İç ve dış etkenlerden kolayca etkilenen ‘hassas’ bir sektör olmasına rağmen turizm, Türkiye’de yıllar geçtikçe büyüyen bir iş kolu. Buna bağlı olarak sektörde istihdam edilen personel sayısı da her yıl artıyor. T.C. Sosyal Sigortalar Kurumu verilerine göre 2014’te turizm sektöründe istihdam edilen kişi sayısı 2013’e göre yüzde 13.3 artarak 890 bin kişiye ulaştı. Turizmin ülke istihdamındaki payı ise yüzde 6.2’den yüzde 6.7’ye çıktı.
Turistik Otelciler, Yatırımcılar ve İşletmeciler Birliği (TUROB) Başkan Yardımcısı, Eresin Otelleri Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Müberra Eresin, 2015’in belirsiz bir yıl olarak başladığını ve özellikle konaklama sektörü için belirsizliğin devam ettiğini söylüyor. Eresin, “Normalde biz yılı nasıl kapatacağımızı biliriz. Ama 2015 için henüz bu verilere sahip değiliz” diyor.
Rusya’daki kriz Türk turizmini korkutuyorDünya Seyahat Acenteleri Birliği (WATA) Başkanı Moris Kohen Kasar ise 2015’in Ege ve Akdeniz’deki tatil köyleri açısından zor bir yıl olacağını söylüyor. Bunun en önemli nedeni Rusya’daki ekonomik kriz. Özellikle her yıl tatil için güneye gelen Rusların sayısında düşüş bekleniyor. Diğer neden ise Türkiye’de son zamanlarda yaşanan siyasi olaylar.
Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırı, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın odasında teröristler tarafından öldürülmesi gibi arkaya arkaya patlayan olaylar yabancıların Türkiye’ye bakışını olumsuz etkiliyor.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, “Türk turizmi 2015 yılına yükselen bir grafikle başladı. 2015 yılının ilk iki ayında ülkemize gelen ziyaretçi sayısı geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 5.41 oranında artarak 2.634.000 seviyelerine ulaştı. Rusya’da yaşanan kriz nedeniyle gelen ziyaretçi sayısında ise düşüş kaydedilmiş durumda” bilgisini veriyor.
Türkiye’nin pazarda en üst sıralarda bulunan ve yer kapmak isteyen birçok ülke ile rekabet ettiğini belirten Ulusoy, “Bunu hesaba katarsak 2015 yılında oldukça zorlu bir sürecin bizi beklediğini ifade edebiliriz” diyor. Ulusoy, 2015 yılında turizm sektöründe yaşanacak büyümenin istihdam edilecek kişi sayısını da arttırmasını beklediklerini belirtiyor.
Şehirdeki koşullar farklıBüyükşehirlerdeki oteller ile Ege ve Akdeniz’deki tatil köylerine farklı bakmak gerekiyor. Çırağan Palace Kempinski İnsan Hizmetleri Direktörü ve TUROB İK ve Çalışma Hayatı Komitesi Başkanı Haluk Ertan, şehir otellerinde personel sayısı bakımından yaz ve kış sezonları arasında çok fark olmadığını belirtiyor. Ertan, 2015 için yılın başında karamsar olduklarını ancak İstanbul’daki otellerin doluluk oranlarına bakıldığında Mart - Nisan ayının beklenenden iyi geçtiğini belirtiyor. Otellerde talep düşmediğinden istihdam edilen personel sayısında da düşüş yaşanmıyor.
Lisan, işin olmazsa olmazıTurizm sektöründe çalışmaya başlamak, sürdürebilmek ve üst seviyelere yükselebilmek için birçok özelliğe sahip olmak gerekiyor. İnsan ilişkilerinde iyi olmak, hizmet etmeyi sevmek ve sektöre en alt kademelerden başlansa bile sabırlı olmak bunlardan bazıları. Ancak belki de sektör için en çok aranan özellik yabancı dil. Bir çalışan, sektörde gerekli olan diğer tüm özelliklere sahip olsa bile yabancı dili yoksa yükselme şansı da kayboluyor.
Ertan, son yıllarda lisan bilen kalifiye personel sayısında önemli artış olduğunu belirtirken “Bundan 10 yıl öncesine kadar yabancı personel oranı yüzde 15-20’yi buluyordu. Bugün ise yüzde 3’e düştü” diyor.
Turizmde kariyer yapmak isteyenlerin okurken mutlaka bir yabancı dil öğrenmesi gerekiyor. Eğer ‘çalışırken öğrenirim’ düşüncesiyle hareket edilirse kariyer planları da ertelenmiş oluyor.
Club Med İşe Alım ve Kariyer Yönetimi Sorumlusu Müge Saruhan, tesislerine gelen ziyaretçilerle iletişim kurulabilmesi için yabancı dilin personel alımında belirleyici etkenlerden biri olduğunu belirtiyor. Ayrıca otellerde çalışan yabancı personel de düşünüldüğünde, çalışanların aralarında anlaşabilmesi için de yabancı dil şart oluyor. Saruhan, yabancı dil bilenlerin sayısının olanakların da artmasıyla beraber çoğaldığını, Erasmus ve Work and Travel gibi programların bunda etkili olduğunu söylüyor.
Eleman açığı çok fazlaÖzellikle ekonomik kriz gibi etkenler nedeniyle turizm sektöründe çalışanlara artık eskisi kadar maddi ayrıcalık yaratılamıyor. Turizm mezunları son dönemde maaş ve sosyal haklarını yeterli bulmadıkları için başka sektörlere kayıyor. Bu durum, zaten nitelikli eleman sıkıntısı çeken sektörde hizmet kalitesinin düşmesine sebep oluyor. Müberra Eresin, özellikle orta kademe kadroda tüm sektörde büyük bir açık olduğunu belirtiyor.
Tatil köyleri ve şehirlerdeki otellerin sayısının artması eleman açığını da çoğaltıyor. Saruhan, otellerin aradıkları özellikte personel bulabilmeleri için ileride daha çok rekabete gireceğini, onlara daha iyi koşullar ve daha iyi kariyer imkânları sunmak zorunda kalacaklarını öngörüyor.
Bununla beraber son yıllarda turizm alanında eğitim veren kurumların çoğalmasıyla mesleki turizm eğitimi almış kişilerin sayısı da giderek artıyor. Sektörde, turizm eğitimi alıp bir acentada staj yapmaya başlayan ve sonra yöneticilik pozisyonuna yükselen birçok çalışan var. Ayrıca sektörde edindiği tecrübeleri kendi kurduğu acentada patron olarak değerlendiren çok sayıda turizmci de bulunuyor.
Yabancı ülkelerde kariyer fırsatıSektörde çalışanlar, yabancı ülkelere seyahat etme ve kariyerlerini yabancı ülkelerde sürdürme fırsatı bulabiliyor. Haluk Ertan’a göre artık Türkiye’de yurtdışındaki büyük bir oteli kolayca idare edebilecek potansiyelde birçok kişi bulunuyor. Ancak, Türkler yakınlarını bırakamıyor. Yabancılar expat’lık kararını çok daha kolay alıyor. Ertan, Türkiye’nin yurtdışındaki vizyonunun gelişmesi açısından, Türklerin yurtdışında çalışmayı daha çok düşünmeler gerektiğini savunuyor. Müberra Eresin ise “Yurtdışına çıkmamış olsanız bile her ülke insanını çok iyi tanıma şansına sahip oluyorsunuz” diyor.
Tatilde çalışmak zorBir turizm çalışanı için sektörün en büyük zorluklarından biri herkes tatildeyken çalışmak zorunluluğu. Özellikle bayramlarda insanlar tatil için otelleri doldurduğunda personeller normalden daha fazla yoruluyor.
Sektörde kariyer düşünenleri en çok korkulan nedenlerden biri de geçici sözleşmeler. Özellikle tatil köylerinin birkaç aylık sözleşme yapması, kadrolu bir iş bulmak isteyenleri ya sektörden ya caydırıyor ya da idari işlere yönlenmelerine neden oluyor.
Kongre turizmi ciddi darbe yediMoris Kohen Kasar, özellikle İstanbul’da sektörün önemli bir parçası haline gelen kongre turizminin bu yıl ciddi oranda küçüldüğünü aktarıyor. Bunun nedeni ise Avrupa’daki ekonomik kriz. Kohen Kasar, “Büyük kongreler 3-4 sene önceden planlanıyor. O dönem kriz patladığında 3-4 yıl sonrasına İstanbul’da kongre ayarlanamadı. Avrupa artık kendini toparlasa bile oradaki krizin etkileri 2015 itibariyle hissediliyor. Bu tip kongrelerin tekrar başlaması için ise yine 3-4 yıl beklemek gerekiyor” diyor.
Kohen Kasar’a göre tüm bu ekonomik olumsuzluklar istihdamı da negatif etkiliyor. Kongre olmadığı zaman birkaç aylığına istihdam edilen personel de olmuyor. Tatil köylerine talep az olduğu zaman personel istihdamı yapılmıyor.
Öte yandan, her şeye rağmen otel yatırımlarının devam ettiğini belirten Kohen Kasar, bunun da sektörün geleceği açısından olumlu olduğunu vurguluyor.