Paylaş
Dokularda insülin direnci varsa şekerin dokulara alınıp, kullanılması, yakılması zor olur. Bu durum daha çok insülin salınmasına yol açar. Pankreas daha çok insülin üretmeye başlar. Aşırı salınan insülin açlık hissine, daha çok yeme ve atıştırmaya neden olarak bir kısır döngü oluşturur. Bu durum hem insülin rezervini azaltır hem de kanda dolaşan aşırı insülin miktarı, şeker, protein ve yağ metabolizmasında sorunlara yol açarak başta diyabet, obezite, hipertansiyon, ateroskleroz olmak üzere bir çok sağlık sorunu ve hastalığın oluşması için uygun bir ortam hazırlar.
İnsülin direnci neden olur?
İnsülin direncinde beslenme alışkanlıkları birinci derecede önemlidir. Son yıllarda değişen beslenme alışkanlıklarıyla glisemik indeksi yüksek , kalori oranı yüksek, besin değeri düşük gıdaların daha çok tercih edilmesi ile birlikte insülin direnci toplumda giderek artmaktadır.
Değişen beslenme alışkanlıkları ile birlikte teknolojideki ilerlemeler çalışma şekillerinin daha çok ofis ortamında, bilgisayar odaklı olmasına neden olmuştur. Ofis ortamında hareketsizlik ve fast food tüketimi çalışanları obezite ile karşı karşıya getirmektedir. Bol kalorili besinleri tüketme, hareket azlığı ile birleşince bel çevresi yağlanmasını kaçınılmaz hale getirmekte; bu da insülin direncinin artmasına yol açmaktadır.
İnsülin direncine zemin hazırlayan nedenleri sıralarsak;
-Karın bölgesinde yağlanma
-Obezite
-D vitamini eksikliği
-Hareketsiz yaşam tarzı
-Karbonhidrat ağırlıklı diyet
-Beyaz undan yapılmış gıdaların çok tüketilmesi
-Şeker, glukoz ve fruktoz şurubu içeren gıdaların çok tüketilmesi
-Gestasyonel diyabet(gebelik diyabeti)
-Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması ve polikistik over sendromu
-Ailede diyabet öyküsü
-Hiperlipidemi
-İleri yaş (45 yaş sonrası)
-Cushing Sendromu, tiroid hastalıkları gibi hormonal bozukluklar
-Steroidler, antipsikotikler ve HIV ilaçları gibi ilaçlar
-Uyku apnesi gibi uyku sorunları.
İnsülin direnci belirtileri nelerdir?
Bir kişide insülin hormonuna karşı direnç gelişmişse farklı şekilde belirtiler görülebilir çünkü insülin direnci bir çok sağlık sorununa yol açabilen bir durum olup kişilerde ortak ve farklı yakınmalar olabilmektedir.
-Ciltte lekelenmeler ve akantozis nigrikans adı verilen koyu, kadifemsi cilt lekeleri.
-Deride yumuşama
-Hızlı ve aşırı kilo alma
-Kilo vermede sıkıntı yaşama
-Adet düzensizliği
-Aşırı tüylenme
-Kendini enerjisiz hissetme, sabahları yorgun kalkma
-Yemeklerden sonra uyku basması
-Konsantrasyon ve algılama güçlüğü
-Soğuk terleme ve üşüme
-Vücut direncinde azalma
-Hızlı yeme, sık ve çabuk acıkma
-Baygınlık hissi
-Tatlı krizleri
-Elde ayakta titreme
-"Az yediğim halde kilo veremiyorum" tarzı şikâyetler
-İnsülin direncinin yol açtığı hastalıklar
İnsülin direnci tedavi edilmezse, aşağıda bulunan sağlık sorunlarına yol açabilir:
-Diyabet
-Düşük kan şekeri, yani hipoglisemi,
-Obezite (şişmanlık)
-Tansiyon ve kolesterol yüksekliği
-Kalp ve damar hastalıkları
-Beyin damar hastalıkları (İnme)
-Böbrek hastalıkları,
-Göz bozulması ve görme problemleri,
-Kanser,
-Alzheimer hastalığı,
-Polikistik over sendromu , kısırlık
-Aşırı tüylenme
-Karaciğer yağlanması
İnsülin direncinde tedavi
Yaşam tarzı değişiklikleri insülin direnci tedavisinin temelini oluşturur. Öğünlerde tüketilen besinlerin çeşitlerinin düzenlenmesi, alınan kalori miktarının ayarlanması ve yüksek glisemik indeksli gıdalardan uzak durmak, insülin direncinde çok önemlidir.
İnsülin direnci olan hastaların; kan şekerini hızlı şekilde yükseltmeyen düşük glisemik indeksli, posa (lif) ve diğer besin öğeleri yönünden de zengin besinleri tercih etmesi gerekir.
