Paylaş
Folik asit, suda çözünebilen bir vitamindir. Birçok gıdanın içeriğinde doğal olarak bulunur. Hücre bölünmesinde önemli fonksiyonlarda rol alması nedeniyle hamilelik, bebeklik ve ergenlik gibi hızlı büyüme dönemlerinde yeterli düzeyde tüketilmesi son derece önemli bir vitamindir
Folik asit vücudun birçok farklı fonksiyonunda görev almaktadır. Hücre bölünmesi ve gelişiminde önemli görevler üstlenen folik asit, özellikle kırmızı kan hücrelerinin olgunlaşmasında da kilit rol oynar.
Folik asit eksikliği, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda “makrositik megaloblastik anemi” olarak bilinen bir kansızlık durumunun gelişmesine neden olabilir. İnsanlar ve diğer hayvanlar folik asit sentezleme yeteneğine sahip değillerdir. Vücutları için gerekli folik asiti gıdalar ve ihtiyaç durumunda takviye ürünler vasıtasıyla almak zorundadırlar.
Folik asitin faydaları nelerdir?
Anne karnında bebeğin gelişimi için çok önemli bir vitamin olup; Erken doğum veya doğumsal anomali gelişimi riskini azaltıcı etki gösterir. Düşük ve nöral tüp defektlerine karşı korunmak için hamilelik sırasında yeterince folik asit alınması önerilmektedir. Düşük folat düzeyinin, artan depresyon riski ve antidepresan tedavisine yanıtın zayıflığıyla ilişkili olabileceği gösterilmiştir.
Kalp sağlığının korunmasına yardımcı olur. Folik asit takviyelerinin çeşitli kalp rahatsızlıkları ile ilişkili olan homosistein seviyesinin düşürülmesine katkıda bulunduğu görülmüştür. Homosistein seviyelerindeki artış kardiyovasküler hastalık riski ile ilişkili olduğundan, bazı araştırmacılar folik asit ve B12'nin kardiyovasküler hastalık riskini azalttabileceğini öngörmektedir.
Bazı kişiler planlı olmayan gebeliğinin farkında olmayabileceği için üreme çağında bulunan ve gebelik istemi olan kadınların folik asit desteği alması yada folat düzeylerini tetkik ettirererek gerekirse takviye almaları önerilir.
İstemli ve planlanmış gebeliklerde bazen istenilen folat düzeyine ulaşmak 5-6 aylık bir süreyi bulacağı için anne ve baba adaylarının bu hususta bilinçlendirilmesi gerekir.
Folik asit eksikliği nedenleri
Folik asit eksikliği toplumun bütün kesimlerinde ve tüm yaş gruplarında sıklıkla gözlenen bir vitamin eksikliğidir. Folik asitin önemli bir rol üstlendiği metabolik süreçler bu vitaminin eksikliği halinde kesintiye uğrar ve bu durumun sonucunda çeşitli sağlık sorunları ortaya çıkabilir.
-Gıdaların çok fazla pişirilmesi bu vitaminin yapısının bozulmasına neden olabilir.
-Çölyak, inflamatuar ya da kısa bağırsak sendromu gibi sindirim sistemi hastalıklarında folatın bağırsaklardan emiliminde azalma meydana gelebilir.
-Mide asidinin bazik tarafa kayması sonucunda da folat emiliminde bir düşme ortaya çıkabilir.
-Bazı kanser ve nöbet ile seyreden nörolojik hastalıkların tedavilerinde kullanılan çeşitli ilaçlar vücuttaki folatın aktif formuna dönüşmesini engelleyici etki yapabilir. Örneğin; metotreksat, fenitoin vb.
-Folik asit eksikliği, bu vitamin ile ilgili enzimlere doğumdan itibaren sahip olmayan kişilerde meydana gelebilir.
-Alkolizm, hamilelik, hemolitik anemi ve diyaliz hastaları folik asit eksikliğinin oluşabileceği kişiler arasında yer alır.
-Sindirim sistemi ameliyatı olan kişiler.
-Yeterince taze meyve ve sebze içermeyen sağlıksız bir diyetle beslenmek,
Yetişkinler için günlük tüketilmesi önerilen folat miktarı da 400 mikrogramdır. Gebelik ve emzirme döneminde olan kadınlarda günlük folat ihtiyacı daha yüksektir ve bu kişilere 500-600 mikrogram günlük folat alımı önerilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), gebelerde fetüsün nöral tüp defekti ile dünyaya gelmemesi için günlük olarak 400-800 mikrogram folik asit alınmasını önerilir.
