Alman askerlerine radyo

“PATRIOT nöbetinde bizim çocukların canı sıkılıyor, onlara şöyle bir radyo kursak...”

Haberin Devamı

Ankara’daki Alman Büyükelçiliği bizim Dışişleri’ne yazıyor, Dışişleri RTÜK’e yazıyor, devrede Genelkurmay Başkanlığı da var. Hepsi birden, “Radio Andernach” peşinde koşuyor.

Alman askerleri Kahramanmaraş’a geliyor, Patriot füzelerini gerektiğinde Suriye’ye karşı kullanmak üzere. Füzelerin başında nöbet tutan Alman askerleri bir süre orada kalacak.

Kalırken adamlar hiç mi memleketten haber almayacak, hiç mi kendi müziklerini dinlemeyecek, hiç mi buralardan eşine, dostuna seslenmeyecek.

Bu ihtiyaçları göz önünde tutan Almanlar bizimkilere başvuruyor. “Ya doğrudan bize radyo kurma izni verin ya da sizin Genelkurmay’a izin verin, gerisini biz hallederiz.”

Radyonun adı hazır, “Radio Andernach”.

ABD DE İSTEMİŞTİ

Geçmişte de, burada radyo kurmak isteyenler var, özellikle Amerika.

Haberin Devamı

80’li yıllarda Özal Başbakan iken, bir Amerika gezisinde Başkan Reagan Ağrı’da radyo kurmak istediklerini bildiriyor. Amaç, Ağrı üzerinden Sovyetlere yayın yapmak. Sovyetler daha çökmemiş, o yıllarda bu tür bir yayın önemli.

YASAYA AYKIRI

Dönelim bugüne. Dışişleri ve Genelkurmay, Almanların isteği için RTÜK’e bastırıyor.

RTÜK Hukuk Müşavirliği 8 Şubat 2013 tarih ve 045.02/363 sayılı yazısında:

“6112 Sayılı Yasa’nın 26 ve geçici 4. maddeleri çerçevesinde Almanlara ya da Genelkurmay Başkanlığı’na frekans tahsisi yapılması mümkün değildir”.

Çünkü, bu istek karasal yayın. Karasal yayın olunca, ihale yapılması gerekiyor. Yasaya göre, TRT gibi, yayın hakkı verilen kuruluşların dışında frekans verilemiyor. Yani, ihaleye çıkıncaya kadar Almanlara radyo izni verilemiyor.

Yoook öyle, yasa filan hak getire, madem ki, Dışişleri bastırıyor, Patriotlar orada yahu, RTÜK Yüksek Kurulu kendi yasasına aykırı olarak Almanlara radyo izni veriyor.

Karara Üst Kurul üyelerinden Hülya Alp, Esat Çıplak, Süleyman Demirkan ve Ahmet Yıldırım karşı oy kullanıyor. Yasanın ihlaline katılmıyor bu üyeler.

İKTİDAR

RTÜK kendi yasasını ihlal ediyor. “Bir kere ihlalle bir şey olmaz” mantığı geçerli.

Radyo için frekans ihalesi gereği var, yok, o ayrı. Ama yasa öyle. Madem bu gibi durumlarda hükümet sıkışıyor, o zaman değiştirsin yasayı, olsun bitsin. Yasa da olacak, aykırılık da olacak. “İktidar” bugünler için var.

Haberin Devamı

Dikkat yayın başlıyor, “Liebe Soldaten in Kahramanmaraş, jetzt beginnt die Stunde Briefe aus Ihrem Vaterland”. (Selam size Kahramanmaraş’taki askerler, şimdi memleketten mektuplar saati.)

Radyo tamam, sıra diğer ihtiyaçların giderilmesinde.

Başımdan geçen bir olay

SUPERONLINE daha ucuz, daha elverişli. O zaman telefonda ve internette ona geçelim.

Geçiyoruz, tam iki ay sürüyor. Önce, gönderdiğimiz bilgiler kayboluyor. Biz bilmiyoruz, soruyoruz: “Ne oldu?” Yanıt geliyor: “Ne, ne oldu?” İşte, bizim başvurumuz... Biri arıyor, “Siz hiç başvuruda bulunmamışsınız”. Yarım saat sonra bir başkası arıyor, “Tamam bulduk, ama yeniden başvurun”. Başvurdun, vurmadın, bu komedi iki ay sürüyor. Biz aramasak daha sürecek zaten.

Haberin Devamı

Ohh neyse, telefon bağlanıyor. Aradan bir hafta geçiyor, o da ne, ne telefon çalışıyor, ne internet. Yeniden arıyoruz, “Arıza yapmış, düzeltiyoruz”.

Aradan on gün geçiyor, telefon ve internet yine devre dışı. Aaaa, yine arıza. Bu arada seksen tane telefon, “Yoo sizde arıza yok”. Nasıl yok, telefon devre dışı. Yine arıyoruz, bu kez teknisyen kutuyu değiştirmek üzere geliyor, merkezden teknisyeni arıyorlar, “Şu anda hatta arıza yok, kutuyu değiştirme”.

Kutu yine de, güç bela değişiyor. Kutu değişmiş, nafile, iki gün sonra, al sana yeniden arıza. Bu kez suçlu olan “frekans”.

Müşteri hizmetleri arıyor, “memnuniyeti öğrenmek üzere”. Eh, bunca teknik avantaja ve hizmete, nasıl memnun olmam, Superonline gerçekten süper.

Yazarın Tüm Yazıları