Paylaş
Bazen dilimizin üzerinde beyaz veya sarımsı bir tabaka oluşur. Bu tabakayı temizlemek amacıyla üretilmiş dil kazıma aletleri son yıllarda oldukça popüler oldu.
Pittsburgh Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde Yrd. Doç. Dr. Martinna Bertolini, New York Times’a yaptığı açıklamada dilin yüzeyinde ‘papilla’ bulunan tek doku olduğunu, bu dokunun ve bazı insanların dillerinde bulunan olukların kalıntıların birikebileceği küçük cepler oluşturabileceğini söyledi.
Dilimizin üzerinde oluşan bu tabaka; gıda artıkları, ölü deri hücreleri ve bakterilerden kaynaklanan birikimin bir sonucu olarak meydana geliyor. Dil kazıyıcılar ise dilimizin üzerindeki kokulu tabakayı sıyırmak için tasarlanmış genelde paslanmaz çelikten, silikondan veya plastikten yapılan aletler.
--Peki bu dil kazıma işlemi tam olarak ne işe yarıyor?
--Herkesin ağız sağlığı için uygulaması gereken bir şey mi?
--Faydalarının yanında zararları da var mı?
--Dile zarar verir mi? Tat alma duyumuzu etkiler mi?
İşte 9 soruda dil kazıma işlemi ile ilgili merak edilenler…
BAKTERİLERLE İYİ GEÇİNMEK ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ OLMALI
1- Dilimizin üzerinde biriken bakteriler sağlığımızı nasıl etkiliyor?
Diş Hekimi Onur Öztürk, dilimizin vücudumuzdaki en önemli organlardan bir tanesi olduğunu, fonksiyonlarının sadece tatla ilgili olmadığını vurguladı ve şöyle devam etti:
“Konuşmak, yemek, yutmak, emmek ve bir şeyler içmek için dilimizi kullanırız. Diş sağlığı ve doku sağlığı için de dilimiz çok önemlidir. Ağzımızdaki yemeklerden kalan artıkların temizlenmesi ve ağzımızın kendi kendine yapacağı temizlik için de çok önemli bir organdır. Aynı zamanda nefesimizin ısınmasını sağlar.”
Registered Dental Hygienist'in yayınladığı bir araştırmaya göre ağzımızda yaklaşık 20 milyar bakteri bulunuyor. Öztürk de, ağzımızda yaşayan milyonlarca bakteri olduğunu, bunların vücuttaki diğer organların aksine ağızda çok daha fazla kümelenme ve gizlenme alanları olduğu için doğru ağız hijyenini uygulasak bile bu bakterilerin tamamını ortadan kaldırmamızın mümkün olmadığını belirtti.
Eskiden bu bakterilerle mücadele etmek için diş hekimlerinin antibakteriyel ürünleri tavsiye ettiğini söyleyen Öztürk, günümüzde artık antibakteriyel ürünleri yoğun kullanmaktan öte bakterilerle iyi geçinmek ve iyi bakterileri ağzımızda çoğaltmanın öncelikli hedeflerimiz arasında olması gerektiğini ifade etti.
BAZI BAKTERİLER KÖTÜ KOKULU GAZLAR OLUŞTURUR
2- Dilimizin üzerindeki bakteriler neden kötü kokuya neden oluyor?
Dil üzerinde oluşan tabaka, kötü kokuya neden olan bakteri kolonilerinin burada yaşayabilmesinden kaynaklanıyor. New York Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nden epidemiyoloji profesörü Ananda P. Dasanayake'ye göre, bu bakterilerden bazıları gerçekten çok kötü kokulu gazlar üretiyor. Bu da insanların kalıcı kötü nefes sorunu (halitosis) yaşamasının nedenlerinden biri.
Öztürk, ağız kokusunun etkenleri arasında en yaygın nedenin dil yüzeyinde biriken ince ve sarımsı tabakanın güzel bir şekilde temizlenmemesi olduğunu, bu tabakanın nazik bir şekilde dil yüzeyinden temizlendiği zaman ağız kokusuna sebep olan bakterileri ağızdan rahatlıkla uzaklaştırılabileceğini, ayrıca bu amaçla kullanılan gargaraların çoğunlukla daha çok maskeleme görevini gördüklerini, bu yüzden mekanik temizliğin yerini tutamayacaklarını belitti. Öztürk özetle dişlerimizi güzelce fırçalamamız ve arkasından da dil temizliği yapmamızın bu konudaki atabileceğimiz en etkili adım olduğunu ifade etti.
HER GÜN YAPILMAZSA GEÇİCİ BİR ETKİ YARATIR
3- Dil kazıma kötü nefesi önler mi?
Dr. Laleman'ın 2017 yılında ortak yazarı olduğu bir çalışmada şiddetli dişeti hastalığı (periodontit) olan kişilerde dil kazımanın ağızdaki bakteri sayısı veya kokusu üzerinde herhangi bir fark yaratmadığı bulundu Buna rağmen hastalar dilin daha temiz olduğunu ifade etti.
Dr. Bertolini'ye göre eğer dil kazıma işlemi ile nefesiniz iyileşse bile bu faydanın geçici olduğu unutulmamalı çünkü aynı işlem her gün yapılmazsa tekrar aynı sorunla karşı karşıya kalınıyor.
4- Herkes dil kazıma işlemini herkes yapmalı mı?
Dr. Bertolini, dil kazıma işlemini sadece kötü nefes sorunu olan hastalara önerdiğini çünkü buna gerçekten ihtiyaç duyanların onlar olduğunu söyledi.
Ayrıca dişeti hastalığı geçmişi olan bireylerde ağızdaki bakteri sayısını mümkün olduğunca düşük tutmak gerektiği için teorik olarak dil kazımanın faydalı olabileceğini ekleyen Bertolini, "Ancak sağlıklı ve kötü ağız kokusu problemi olamayan kişiler için dil kazıma işleminin uygulanmaması herhangi bir dezavantaj yaratmaz" dedi.
Yine de hem Dr. Bertolini hem de Dr. Dasanayake dişlerini fırçaladıktan sonra dil kazıma yöntemini kullandıklarını söyledi. Dr. Bertolini bunu günde iki kez yapıyor, Dr. Dasanayake ise her yemekten sonra. Dr. Laleman ise sadece nefesini kötü hissettiğinde dil temizliği yaptığını ancak isteyen insanların deneyebileceğini belirtti.
DİLE FAZLA BASKI YAPMADAN TEMİZLENMELİ
5- Bu işlem dile zarar verir mi?
Dr. Bertolini, dil kazımanın bilinen bir riskinin bulunmadığını, tek potansiyel dezavantajın ise dilin çok sert bir şekilde kazınmasına bağlı incinme olabileceğini söyledi.
Öztürk, dilin çok sert temizlenmemesi gerektiğini, yani dişleri fırçaladıktan sonra bir temizleme aparatının orta bir basınçla ve nazik bir şekilde üç, dört kere dil yüzeyinde gezdirilmesi ve yüzeyin düz bir şekilde temizlenmesi gerektiğini belirtti. Bu işlemin doğru şekilde uygulandığında ve fazla baskı yapılmadığı zaman gayet güvenilir olduğunu ve hiçbir yan etkisinin olmadığını ifade eden Öztürk, bu sayede ağız kokusu ve kötü bakteri birikiminin de önüne geçileceğini söyledi.
DİLE VE TAT ALMA DUYUSUNA ZARAR VERMEZ
6- Ağızda hoş olmayan bir tat ve kokuya neden olur mu?
Öztürk dil yüzeyindeki “papilla” denilen küçük dokuların yemeklerin tutunmasında ve yutulmasında faydası olduğunu, aynı zamanda tat almayı da sağlayan on binden fazla papilla olduğunu hatırlattı ve bu yapıyı şöyle açıkladı:
“Papillaların zamanla azaldığını biliyoruz, ilerleyen yaşlarda ve değişik hastalıklarda bu tat dokuları zarar görüp zedelenebilir. Dilimizde tat dokusunun algılandığı bölgeler farklıdır, ön bölge, orta bölge ve arka bölge olarak adlandırdığımız yerlerde farklı tatlar algılamamızın sebebi de budur. Dil temizleme yumuşak yapıldığında dile ve tat alma duygusuna zarar vermez.
7- Dil kazıyıcı aparat nasıl kullanılır?
- Ağzınızı açın ve dilinizi dışarı doğru uzatın.
- Dil kazıyıcı aleti sudan geçirerek ıslatın.
- Dil sıyırıcıyı sapından tutarak dilinizin ulaşabildiğiniz en arka kısmına oturtun ve öne doğru kazımaya başlayın.
- Yavaş ve sık hareketlerle uygulama yapın.
- Her bir hareketten önce aparatı sudan geçirin.
- İşlem bittiğinde su ile yıkayın.
- Belli kullanım aralıklarıyla dil kazıyıcı aleti kaynar su ile dezenfekte edin.
Dr. Dasanayake, kazıma işleminin en az üç dört kez yapılması gerektiğini ve dilin oluklarına girmesini sağlayan tırtıklı kenarlara sahip dil kazıyıcılarını tercih edilmesi gerektiğini belirtti.
Dr. Laleman, bunun için bir dil kazıyıcısı almak istemeyenlerin kaşıkla da aynı işlemi yapabileceğini ancak dilin arka bölümlerine ulaşmanın zor olduğunu söyledi.
8- Dil temizliği diş fırçası ile yapılabilir mi?
Bazı insanlar dili temizlemek için diş fırçası kullanıp kullanamayacaklarını soruyor ama Dr. Bertolini bunu tavsiye etmiyor. Çünkü dili diş fırçası ile fırçalarken öğürme refleksi çok kuvvetli oluyor. Dr. Bertolini ayrıca bazı çalışmaların dili temizlemede diş fırçalarının dil kazıyıcılar kadar etkili olmadığını gösterdiğini belirtti.
Dili temizlemek için özel aparatların kullanılmasını tavsiye eden Öztürk, bu aparatlar yerine diş fırçamızı da kullanabileceğimizi ancak eğer dil temizliğini etkili bir şekilde yapmak istiyorsak özel bir dil temizleme aparatı kullanmamızın daha doğru olduğunu belirtti.
Öztürk kendisinin de bir diş hekimi olarak diş fırçasıyla dilini temizlediğini ancak etkili olanların dil temizleme aparatları olduğunu, özellikle ağız kokusu, diş eti hastalıkları ve sık diş çürüğü problemi olan hastalarda mutlaka dil temizleme aparatlarını destekleyici olarak kullanmasını tavsiye ettiğini sözlerine ekledi.
AĞIZ, VÜCUDUN DÜNYAYA AÇILAN KAPISIDIR
9- Kirli bir dil hangi ağız problemlerine neden olur?
Öztürk, eski inanışlarda da geçen “ağız vücudun dünyaya açılan kapısıdır” sözünün ve birçok eski gelenekte ağız temizliğine önem verilmesinin nedeninin, ağız ve diş temizliğinin tüm vücudumuzu etkileyen birçok hastalığa sebep olabileceğini ve bu hastalıkların vücudumuzda oluşabileceği hasarları önleyebilmek için dişlerimizin ve ağzımızın temiz olmasının öncelikli olduğunu vurguladı. Öztürk, "Dilin de ağız ekosistemin bir parçası olarak dişler gibi düzenli temizlenmesi faydalı bir alışkanlık olacaktır" dedi.
Paylaş