksigorta, Hürriyet, Sun Tekstil, Yıldız Holding, Koton, Defacto, ING Bank, Akçansa, Vodafone YenidenBiz’in kurumsal üyelerinden bazıları.
YARISI 1 YILDAN UZUN SÜREDİR İŞ ARIYOR Koç Üniversitesi öğretim görevlilerinden Prof. Dr. Zeynep Aycan yönetiminde, çalışma hayatına ara veren kadınlar ve kurumsal yöneticilerden oluşan yaklaşık 450 kişi ile yapılan araştırmanın sonuçlarına göre iş hayatına ara veren kadınların yüzde 50’si 1 yıldan fazla süredir iş arıyor. İşe ara vermede en önemli neden, annelik olarak ortaya çıkıyor. Çalışan kadınların diğer bir işe ara verme nedeni de tükenmişlik olarak öne çıkıyor. Çalışmakta olan kadınların yüzde 48’inin daha önce iş hayatlarına hiç ara vermedikleri görülüyor. Bu kadınlar, işe verilecek aranın ardından kariyerlerinin olumsuz etkilenmesinden korkuyor ve geri dönmenin zor olacağına inanıyor. Kurumsal yöneticilerin işe ara veren kadınları işe alma konusundaki yaklaşımı daha çok sosyal sorumluluk olarak ön plana çıkıyor. Araştırmaya katılan kurumların yüzde 92’si işe ara veren kadını işe alma konusuna olumlu bakıyor.