Paylaş
Hem evlenecek çiftleri hem de yakın akraba ve arkadaşlarını yakından ilgilendiren takı konusu özellikle düğün sezonunda her daim gündemimizdeki konuların en üst sırasında yer alıyor. Yakınlık derecesine göre gelin ve damada ne takılacak sorusu artık yerini “Altın fiyatları çok arttı, bir düğün daha kaldıracak halim kalmadı, para taksam ya da hediye alsam olur mu?" tartışmalarına bıraktı.
DÜĞÜNDE YAŞANAN TAKI KAVGASI CAN ALDI
Düğünde takılan takılar bazı aileler için çok önemli bir mesele. Gelin ve damat tarafının kavgaları, siz daha az taktınız biz çok taktık diye yapılan yarışlar, hatta boşanmalara kadar giden hazin hikayeler var.
Geçtiğimiz günlerde bu hikayelere maalesef bir yenisi daha eklendi. Kocaeli'de bir düğünde "Ben sana yarım taktım, sen niye bana çeyrek taktın?" diye iki aile arasında çıkan kavgada bir kişi silahla vurularak hayatını kaybetti, 3 kişi yaralandı. Yaşamını yitiren kadının kuzeni yaşanan olayı şu sözlerle anlatmıştı.
"Kavga takı yüzünden çıktı. Bir aile, diğer ailenin düğününde yarım altın takmış. Sonra düğün olduğunda gruplardan biri, diğer aileye çeyrek altın takmış. 'Ben sana yarım taktım, sen niye bana çeyrek taktın?' diye arbede yaşanmış. Biz düğün esnasında tarafları evlerine yollamıştık. Sonradan biri diğerini aramış, 'Sen neredesin? Hesaplaşalım' demiş. Evin önünde birbirleriyle tartışmaya başlamışlar. Silah çıkarıyorlar, teyzemin kızı arada kalıyor. Kimin tarafından geldiği belli olmayan kurşunla vefat ediyor."
Düğünlerde akraba, eş dost, arkadaşlar tarafından takılan takılar sırası geldiğinde bu kişilere aynı değer karşılığında geri takılmak isteniyor ama altın fiyatları o kadar dalgalı ki yıllar önce size gelen altının aynısını geri takmaya kalktığınızda bütçenizi oldukça sarsabiliyor. Altın ve yatırım uzmanları size yıllar önce takılan altının bugünkü karşılığının o yılki değer ile aynı olmadığını söylüyor. Örneğin 10 yıl önce size düğünde takılan yarım altının bugünkü karşılığı yarım altın değil. Peki bize yıllar önce takılan altının karşılığını verirken neye göre hesap yapacağız?
En az yatırım danışmanları kadar altın piyasasına hakim, ekonomistlere taş çıkaracak yorumlar ve analizler yapan, yıllar önce kim ne taktı zehir gibi hafızasına kazıyan büyüklerimiz ve aklı karışık geçlerimiz ile konuştuk.
2 AYLIK EMEKLİ MAAŞIMLA BİR BİLEZİK ALABİLDİM
S.M (70)
Bizim ailenin geleneği düğünlerde kardeş çocuklarına en az 10 gram bilezik, çocukları olunca ya da sünnetlerinde çeyrek altın takılır. Tüm kardeşler aynı şekilde takarlar. Çok geniş bir aileyiz ve her yıl mutlaka bir iki düğünümüz olur. Önceden bu düğünler aile bütçemizi sarsmazdı yani bir şekilde idare ederdik ama artık düğün dernek muhabbeti açılınca kara kara düşünmeye başlıyorum. Benim 2 çocuğum evlendi tüm dayıları amcaları teyzeleri bilezik taktı. Şimdi benim de aynı şekilde onların çocuklarının bileziklerini takmam lazım. Geçen ay erkek kardeşimin oğlunun düğünü oldu. Takacağım bileziğin değeri 2 aylık emekli maaşım. Kenarda 4 gram altınım vardı, üstüne maaşı koydum yetmedi. Utana sıkıla diğer kardeşime gittim borç istedim. Yani borçla bilezik taktım ama kredi çekip takı takan bir arkadaşım var diye halime şükrediyorum. Bize çil çil altın gelirken güzel de geri götürmesi çok zor geliyor artık. Aslında 10 yıl öncesinin alım gücü ile şimdiki durum kıyaslanınca bileziğin karşılığı bilezik olmuyor bana göre ama adet olmuş artık tüm yeğenler evlenene kadar bu çileyi çekeceğiz.
