AKP Avrupa’da CHP nerede?

AVRUPA Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin, AKP’ye açılan kapatma davasıyla ilgili bildiri hazırlığı büyük gürültü kopardı.

Eleştirilerin hedefinde AKP var.

Ya CHP? Hiç mi sorumluluğu yok?

Avrupa Birliği platformunda Türkiye ana muhalefet partisinin sesi hiç duyulmuyor.

Avrupa Konseyi esas olarak uluslararası "kulis ve lobi" alanıdır.

AKP üyeleri, partilerinin kapatılmasını engellemek için uluslararası destek sağlamak amacıyla böyle bir arayışa girmiş olabilirler. Tabii ki, Karma Parlamento Meclis Başkanı’nın ifade ettiği gibi "Türk heyeti adına" böyle bir istekte bulunmaları siyaset etiğine sığmaz.

Ama onlar kendi işleriyle uğraşırken CHP neredeydi?

* * *

GEÇEN
yıl bu zamanlarda Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde iki CHP’li milletvekili çok önemli komisyonların başkanlığını yürütüyorlardı. Bu konumlar Türkiye’nin kazanımıydı. Ama CHP liderliği, bu durumu önemsemediği için genel seçimleri kaybettiler ve Avrupa Konseyi’ndeki başkanlık görevlerinden ayrıldılar.

Onlardan biri Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Siyasi Grup Başkanı CHP Gaziantep milletvekili Abdülkadir Ateş’ti. Avrupa Konseyi’ne üye olduğumuz 1949’dan bu yana ilk kez Türkiye’den bir parlamenter, dört aday arasından sıyrılarak böyle önemli bir göreve Meclis tarafından seçiliyordu. Diğeri de Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu Başkanı CHP Ankara milletvekili Gülsün Bilgehan’dı.

* * *

DÜN Abdülkadir Ateş’
i aradım. Kongre öncesi çalışmalarda bulunmak için Umut Oran ile birlikte Diyarbakır’daydı.

"Avrupa Konseyi’nin üç temel prensibi vardır, insan hakları-demokrasi ve hukukun üstünlüğü" diyordu Ateş, "Bir ülkenin en üst mahkemesinin açtığı bir davayla ilgili olarak bildiri yayınlamak, Konsey’in hukukun üstünlüğü ilkesine aykırıdır."

Ateş
’e göre Avrupa Konseyi’nin İnsan Hakları Mahkemesi var, hukuki konular orada ele alınır. Bu sorunların siyasi arenaya çekilmesi Avrupa Konseyi’nin hukukun üstünlüğü ilkesine müdahale anlamına gelir.

Ateş dün, yakın arkadaşı olan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Lluis Maria de Puig’e ulaşmaya uğraşıyordu. Bunları söyleyecekti.

* * *

BUGÜN
Avrupa Birliği Türkiye ile ilgili her konuyu AKP’lilerden öğreniyor. Onların sesi duyuluyor Avrupa platformlarında. Çünkü onlar çalışıyorlar. AKP iktidar, CHP ne yapabilir diyebilirsiniz.

Her şey olup bittikten sonra, iç kamuoyuna en sert demeçleri vermek çok kolay. Önemli olan olayları etkileyebilmek. Muhalefetin anlamı, sadece iktidarın her yaptığına karşı çıkmak demek midir?

Örneğin, neden CHP Avrupa’da itibarı ve çevresi olan üyelerinden bir heyet oluşturup Avrupa’da ciddi bir muhalefet sesinin duyulmasını düşünmüyor? Karma Parlamento Komisyonu’nda CHP’li milletvekilleri yok mu? Var. İki üyesi var CHP’nin. Birgen Keleş, henüz çok yeni. Haluk Koç’un ise adaylık çalışmaları nedeniyle Meclis çalışmalarına katılamadığını öğrendim.

CHP, dün AKP’yi en ağır sıfatlarla suçluyordu. Soruyorum, dünya ile ilişkisini kesen, Avrupa’yı boş bırakan "retçi" muhalefet tarzının hiç mi suçu yok?
Yazarın Tüm Yazıları