Meyveler içeriğinde bulunan lif, vitamin ve mineraller ile vücudun fonksiyonlarına katkıda bulunan besinlerdir. Elma, armut, ve şeftali insülin direnci olan kişilerde tüketilmesi önerilen meyveler arasında yer alır. Meyveler içeriğinde fruktoz şekeri bulundurduğu için mutlaka bir süt ürünü yada kuruyemiş ile birlikte tüketilmesi önerilir. Meyvelerin kendisi yerine meyve sularının tüketilmesi bu ürünlerin içerisinde yer alan yüksek düzeydeki şeker sebebiyle önerilmez.
Sebzeler hem düşük kaloriye sahip hem de lif içeriği bakımından zengin bitkisel besinlerdir. İnsülin direnci hastalarında kan şekeri düzeyinin kontrolünde olumlu etki sağlarlar. Domates, kuşkonmaz, taze fasulye, havuç, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler ve brokoli gibi turpgil sebzeler, insülin direncinde faydalı olan bir çok sebzeye örnek verilebilir.
Yapılan çalışmalarda trans yağ sitlerinin, insülin direncini artırarak şeker hastalığı başta olmak üzere bir çok hastalığa yol açtığını biliyoruz . İnsülin direncini kırmak için besinleri kızartarak pişirme yöntemini bırakmalı, trans yağ içeren gıdalardan uzak durmalı, işlenmiş etler dediğimiz salam, sucuk, sosis vs. uzak durulmalıdır. Ayrıca paketlenmiş gıdalar yüksek kalorili olmaları ve içerdikleri koruyucu maddeler, trans yağlar nedeniyle önerilmemektedir.
Trans yağlar başta olmak üzere zararlı yağlardan uzak dururken insülin direncine karşı kalkan görevi gören omega 3 yağ asidi içeren hayvansal ve bitkisel kaynaklı besinleri bol bol tüketmeliyiz. Salatalarınıza ya da yoğurdunuza keten tohumu ekleyebilir, ara öğünlerde ceviz tüketebilir, haftada en az üç kere somon dahil omega 3'ten zengin yağlı balıkları tercih edebilirsiniz. Bu besinleri yiyemiyorsanız balık yağı takviyelerinden faydalanabilirsiniz.
Haftanın en az 3 günü olacak şekilde düzenli tempoda yapılan yürüyüşler insülin direncini kırmak için olmazsa olmazlardandır. Düzenli egzersiz ile kaslar şekeri kolayca kullanacak ve dokuların ihtiyaç duyduğu insülin azalacaktır. İnsülin ihtiyacının azalması pankreastaki stresi azaltacağı için insülin direncinin kırılmasında egzersiz anahtar rolü görmektedir. Düzenli egzersiz yapamayan kişilere ise günlük en az 10.000 adım mümkünse hızlı yürüyüş önerilmektedir. Düzenli egzersiz ile kan şekerinin düşürülmesi, yağ yakımının hızlanması ve kilo verme gibi olumlu gelişmeler sağlanabilir.
Düzenli uyku vücudun birçok fonksiyonuna katkıda bulunan yaşamın önemli bir parçasıdır. Düzenli uyku uyumayan kişilerde insülin direnci başta olmak üzere bir çok metabolik sorun yaşanmaktadır. İnsülin direnci olan kişilerde uyku bozuklukları sıklıkla görülmektedir. Uyku düzeni ve hijyeni insülin direnci olan bireylerde mutlaka sağlanmalıdır.
Stres tüm metabolik süreçlerde rol oynayan önemli bir etken olup insülin direnci konusunda da önem arz etmektedir. stres hormonları olan kortizol ve glukagon artışı vücutta insülin direncini tetiklemektedir. Bu hormonlar depo şekerin glikoza çevrilerek vücudun gerekli durumlarda kullanması için kan dolaşımına verilmesini sağlar. Bu etkinin bir sonucu olarak kişinin kan şekeri yüksek bir düzeyde kalır ve bu hormonların etkisinde insülin hormonuna karşı bir direnç gelişimi söz konusu olur. Stres düzeyinin düşürülmesine yönelik aktiviteler ve strese yol açan nedenlerin çözülmesi insülin direnci tedavisinde faydalı olacaktır.
Çay şekeri, reçel, marmelat, pekmez, bal, tatlılar, kurabiye, kek, pasta, bisküvi, çikolata, gofret, beyaz ekmek, mısır, mısır gevreği, pirinç, şehriye, erişte, makarna, gibi besinler olabildiğince az tüketilmelidir.
İnsülin direnci tedavisinde yaşam tarzı değişiklikleri tedavinin esasını oluşturmaktadır. Medikal tedavide kullanılan ilaçların başında metformin gelir. Metformin yaşam tarzı değişiklikleri ile insülin direncinin kırılmasında etkili ve güvenilir bir ilaçtır. İlaç tedavisinin hekim kontrolünde kullanılması gerekir.
Paylaş