ALTIN KADAR DEĞERLİ ‘KİM NE TAKTI DEFTERİM’ VAR
N.Ç (68)
Ben yıllardır kim benim çocuklarıma ne taktıysa aynen karşılığı getirdim ve bunu yapmaya devam ediyorum. Sadece akrabalar değil arkadaş eş dost için de aynısı geçerli. Kimin düğününde kim ne takmış karşılığında ne kadar vermişim ne kadar borcum kalmış hepsi liste halinde yazılı. Çocuk sayıları eşit olmayınca karışıklık olabiliyor o yüzden yıllardır gözüm gibi sakladığım bir defterim var. Bu defterdeki listeye göre düğünlerde taktığım takıları yazıyorum. Hatta her düğünde o zaman kaç TL’ye aldığım da yazıyor. Benim 3 çocuğum var, oğlumla kızım evlendi ama en küçük kızım hala bekar ve hiç evlenmeye niyeti yok. Kızım evlenmezse verdiğim onca altın heba olmuş olacak, çünkü torun faslı da kapandı. Mesela 3. Çocuğu evlenecek olan akrabalarımızın düğününe altın takmadan gidemem ama biliyorum ki o altının karşılığı bana gelmeyecek ama elim boş gidemeyeceğim için mecbur takacağım.
İKİ DÜĞÜNE GİTSEK BİR YIL BELİMİZ DOĞRULMUYOR
N.E. (63)
Yıllar önce birkaç yaz boyunca yakın akrabaların düğünü hep üst üste gelmişti. Bir yıl içinde 7-8 düğüne gittiğimi hatırlıyorum. Hepsi de yakın akrabam olduğu için çeyrek altın takmıştım. Ben de eşim de emekli öğretmeniz. O kadar takı takmamıza rağmen o dönemlerde ekonomik anlamda zorlanmıyorduk. Şimdi yılda 2 düğüne gitsem bir yıl belimiz doğrulmuyor. 3. düğün olsa zaten iflas bayrağını çekeriz.
ALTIN TOZU SATSALAR ONU ALIP GÖTÜRECEĞİM
H. İ (62)
Ben oldum olası bu geleneğe karşıyım ama mecburen bu geleneğe uymak zorunda kalıyorum. Düğünlerde geline ve damada takılan takının amacı içinden geldiği miktarda yeni evli çiftlerin bütçesine katkı sağlamak olmalı. Ama bence bu amaca hizmet etmekten çok bir kural haline gelmiş durumda. Evlenen kişi yakın akraban ya da arkadaşınsa illa altın takmak zorunda hissediyorsun. Yarım ya da çeyrek de bütçemi sarsıyor, gram ya da yarısı ayıbına gidiyor, mecburen zorlansan da o altını illa takmak zorunda kalıyorsun. Yani ben evine hediye götürmek istiyorum mesela ama düğünde herkes takı takarken ben ne yapacağım, ben hediyenizi sonra getireceğim diyemediğim için davetli olduğum her düğüne altınımı alıp gitmek zorunda hissediyorum. Ama son zamanlarda her düğünde gramajı biraz daha düşürüyorum. En son iş yerinden çok da samimi olmadığım ama mecburen gitmek zorunda olduğum iki düğüne gittim. İkisine de yarım gram götürdüm ama inanın altın tozu satsalar onu alıp götürecek hale geldim.
