E-ticaret sektöründe 2 yılda 2 katlık büyüme bekleniyor

7dk okuma

Türkiye’deki e-ticaret sektörü geçtiğimiz yılı yaklaşık 25 milyar TL hacimle kapattı. Toplam perakende gelirlerinden yüzde 2 pay alan e-ticaret sektörü, bu rakamı yüzde 5’e çıkaracak ve 2 yıl içinde cirosunu ikiye katlayacak.   

Haberin Devamı

DİJİTALLEŞEN dünyada birçok sektörde köklü değişimler yaşanıyor. Bunların başında da perakende sektörü geliyor. İnternetin ilk dönemlerinde tüketiciler, internetten fiyat ve ürün araştırması yapmadan alışverişe çıkmıyordu.

E-ticaret sitelerinin sayısının artması, mobil platformların gelişmesi ve teslimat seçeneklerine yeni alternatifler gelmesiyle beraber her geçen gün e-ticaret sektörü hem dünyada hem de Türkiye’de hızla büyüyor. Paylaşılan veriler de bu büyümeyi doğrular nitelikte. Dünyada 2 trilyon dolar ciroya yaklaşan e-ticaret sektörü, geçtiğimiz yıl yüzde 10’ya yakın büyüme elde etti.

2018’de 2.9 trilyon dolara ulaşması beklenen e-ticaret hacminin, 2020’de 4 trilyon doları aşması bekleniyor. Türkiye’de de benzer bir büyüme söz konusu. 2015 yılında 24.7 milyar liralık bir ekonomi yaratan Türkiye’deki e-ticaret sektörünün bu yılı 35 milyar liraya yaklaşması bekleniyor. Ancak bu işin Türkiye’de başlangıcı olduğunu gösteriyor.Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Ayşegül Toker, son 6 yılda 3 katlık bir büyüme yaşandığına dikkat çekiyor.


Toker, “Avrupa nüfusunun %45’e yakını online alışveriş yapıyor.Türkiye’nin e-ticaret rakamlarını Avrupa ve dünya örnekleriyle karşılaştıracak olursak, hiç de fena gitmiyoruz diyebiliriz. 6 yılda, e-ticaret kullanımının %11’lerden yüzde 33’lere çıkarak 3 katına ulaştığı bir ülkeden bahsediyoruz. Üstelik yakında 4.5G teknolojisiyle mobil ticaret işlem hacminin de epey yüksek seviyelere ulaşacağı öngörülüyor.

Ayrıca Türkiye, 30 milyonu aşan kullanıcısıyla, dünyanın en büyük 12’nci internet pazarı konumuna yükselmiş bir ülke. Daha da önemlisi Türkiye, aktif internet ve sosyal medya kullanımında ve hatta akıllı mobil telefon kullanıcı sayısında her yıl dikkate değer yüzde artışları yaşıyor. 2016 başında yayınlanan bir rapora göre, Türkiye’deki internet kullanıcılarının yüzde 77’si her gün internete bağlanıyor. TÜİK 2016 Nisan verileri, Türkiye genelinde internet erişim imkanına sahip hanelerin oranını yüzde 76.3 olarak açıklıyor. Bu da demek oluyor ki online mağazaların evlerimize girmesi için gereken belirli bir altyapı mevcut” diyor.



EN UYGUN İKLİM

Haberin Devamı

Diğer önemli bir konunun Türkiye’nin genç nüfusu olduğuna dikkat çeken Toker, şunları belirtiyor: “Gençler teknolojiye meraklı ve hızlı öğreniyorlar. Şimdilerde yeni ödeme sistemleri hayatımıza girmeye başladı. Gençlere özel yeni nesil kredi kartları çıktı. Hazır kart tarzında, nakit avans veren, faizi düşük, her geçen gün online alışverişi daha da kolaylaştıran ve güvenilir kılan uygulamalar bunlar. Dinamik, hızlı, sabırsız, meraklı, teknolojiye aşık ve onu rahat kullanan, ürün araştıran, ürün karşılaştıran bir gençlik var ve online alışveriş tam onlara göre. Sonuç olarak bu tarz uygulamaların arttığını ve böylece genç nüfusun e-ticaret hacminin büyümesine büyük etkide bulunduğunu görüyoruz. Ayrıca kredi kartı penetrasyonu, lojistik altyapı, internet kullanımı, mobil trafiğin inanılmaz hızdaki artışı gibi özellikleriyle de Türkiye, e-ticarete en uygun iklimlerden biri.”


YÜZDE 2’DEN YÜZDE 5’E

Haberin Devamı

Türkiye’deki e-ticaret sektörünün büyüyeceğinin en önemli göstergelerinden bir diğeri e-ticaretin perakendeden aldığı pay. Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği’nin (ETİD) paylaştığı bilgilere göre şu anda e-ticaret ile yapılan harcamalar perakende sektöründen toplamda yüzde 2’lik pay alıyor.

Haberin Devamı

Bu da Türkiye’nin birçok ülkenin geri kalmasını sağlıyor. Örneğin; bu rakam İngiltere’de yüzde 12.6, Çin’de yüzde 9.7, ABD’de yüzde 9.2, Almanya’da yüzde 9.2, Japonya’da yüzde 7.2, Polonya’da yüzde 6.8, Fransa’da yüzde 6.8, Brezilya’da yüzde 4.1, Rusya’da yüzde 3.8, İspanya’da yüzde 3.3 ve İtalya’da yüzde 2.6. Yapılan öngörü araştırmalarına göre bu rakamın en geç önümüzdeki 3 yıl içinde yüzde 5 civarına ulaşması bekleniyor.


Bu artış aynı zamanda internetin kullanıcılarının e-ticaret müşteri olmasını da arttıracak. Türkiye’de 2015 sonu itibariyle 7 milyon civarında kayıtlı e-ticaret müşteri bulunuyor. Hazırlanan raporlara göre 2020 yılında 30 milyona kadar çıkması ve internet kullanıcıları arasında yaklaşık yüzde 80’lik penetrasyona denk gelecek. Türkiye lehine bu olumlu tabloları alt alta topladığımızda ise e-ticaret sektörünün gelirleri 2017 yılında 50 milyar liraya, 2020 yılında ise 100 milyar lirayı geçmesi bekleniyor. Kısaca e-ticaret sektöründe gidilecek çok yol var ve büyüme ise beklenenden çok daha hızlı olacak.

Haberin Devamı


RAKAMLARLA E-TİCARET
50
50 milyon TL ve üzerinde ciro yapan e-ticaret şirketi sayısı

80
10-50 milyar TL ciro yapan e-ticaret şirketi sayısı

100 bin
E-ticaret şirketlerinin toplam istihdamı

%52
Türkiye’deki mobil cihazlar üzerinden alışveriş yapma tercihi

%48
Dünyada mobil cihazlar üzerinden alışveriş yapma tercihi

%37
Türkiye’de tüketicilerin online alışverişi artırma isteği

%90
Mağaza gitmeden önce internetten araştırma yapanların payı

%87
E-ticaret kullanıcılarının gıda harici ürün alışveriş oranı

%53

Haberin Devamı

E-ticaret kullanıcılarının gıda ürünlerinde alışveriş payı
%34
Aynı gün teslimat isteyen tüketicilerin oranı

%15
Yarım günde teslimat opsiyonunu seçeceğini söylenlerin payı. 

%24.9
E-ticarette sorun yaşayan müşteri oranı

%44.9
Teslimatın belirtilenden daha yavaş olmasından rahatsız olan müşteri payı

%42.1

Yanlış veya hasarlı ürün alan müşterilerin sayısı
İHRACATA E-TİCARET YOLU

YALÇIN SEZEN

Dijitalleşen dünyada ülkelerin milli gelire katkı bulunabilmesi için e-ticaret ve buna bağlı olarak doğru ödeme yöntemlerini kullanması şart. UnionPay ve 13 yerel ödeme altyapısıyla entegre olan İş Bankası’nın Sanal POS’u yerli şirketlere daha fazla yabancı müşteri getirmeyi amaçlıyor. 

HIZLA dijitalleşen dünyada rekabet gücünü korumak her geçen gün zorlaşıyor. Global çapta ürün ve hizmetlerini sunan şirketler güçleniyor, yerel pazarlarıyla yetinenler ise eriyip gidiyor. Buna engel olmanın yolu ise iş süreçlerine dijital enstrümanları entegre etmekten geçiyor.

