Olumsuz zamanlarla başa çıkmanın 5 yolu

1dk okuma

Koronavirüs salgını, hemen hepimizi umutsuzluğa ve belirsizliğe sürüklüyor, geleceğe dair endişelerimizin artmasına neden oluyor. "Virüs ne zaman bitecek?", "Evden ne zaman çıkacağız?", "Hayat ne zaman normale dönecek?" soruları zihnimizi sürekli meşgul ediyor. Bu zor zamanlarla baş etmenize yardımcı olacak 5 öneriyi paylaşıyoruz.

Haberin Devamı

Zamanınızı iyi değerlendirmeye çalışın

Koronavirüs, birçok insanı eve kapattı. Bu süreci keyifli hale getirmek de sizin elinizde. Eğer "Of veden çıkamıyorum, daraldım" derseniz süreç sizin için eziyet olur. Kendinize, ailenize, evinize zaman ayırmak için değerlendirirseniz her şey bittikten sonra evde geçirdiğiniz güzel zamanlarınız yanınıza kâr kalır. Teknolojinin sayısız nimetlerinden faydalanın, online uygulamalar, kurslara bir göz atın. Bolca kitap okuyun, kendinize iyi bakın, film arşivinizi genişletin, eviniz ile ilgilenin. Sürekli "ne zaman bitecek?" diye sormak yerine "bu zorunlu süreci en iyi nasıl geçirebilirim" diye düşünün.

Herkesle aynı durumda olduğunuzu bilin

Bu salgın tıpkı sizi gibi milyonlarca insanı etkiledi. İnsan ayırt etmeyen bu virüsün bireysel, toplumsal değil küresel bir mesele olduğunu hatırlayın.

Yeni bir düzen kurun

Haberin Devamı

Düzenli olmak her zaman iyi hissettirir. Evinizde yeni bir oluşturun. Dolaplarınızı, raflarınızı temizleyin, fazlalıklardan kurtulun, etrafınızı size neşe verecek eşyalarla dekore edin. Evinizde daha fazla boş ama hoş görünen alan yaratın. Evinizde kendinize ait bir köşe oluşturun. Bu köşede ister spor yapın, ister meditasyon yapın, ister kitap okuyun isterseniz de hiçbir şey yapmadan dinlenin.

İletişimde kalın

İnsanı en iyi hissettiren şey kesinlikle sevdikleri ile iletişim kurmak. Bu süreçte de iletişim en büyük öneme sahip unsurlardan biri. Ailenizle, arkadaşlarınızla, iş arkadaşlarınızla sık sık iletişim halinde olun. Görüntülü görüşmeler yaparak özleminizi giderin.

Sağlıklı beslenin

Evde olduğumuz günler, özellikle abur cuburu çok daha fazla tükettiğimiz zamanlar oluyor. Can sıkıntısından, stresten, film izlerken, vakit geçirmek için ve daha birçok nedenden sürekli bir şeyler atıştırmak istiyor, kendimize engel olamıyoruz. Ancak sıklıkla yemek yemek ve sağlıksız gıdaları daha fazla tüketmeye başlamak hem sağlığı hem de psikolojiyi olumsuz etkiliyor. Yedikte mutsuz olmaya, mutsuz oldukça da daha fazla yemeye başlıyor, korkunç bir kısır döngünün içine giriyoruz.

Eve geçirdiğiniz günleri sağlıklı beslenmeye geçiş süreci olarak değerlendirebilirsiniz. Mutfakta yeni tarifler deneyebilir, yemek yeteneğinizi geliştirip hem de sağlığınızı, psikolojinizi ve formunuzu koruyabilirsiniz.

Haberle ilgili daha fazlası: