Alaylı mimarlar

Birinin adı Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni’ydi. Diğerinin Giovanni Lorenzo Bernini... Michelangelo’ya “Rönesans döneminin dahisi”, Bernini’ye “Barok sanatının yaratıcısı” dediler. Alaylı ya da değil, ben yapılanlara bakarım.

Haberin Devamı

Hayal kurmazsan hiçbir şey olamazsın

ADI Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni’ydi.
Dünya onu Michelangelo olarak tanıyor. Caprese’de doğdu, Toscana’da... 1475’te...
Eğitimi sorulduğunda, “Domenico Ghirlandalo yanında çırak...” demişti.
Heykeltraş, ressam, şair ve mimardı ama...
88 yaşında Roma’da öldüğünde arkasından şöyle dediler.
“Rönesans döneminin dahisi...”
Ben de öyle biliyorum, bizler de hep öyle okuduk.
Klasik sanat tekniklerinin yanına insan formunu her açıdan tasvir edebilmek için kadavralar üzerinde çalışmalar yapmıştı.
Yunan ve Roma sanatından devraldığı idealleştirilmiş insan tasarımlarına gerçekçiliği katmıştı.
Batı resminin babası olarak bilinen Giotto’nun resmindeki doğallık ve gerçekçilik neyse, Michelangelo’nun derinlikte perspektif olgusu da oydu.
Roma’nın yeniden inşasında ve kentin süslenmesinde Michelangelo’nun imzası vardı.
Rönesansın dahisi kabul edilen Michelangelo, Domenico Ghirlandalo’nun çırağı ve alaylı bir mimardı.

Haberin Devamı

Giovanni Lorenzo Bernini ise Napoliliydi. 1598’te doğmuştu.
Mesleğini sorduklarında, “Heykeltraş...” diyordu.
28 Kasım 1680’de öldüğünde onun arkasından ise şöyle dediler.
“Barok sanatının yaratıcısı...”
Bernini, büyüklüğü ve görkemi kusursuz bir uyum ve denge içerisinde vermeye özen gösterirdi.
Heykeltraşlığı kadar resimleri de konuşuluyordu, ama Roma’nın yeniden yaratılması için öneriler getirdiğinde ve bu tavsiyeler hayata geçtiğinde “Mimar Bernini...” denmeye başlandı.
Dört Irmak Çeşmesi bittiğinde artık herkes Bernini’yi konuşuyordu. Roma’daki eserlerin yaklaşık yüzde yetmişinin Bernini’ye ait olduğu söylenir.
Bernini, Louvre Sarayı’nın dış yüzünü yeniletmek isteyen Kral XIV. Louis’nin çağrısıyla Paris’e gider. Sarayın dış yüzü tamamlanamadıysa da onun önerileri sonradan uygulandı.
Giovanni Lorenzo Bernini de tıpkı alaylı bir mimardı.

Bugün size Ayçe Dikmen’in İzmir Tevfik Fikret Fen Lisesi Müdürü İhsan İnekçi’yle yaptığı röportajı okumanızı tavsiye ederim.
İnekçi, mimar değil, arkeolog değil ama...
İnanıyorum ki, birçok mimara, arkeoloğa göre daha fazla öneriler getiren, projeler üreten biridir.
Heykeltraştır, İzmir’deki Şenel Aksu’nun, Bergamalı tıpçı Galen’in, Efesli düşünür Herakleitos’un, Zeki Müren’in Dario Moreno’nun, Ekrem Akurgal’ın büstlerini yapan kişidir.
Halikarnas Balıkçısı’nın manevi torunudur, Ekrem Akurgal’ın özel öğrencisidir.
Efes Antik Şehri’ni elindeki kumpasla aylarca ölçüp çizen kişidir.
Daha da önemlisi...
İzmir’in dağları, taşları yağmalanırken sesini çıkarmayan, sadece yatırım, proje olduğunda konuşan, onda da “İstemiyoruz...” diyen birçok mimardan daha mimardır.
Alaylıdır ama...
Ege’nin toprağını bilen, insanını tanıyan, hayaller kuran bir adamdır.
Hayallerinde İzmir’in siluetine katkı koyacak, kente dokunacak, İzmirlilerin ruhunu okşayacak onlarca, yüzlerce proje, öneri vardır.

Haberin Devamı


İçimdeki dalgalı ruh hali

Geçen gün bir arkadaşımla konuşurken, “İçimde benden beş tane daha var” dedim. Beş tane daha Deniz... Maymun iştahlı değilim, ruhum öyle değil. Bir şeyi alıp yarım bırakma, bir projeyi tamamlamadan terk etme huyum da yok. Hele dostlukları, arkadaşlıkları unutmam söz konusu olamaz. Ama içimdeki o “beş Deniz” hep uyanık, hep ayakta... Daha çok okuyayım, daha çok gezeyim, daha çok öğreneyim, bir gün orada bir gün burada... Sinemaya da gideyim, tiyatroyu da takip edeyim, konserlerden de eksik kalmayayım, yeni çıkan kitapları da okuyayım. Ailemi de unutmamayım, ilkokul arkadaşlarımdan başlayıp üniversiteye kadar hepsiyle bir gün arayla toplanayım. Bir yandan da her gün farklı bir gazete yapalım, farklı öyküler kaleme alayım... Bunu yaparken de hobilerime vakit ayırıp, yeni başlayacağım iki kitap projesi için de oturayım istiyorum. Bilmiyorum, “Beş Deniz de...” yeter mi? Gazetecilik işte böyle bir şey... Maymun iştahlı değil belki, ama dalgalı bir ruh halinde oluyorsunuz.

Yazarın Tüm Yazıları