E-ticaret ve buna bağlı olarak doğru ödeme sistemlerini kullanmak, en küçükten en büyüğe kadar tüm işletmelere global çapta büyük avantaj sağlıyor. Son dönemlerde UnionPay ve alternatif ödeme sistemlerini müşterilerine sunmaya başlayan İş Bankası, şirketlerin yurtdışındaki müşterilerle buluşmasını amaçlıyor. Bu konu hakkında bilgi almak için İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen ile bir araya geldik. Yaşam tarzımızın gün geçtikçe dijitalleşmesinin en hızlı yansımalarını ödeme sistemleri alanında gördüklerini belirten Sezen, yüzyüze yapılan geleneksel ticaretin artık birçok noktada yerini elektronik ticarete bıraktığını ve ödeme sistemleri içinde elektronik ticaretin payı günden güne artığını belirtti.


Sezen, “Ödeme sistemleri alanında yaptığımız global işbirlikleri ile ülkemiz turizmine ve dolayısıyla milli gelirlerimize katkı sağlayacak döviz kazandırıcı işlemlere de odaklanıyoruz. Dünyanın en büyük kart kuruluşu olan UnionPay ile kurmuş olduğumuz ekosistem ve e-ticaret konusunda faaliyet gösteren üye işyerlerimize sunduğumuz yerel alternatif ödeme yöntemleri, ödeme sistemleri alanında dijitalleşme konusunda sektöre getirdiğimiz önemli yenilikler” dedi.

Dünyanın en büyük kartlı ödeme kuruluşu olan UnionPay International ile işbirliklerinin ilk olarak 2014 yılında bankamatiklerinde UnionPay logolu kartların kabulü ile başladığını söyleyen Sezen, “2015 yılı Mayıs ve 2016 Ocak aylarından itibaren sırasıyla sanal POS ve fiziki POS’lar eklenerek güçlendi. Bankamızın sağladığı altyapı sayesinde UnionPay kart sahipleri online olarak vize, ulaşım ve konaklama ihtiyaçlarını kendi ülkelerindeyken karşılayabiliyorlar.

UnionPay logolu kart sahipleri Türk Hava Yolları web sitesi üzerinden İş Bankası sanal POS alt yapısı sayesinde bilet satın alabiliyorlar. UnionPay ekosistemizin son halkası ise HotelRunner ile yaptığımız işbirliği oldu. UnionPay kart kullanıcıları artık dünyanın her yerinden HotelRunner sistemindeki otellerde İş Bankası sanal POS’u üzerinden online rezervasyon yapabiliyor ve ödemelerini doğrudan gerçekleştirebiliyor. Kurduğumuz UnionPay ekosistemi sayesinde, Bankamızın üye işyerlerinin işlem hacminin ve gelirlerini artırmayı ve aynı zamanda ülkemiz turizm gelirlerine de katkı sağlamayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

13 ALTERNATİF ÖDEME YÖNTEMİ

Dünyanın birçok ülkesinde ve özellikle Avrupa’da, Türkiye’deki durumun aksine alışverişlerde kredi kart kullanımı çok yaygın olmadığını Sezen, şunları söyledi: “Bireylerin tasarruf oranlarının yüksek olduğu Avrupa ülkelerinde ödeme sistemlerinin ağırlıklı olarak cari hesaplar üzerinden banka transferi şeklinde ya da bu hesaplara bağlı debit kartlarla yapıldığını görüyoruz. Bu nedenle, bu ülkeler uluslararası kart kuruluşları olmadan gerek fiziksel ortamda gerekse elektronik ticarette kullanılabilecek özel ödeme yöntemlerini geliştiriyorlar. 

Örneğin, Avrupa’nın refah seviyesi yüksek ülkelerinden birisi olan 11 milyondan biraz yüksek bir nüfusa sahip Belçika’da, yaklaşık 15 milyon ‘Bancontact’ kart basıldığını, ancak kredi kartı sayısının bu rakamın üçte birinden daha düşük olduğunu görüyoruz. İnternet kullanımının çok yüksek seviyede olduğu Hollanda’da, 11 milyon internet kullanıcısının yüzde 92’sinin en az 1 kez online alışveriş yaptığını ve bu alışverişlerde yaklaşık yüzde 60 oranında ‘IDEAL’ ödeme yöntemini tercih ettiğini biliyoruz. Dünya üzerinde alternatif olarak adlandırılabilecek bu ödeme sistemlerine doğru bir yönelim var ve biz de İş Bankası olarak buna kayıtsız kalmadık. Yurtdışına online satış yapan üye işyerlerimizin tahsilat kanallarını artırarak işlerini büyütmeyi amaçladık ve 13 yerel alternatif ödeme yöntemini sanal POS hizmetimiz üzerinden ekim ayı itibariyle müşterilerimize sunan ilk banka olduk.”

