Paylaş
Soğuk aylarda hamsi, sıcak aylarda ise 06 plaka bolluğunun yaşandığı kasabadır Amasra... Gün içerisinde herkes farklı bir aktivite ile meşgul olsa da akşamları herkes balık restoranlarında bir araya gelir. Amasra sofraları, “Vira Bismillah” diyerek dalgaları yarmaya başlayan teknelerin getirdikleriyle özenli biçimde süslenir. Yaklaşık 300 kilometre uzaklıktaki bu güzelliğe her daim vakit ayırabilmek mümkün olmuyor. Öte yandan Ankara’da da balık hasretini gidermek isteyenlerin tercih edebileceği çok sayıda mekan var. Bu hafta, Batı Karadeniz nimetlerini Başkentliler’e sunan bir mekanı ziyaret ettim. Gazi Osman Paşa, Koza Sokak üzerindeki Amasra Balıkçısı, o şirin kıyı kasabasını Ankara’ya taşımaya çalışıyor.
EMEĞİN ÜRÜNÜ İSLİ ÇİROZ
Yokuş üzerindeki konumu nedeniyle önünden sık sık geçenlerin dahi fark etmediği bir noktada bulunan Amasra Balıkçısı’nda Batı Karadeniz serüveni, mezeler ile başlıyor. Günlük ortalama 12 mezenin servise sunulduğu mekanda; isli çiroz, balık pastırma, karides salatası, fava, deniz börülcesi ve yoğurtlu semiz otunu denedim. Mezelerde kullanılan ve Muğla Köyceğiz’den geldiğini öğrendiğim zeytinyağı temas ettiği her ürüne ayrı bir tat katıyor. Meze seçiminizi yaparken aklınızda bulunması gereken bir ayrıntıdan söz etmek istiyorum. Yumurtasını döküp, zayıflayan uskumru balıklarının kurutulması ile yapılan isli çiroz, gerçekten zahmetli bir sürecin içinden geliyor. Arka plandaki uğraşları da düşünerek meze siparişinizin arasına isli çirozu eklemeyi unutmayın. Yaklaşık iki hafta boyunca askıda kalan balıkların zeytinyağı ile buluşmasından sonra ortaya çıkan tadı alınca bana hak vereceksiniz.
RİZE’DEN GELEN MISIR UNU
Ara sıcakların öncesinde masanızı süsleyen bir başka güzellik de Batı Karadeniz kıyısına inen herkesin bildiği meşhur Amasra salatası oluyor. 10 çeşit yeşillik, havuç, turp, turşudan oluşan salatada havuç suyuyla yapılan özel bir sos kullanılıyor. Lezzetinin yoğun olması nedeniyle henüz balıklar masanıza ulaşmadan salatanın dibini görmeniz mümkün. Bu nedenle ağırdan almanızı tavsiye ediyorum. Mekanda, ara sıcaklardan karides güveç ve kalamar tavanın tadına bakabildim. Arpacık soğan ve mantar parçaları ile toprak güvecin içerisinde servis edilen karides dumanı üzerinde geliyor. Aynı serviste masaya ulaşan kalamar tavaya dere otlu tartar sos eşlik ediyor. Dere otunu sevmeyenler olabilir ama kalamara ayrı bir lezzet katıyor. Kalamarları kaplayan lezzetli malzemenin Rize’den getirilen mısır unu olduğunu öğrendim. Ara sıcak tercihinizde önceliğiniz kalamar tava olabilir.
ŞİŞE DİZİLEN HAMSİLER
Sezon itibariyle mekanda ilk denediğim balık hamsi oldu. Tava yerine menüde rastladığım ve ilginç bulduğum “hamsi şiş” seçeneğini tercih ettim. Küçük bir balık olduğu uğraş gerektiren hamsinin çöp şişlere dizilmiş halini tavsiye ediyorum. Mekanın mutfağındaki genç yetenek Erdal usta hamsileri, sırrını açıklamadığı bir sosta bekletiyor ve ardından şişlere diziyor. Kömür ateşinde yavaş yavaş pişen hamsiler şiş üzerinde servis ediliyor. Sezonu kapanmadan hamsi şişi bir kez de olsa denemeniz gerektiğini düşünüyorum. Barbun tava ise Amasra Balıkçısı’nda şu günlerde tadına bakılabilecek ikinci favori balık. Bunun dışında mekanın çok tüketilen balıklarını güleryüzlü şef Erman ve ikinci şef Erdal beyden öğreniyorum. Verdikleri bilgilere göre; deniz levreği, sinarit ve lüfer ızgara çok popüler. Karadeniz mezgit tava da son dönemde bolca sipariş edilenlerden biri oluyor.