ARTIK GRAMA DÖNDÜM
B. M. (44)
Ben evleneli 14 yıl oldu ve bana kim ne taktı hiç bilmiyorum. Eşimin tarafından çok az akrabası takı taktı zaten ama bizim taraftan çok altın geldi. Annem hepsini tek tek hatırlıyor ve gelenleri o geri ödüyor. Ben de sadece kendi arkadaşlarıma ve kuzenlerime düğünlerde altın takıyorum. Kim bana ne taktı, çocuğuma ne takar diye düşünmeden takıyorum. Genelde hep çeyrek takardım ama son zamanlarda gram takmaya başladım. Taktığım altınların bana geri dönme ihtimali de yok gibi. O yüzden çok fazla açılmadan hediyemi yapıyorum.
ŞİMDİYE KADAR TAKTIĞIM ALTINLARLA BİR DÜĞÜN YAPARDIM
E.A (39)
Ben evli değilim ve ufukta hiç böyle planlarım yok ama oldu ki evlendim böyle altınların havada uçuştuğu bir düğünün zaten olmayacak. İşe girdiğimden beri, her arkadaşımın, kuzenlerimin düğününde altın takıyorum, kardeşlerime ise bilezik. Boş gittiğim bir düğün olmadı. Ayrıca sadece düğünle de sınırlı değil altın zaiyatım. Doğumlarda, sünnetlerde de hep altın taktım ve takmaya devam ediyorum. Şimdiye kadar taktıklarımı hesaplasam belki de bir düğün parası kadar altın takmışımdır. Ben zaten bunları bir beklenti için de yapmadım ama artık yapmak istemiyorum. Resmen bir girdabın içerisindeyiz ülkece. Öyle bir yerleşmiş ve içimize işlemiş ki evlenenlere doğum yapanlara mutlaka ödülünü vermeliyiz. Ben başaramadım diye bu kadar altından neden mahrum kalıyorum :)
Grafik: Harun Elibol
BENCE KUYUMCULARDA GÜNCEL BİR LİSTE OLMALI
E. V (55)
Evlenen çifte ekonomik anlamda destek olsun diye yapılan altın takma geleneğimiz bizi banka kredisi çekecek kadar yardıma muhtaç hale getirdi. Normalde kendi bütçenden makul bir miktarla alman gereken takı, artık uyku kaçıracak düzeyde bütçe zorluyor. Bence kuyumcularda bir liste olmalı ve her yıl güncellenmeli. Bana gelen altının bugünkü değeri ne, bunu görüp ona göre almalıyız, karşı tarafta aynı değerde altın taktığımızı bilmeli. Herkes kendine takılan altının değeri kadar geri ödemek istiyor ama yıllar içinde bunun karşılığı değişiyor. Yıllar önce yarım altın benim maaşımın onda biriydi. Şimdi yarım altın neredeyse maaşımın yarısı. Bu durumda yarım altına karşılık yarım altın götürmeye kalksak batıyoruz, götürmesek “ben ona ne taktım o bana ne taktı” diye arkandan konuşuluyor. Önceden düğün haberi duyunca sevinçten oynamaya başladım düğün gününü sabırsızlıkla beklerdim, şimdi taktığım takının borcunu nasıl ödeyeceğim diye düğünde kolum kanadım kalkmıyor.
PARA YERİNE ALTIN TAKMAYA UTANIRDIK
F. A (63)
Biz bundan yaklaşık 10 yıl önce yakın akrabaların düğünlerde para takmak daha makbule geçerdi, para takamayanlar çareyi çeyrek altın takmakta bulurdu. Düşünün altın takmak daha ekonomik bir tercihti. O zaman çeyrek altın ile o dönem çok meşhur olan cam fırın kapları hemen hemen aynı fiyattaydılar. Üstüne çok az bir miktar daha ekleyip altın takalım derdik. Altın gibi maddi bir şey yerine ev hediyesi almak manevi olarak daha iyi hissettiriyordu. Şimdi ev hediyesi almak eskisi kadar yaygın değil, varsa yoksa altın…Eve hediye almak isteyenler de kendi zevklerine göre alsınlar diye hediye çeki vermeyi tercih ediyor.