ALIPAY VE DİĞERLERİ
Bu kapsamda ekim ayında yaklaşık olarak yüzde 24 pazar payı ile elektronik ticaretle uğraşan üye işyerlerine, Alipay, IDEAL, Giropay, EPS, Qiwi, Sofort, Mybank, Entercash, Bancontact, Multibanco, Przelew24, Trustypay ve Safetypay ödeme yöntemlerini sunmaya başladıklarını ifade eden Sezen, “Dijitalleşmeyle birlikte her geçen yıl katlanarak büyüyen ve sınır ötesi bir konuma gelen elektronik ticarette müşterilerimizin ihtiyaçlarına en uygun çözümleri sunarak İş Bankası’nın payını artırmayı ve dolayısıyla ülkemizin de ihracatında kayda değer bir katkı sağlamayı amaçlıyoruz” şeklinde konuştu.

Tek sanal POS ile onlarca ödeme yöntemi
ÜYE işyerlerini, tek bir sanal POS ile onlarca ödeme yöntemiyle ürün ve hizmetlerini güvenli olarak satma imkânına kavuşturduklarını belirten Sezen, şunları söyledi: “Yaptığımız araştırmalar bize, satışlarında elektronik ticaret uygulamalarını yoğun ve aktif bir şekilde kullanan firmaların kendi imkanlarıyla her bir alternatif ödeme sistemiyle ayrı ayrı anlaşma yaparak kabul ağını genişletmeye ve dünyanın dört bir yanından müşterilerine hizmet vermeye çalıştıklarını gösterdi. Bunun üzerine biz de, üye işyerlerimizin her bir ödeme yöntemiyle ayrı ayrı anlaşma yapma zorunluluğunu ortadan kaldıracak ve dünya çapında bilinen ödeme sistemleriyle entegrasyonda tek nokta olabileceğimiz bu uygulamayı hayata geçirdik.”

Turizmde yeni müşterilere ulaşılabilecek

YURTDIŞINDAN Türkiye’ye gelen turistlerin çok büyük bir kısmının online kanallarla otel rezervasyonlarını yaptırdıklarını ve uçak biletlerini aldıklarını kaydeden Sezen, “Özellikle Avrupalı müşterilere alternatif ödeme sistemlerini sunan işletmelerin küresel rekabette güçleneceğini  ve sonuç olarak ülkemizin turizm gelirlerinin büyümesine de yardımcı olacağını düşünüyoruz. Gelecek seneye de hazırlık olması açısından, başta havayolları ve otel rezervasyon olmak üzere turizm sektöründe online satış yöntemiyle hizmet veren bankamızın üye işyerlerine sunduğu alternatif ödeme yöntemleri ile yeni kullanıcılara ulaşılmasını sağlamayı amaçlıyoruz” diye konuştu. 


İş Bankası’nın sunduğu 13 yerel alternatif ödeme yöntemi 
Şirket  Ülke
Alipay Çin
IDEAL Hollanda
GIiropay Almanya
EPS Avusturya
Qiwi Rusya, Kazakistan, Ukrayna
Sofort Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika, İtalya, Fransa, İspanya
Mybank Belçika, Fransa, İtalya, Lüksemburg, Yunanistan Entercash Almanya, Avusturya, Finlandiya, İsveç Bancontact Belçika Multibanco Portekiz
Przelew24 Polonya
Trustypay Macaristan, Slovakya, Slovenya, Estonya, Letonya, Litvanya, Çek Cumhuriyeti Safetypay Brezilya, Kolombiya, Kosta Rika, Meksika, Nikaragua, Panama,  Peru, Avusturya, Almanya, Hollanda