Folik asit eksikliği belirtileri nelerdir?
Folik asit eksikliği ile birlikte kırmızı kan hücrelerinin yapımı sekteye uğrayarak kansızlık ortaya çıkar. Kansızlık olması durumunda özellikle gebelikte bebeğin yetersiz oksijen alması bebeğe zarar verebilmektedir. Ayrıca anemiye bağlı olarak nefes darlığı, baş dönmesi, solgun görüntü, çabuk yorulma gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Folik asit eksikliği belirtileri arasında yorgunluk, halsizlik, sinirlilik, uyuşukluk gibi genel belirtilerin yanında; mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, ishal, kilo kaybı gibi sindirim sistemi rahatsızlıkları, depresyon, zihinsel karışıklık, hafıza sorunları, anlama ve karar verme problemleri gibi psikolojik sorunlar; batma, yanma, karıncalanma gibi nörolojik problemler sayılabilir. Ayrıca büyüme ve gelişme çağındaki çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği. Baş ağrısı, baş dönmesi, nefes almada zorlanma, solukluk ve kaslarda güçsüzlük belirtilerde görülebilmektedir.
Daha nadir olarak çarpıntı ve nefes darlığı, kalpte üfürüm, yutma esnasında ağrı, ciltte kızarıklık ve pullanma, dilde hassasiyet, ağızda yaralar ve çatlaklar görülebilmektedir.
Folik asit eksikliğinde B12 vitamini düzeylerine bakılmalı
B12 vitamini, kırmızı kan hücrelerinin üretiminde, kalp, beyin ve diğer sinir sistemi yapılarının normal fonksiyonları için gerekli bir vitamindir. Bu iki vitamine dair eksiklik belirtilerinin benzer olması ve folik asit takviye ürünleri ile bu belirtilerin bir süreliğine kaybolması nedeniyle B12 vitamini eksikliği gözden kaçabilir. Bu nedenle halsizlik, konsantrasyon güçlüğü ve nefes darlığı gibi belirtilerin başka bir sağlık sorununa bağlı ortaya çıkmadığı durumlarda kişinin B12 vitamin düzeyinin de incelenmesi gerekir.
Folik asit için neler yemeliyiz?
Yetişkinlerde sağlıklı bir yaşam için günlük 400 mcg folik asit alınması gereklidir. Günlük öğünlerle bu ihtiyaç karşılanmaktadır. Ancak gebelik veya emilim bozukluğu gibi durumlarda takviye alınması gerekebilir.
Baklagiller: Baklagiller folik asit açısından oldukça zengindir. Özellikle mercimek, barbunya, fasulye, bezelye tercih edilebilir.
Yeşil yapraklı sebzeler: Folik asit kelime kökeni olarak Latince folium yani yaprak kelimesinden türetilmiştir. Bunun sebebi yeşil yapraklı sebzelerde folik asidin bol bulunmasıdır. Özellikle ıspanak, lahana, roka, karalahana, nane, maydanoz, marul gibi sebzelerde bol miktarda bulunmaktadır.
Kuşkonmaz, turunçgiller, brokoli, avokado, fındık, karaciğer ve böbrek, pancar, yumurta,ay çekirdeği, muz, çilek, kereviz, tahin, ceviz, buğday, papaya, Brüksel lahanası, soya fasulyesi, bamya, domates suyu, bal kabağı gibi bir çok besin folik asit için zengin kaynaklardır.
Folik asit tedavisi
Folik asit eksikliğinin tedavisi için öncelikle altta yatan bir emilim bozukluğu olup olmadığı saptanmalıdır. Eğer böyle bir durum varsa altta yatan hastalık tedavi edilmeli ve folik asit takviyesi yapılmalıdır.
Alım yetersizliğine bağlı folik asit eksikliği varsa folik asit takviyesi yapılarak eksiklik giderilmeye çalışılır. Bu takviyeler tablet veya kapsül formunda, enjeksiyon şeklinde yapılabilir. Genellikle ağız yoluyla alınması önerilir.
Çocuk sahibi olmayı planlayan çiftler için folik asit çok fazla önem taşıdığı için , kan tetkikleri ile folik asit düzeyine bakılmalı ve takviye alınması önerilmektedir. Folik asit takviyelerinin kullanımı kolay, yen etkileri az olan ilaçlardır. Tedavide başarı oranı yüksektir.
Paylaş