İstanbul Mücevherciler Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkan Yardımcısı, Para ve Altın Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, yıllar önce takılan altınların bugünkü karşılıklarını hürriyet.com.tr okurlarına özel paylaşıyor.
10 yıl önceki yarım altının karşılığı bugün ne?
10 yıl önceki yarım altının karşılığı bugün 0.30 gramlık 22 ayara tekabül ediyor ama standart basılı altın olarak 0.25 gram yani bir gramın dörtte birine karşılık geliyor. Onu da bugünkü fiyatı 250 TL. Şimdi ancak sıfır yirmi beş gram götürebiliyorlar.
10 yıl önceki çeyrek altının karşılığı bugünkü karşılığı ne?
10 yıl önceki çeyrek altın karşılığı şu anda yok. Çünkü 10 yıl önce çeyrek altın 150 TL idi. Şu anda bu değerde bir altın söz konusu değil.
5 yıl önceki yarım altının karşılığı şimdi ne?
5 yıl önceki yarım altının fiyatı 475 TL. O da şu anda 22 ayar 0.50 grama yani yarım grama tekabül ediyor.
5 yıl önceki çeyrek altının karşılığı şimdi ne?
5 yıl önceki çeyrek altının karşılığı 0.25 grama tekabül ediyor.
10 gram bileziğe karşılık kaç gram altın takmalıyım?
10 yıl önce 10 gram bir bileziği 950 TL’ye alabiliyordunuz. Şimdi bu miktarla yaklaşık 1 gram 22 ayar altın alınıyor.
Yıldırımtürk, fiyatların böyle yıllar içerisinde değişkenlik gösterdiğini ancak esas 2019’dan sonra fiyatların değişmeye başladığını belirtti ve gram altınların piyasaya çıkış hikayesini anlattı.
OSMANLI DÖNEMİNDE DE ÇEYREK ALTININ YARISI VARDI
“2013 yılında çeyrek altın 150 TL’ye çıktığı zaman o zaman ben İstanbul Mücevherciler, Kuyumcular ve Sarraflar Derneği Başkanı olarak artık bu çeyrek altının vatandaşın bütçesine hitap etmediğini, onun yerine bunun yarısının basılması gerektiğini yetkililere dile getirmiştim. Hatta Osmanlı döneminde de on iki buçuk kuruşluk diye tabir edilen çeyrek altının yarısı gibi bir altın modeli var. Bu teklifim o zaman değerlendirilemedi. Daha sonra fiyatlar daha da arttıkça özel sektör yani rafineriler 0.62,5 gramlık çeyrek altın çıkardılar. Bir süre bunlar kullanıldı. Daha sonra fiyatlar arttıkça o da tercih edilmemeye başlandı ve 1 gramlık 22 gram altınlar piyasaya çıktı. İlerleyen yıllarda 2017’lere gelindiğinde yarım gram altın satılmaya başlandı. Şimdilerde de 0.25 gramlar satılmaya başlandı.”
Bunların yüzdelik dağılımları ise şöyle:
Örneğin 10 yıl önce yarı çeyrek yeni çıkarılıyordu. O zaman %95 civarında çeyrek altın satılıyordu %5 oranında ise 0.62.5 gram dediğimiz yarı çeyrek satılmaya başlanmıştı.
2017’ye geldiğimizde bu çeyrek altın satışların sadece %50’sini oluşturuyordu. %40 oranında 1’lık 22 gram altın, %10’luk dilimde ise 0.50 yani gramın yarısı rağbet görüyordu. Daha sonra çeyrek altının satış oranın daha da düşmeye başladı. %30 civarında satılmaya başlandı. %50 oranında gram altın %20 oranında ise yarım gram altın satılmaya başlandı. Son günlerde ise bu oran şu şekilde: %20 çeyrek altın, %30 1 gram altın, %40 yarım gram altın, %10 da 0.25 gram altın. Bir dönem hem hediyelik hem de özellikle ev hanımlarının tasarruf amaçlı tercih ettiği 10 gramlık bilezikleri satmakta zorlanıyoruz.
Paylaş