Tedarikçilere hızlı sanal POS altyapısı

İŞ Bankası’nın sunduğu ‘Tedarikçi POS’ ürününe değinen Sezen, bu ürün hakkındaki bilgileri şu şekilde aktardı: “Tedarikçi POS ürünümüz, ticari müşterilerimizin tedarikçilerine yapacakları ödemelerini, kendilerine tahsis ettiğimiz şirket kredi kartlarıyla kolay ve hızlı bir şekilde yapmasını sağlayan bir sanal POS uygulamasıdır. Bu uygulama sayesinde, firma yetkilileri kendilerine sağlanan bir ara yüz ile kullanıcı adı ve şifre ile giriş yaparak ödeme yapacakları tedarikçilerin listesini görüntüleyebiliyorlar. Firmanın her tedarikçisi için banka tarafında bir sanal POS numarası üretiyoruz.

Üretilen sanal POS’lara ilişkin bilgiler, şirket kredi kartıyla ödemeyi yapacak olan müşterinin ara yüzüne entegre ediliyor. Böylece müşteri, söz konusu arayüz üzerinden ödeme yapmak istediği tedarikçiyi seçip, şirket kredi kartını kullanarak İş Bankası’nın Sanal POS altyapısı üzerinden hızlı ve güvenli bir şekilde ödeme işlemini yapabiliyor. Tedarikçi POS hizmetimiz sayesinde müşterilerimiz günlük ticari hayatlarında ana firma tedarikçilerine ödemelerini kart kullanarak hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirebilirken, tedarikçi firmalar ise ana firmadan alacaklarını hızlı bir şekilde tahsil imkanına sahip oluyor.”

Etkileşim çağında deneyim odakta 
TEKNOLOJİ alanındaki gelişmelerin ve mobil cihazların müşteri deneyiminin merkezi haline gelmesinin, her alanda değişiklikleri beraberinde getirdiğini belirten Sezen, içinde bulunduğumuz dönemde gerek kişilerin gerekse kişilerle kurumların arasında artan etkileşimin ön plana çıktığını ifade etti. Sezen, “Şeffaflığın arttığı bir dönem olması nedeniyle ‘Etkileşim Çağı’ olarak da adlandırılıyor.

Bu çağ, teknolojik gelişmeler, değişen müşteri davranışları, değişen yasal düzenlemeler ve buna bağlı olarak rekabetin yeni alanlara taşınmasından doğan yeni iş modelleri ile şekilleniyor. Değişen rekabet koşulları ve rekabetin sektör dışındaki oyuncularla da yapılmaya başlanması; değişen müşteri davranışı, müşteri deneyimi ve deneyim tasarımını da yeni bir rekabet aracı olarak öne çıkartıyor. Bugün müşterinin bir mobil uygulamada görüp beğendiği özellikler, doğrudan ilgili olmayan konularda bile örnek gösterilerek bir beklenti olarak karşımıza çıkıyor. Akışkan beklentiler olarak adlandırılan bu duruma uyum sağlayabilmek ve mükemmel müşteri deneyimini sunabilmek adına, süreçlerimizi uçtan uca, yalnızca banka içinde değil, dışardaki ekosistem ortaklarımızla birlikte tasarlıyoruz” dedi.

HER EVREDE EŞLİK EDECEK
Etkileşim çağında, değişen müşteri beklentilerine cevap verebilmek, operasyonel verimlilik sağlayabilmek ve rekabette ayakta kalabilmek için kurumların inovasyon kültürüne sahip olmaları ve bunu sürekli kılmaları gerektiğini ifade eden Sezen, “İş Bankası olarak geçmişten günümüze ilklerin bankası olma vizyonumuzla, müşterilerimize dijital temas noktalarında en iyi ve kişiselleştirilmiş hizmetlerin sunulmasının yanı sıra müşterilerimizin yaşam yolculuklarının her evresinde onlara eşlik edebilen ve yaşattığı benzersiz deneyimlerle hayatlarını kolaylaştıracak bir çözüm ortağı olmayı amaçlıyoruz. Uçtan uca müşteri deneyimi sunacak şekilde, ekosistem bakış açısıyla tasarlanmış değer zincirleri oluşturmaya, veri paylaşımı ve entegrasyonunu en ileri teknolojilerle destekleyerek yaşayan ekosistemler yaratmaya önem veriyoruz” diye konuştu.