KIŞ GÜNLERİ KESTANE İKRAMI
Mekandaki fasıl ekibini de unutmamak gerekiyor. Salıdan cumartesiye müzik yaptıklarını öğrendim. Başkent’te ay ışığının üzerine vuracağı bir deniz yok. Haliyle yakamoz oluşması da mümkün değil. Fakat fasıl ekibi, mekandaki yemeklerin ardından konukları Amasra’ya yaklaştıran ikinci etmen oluyor. Bir kış hafta sonunda yolunuz Amasra Balıkçısı’na düşerse, açık havadaki sürprizden yararlanabilirsiniz. Bahçeye kurulan mangalda pişen kestaneden dilediğiniz kadar alabilme imkanına sahipsiniz. Balığın üzerine gerçekten iyi gidiyor.
MEYVELİ SICAK HELVA
Bu kadar deniz ürününün ardından tatlı bir kapanış yapmadan olmaz. Mekanda kabak tatlısı, ekmek kadayıfı, incir ve ayva tatlısı bulabilmek mümkün. Fakat ben size menüde son sırada kalan sıcak helvayı öneriyorum. Balık restoranlarının çoğunda bulunan sıcak helvayı, bu mekandaki meyveli hali ile denemeniz gerekiyor. Çömlek içerisinde pişirilen tahin helvasına meyve parçacıkları katılıyor. İsteğinize göre; çilek, portakal, muz ya da elma seçebilirsiniz. Üzeri iyice kızaran sıcak helvaya sunum öncesi toz antep fıstığı ekleniyor. Yemek sırasında fazla kaçırmayıp, sıcak helva için mutlaka yer bırakmak gerekiyor.
MENÜDE NELER VAR?
- İsli Çiroz 12 TL
- Balık Pastırma 12 TL
- Deniz Börülce 6 TL
- Kalamar Tava 18 TL
- Karides Güveç 20 TL
- Barbun Tava (Pors) 25-30 TL
- Amasra Salatası 10 TL
- Sıcak Helva 10 TL
Bu pide elle yenir
Türkiye’nin dört bir yanından göç alan Ankara’da yöresel yemekler sunan restoranların benimsendiği bir gerçek. Başkent’te söz ettiğim yöreselliği üst düzeyde sürdürmeye çalışan bir mekanı ziyaret ettim. Bugüne dek Karadeniz pidelerinin türlü versiyonlarını denemiş olabilirsiniz. Fakat Zigana Pide orjinal lezzetleri ve ritüelleri ile yöresel mekanlar arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Mekanda pide yapımında kullanılan kavurma Rize, peynir ve tereyağı ise Trabzon’dan geliyor. Gimat’ın İstanbul Yolu’na bakan tarafında, Acity AVM’nin yanındaki mekana ulaştığınızda masanıza bir menü sunulmasına beklemeyin. Çünkü böyle bir uygulama yok. Zigana’da sadece üç çeşit pide yiyebilirsiniz.
ÇATAL BIÇAK İSTEMEYİN
Kavurmalı, kıymalı ve peynirli olmak üzere üç çeşit pide bulunuyor. Favorim kavurmalı olanı... Bunun dışında yabana atılmayacak kadar lezzetli olan kıymalı ve peynirli pidelerin de tadına bakabilirsiniz. Pideniz servis edildiğinde içinde büyük tereyağı parçaları bulacaksınız. Paniğe kapılmadan onların erimesini beklerseniz, pidenizin lezzetine lezzet kattığının farkına varabilirsiniz. Mekanda pidenizin masaya ulaşmasının ardından çatal, bıçak istemeye kalkmayın. Zaten isteseniz de yok. Duvarlardaki sempatik uyarılarda şu iletiyi görebilirsiniz: “Uy uşağum ne yapaysun. Bizim pide elle yenur da.”
ÖMER USTA’YA DİKKAT
Zigana’da pide öncesi masanıza herhangi bir yeşillik, salata ya da meze gibi ürünler de servis edilmiyor. Konsept tamamen pide üzerine kurulmuş. Ellerinizle pidenize doğru yanlış bir hamle yaparsanız, Ömer Usta masanıza kadar gelip, size nasıl yemeniz gerektiğini anlatabilir. Kendine has üslubundan çekinmemenizi öneririm. Tatlı kapanışın favorisi ise Karadeniz’de “oklava tatlısı” olarak da bilinen fındıklı Trabzon burması olmalı. Çıtır çıtır burma, kalabalık masalarda kapışılabilir. Bunun dışında Zigana sütlacı da denemeye değer.
MENÜDE NELER VAR?
- Kavurmalı Pide 18 TL
- Kıymalı Pide 17 TL
- Peynirli Pide 12 TL
- Zigana Sütlaç 7 TL
- Trabzon Burma 7 TL
Paylaş