Paylaş
Ne yazık ki şimdiki çocuklar, bizlerin ve anne-babalarının çocukluğundaki kadar dışarıda vakit geçirmiyorlar. Bunun sebebini ailelerin toplumsal endişelerine, koruyucu tutumlarına, teknolojik uyaranların artışına ve yaklaşık son 1 yıldır içerisinde bulunduğumuz salgın sürecinin zorunlu kıldığı kısıtlamalara bağlayabiliriz. Ancak çocukların ihtiyaçlarını göz ardı edemeyiz. Onların fiziksel, zihinsel ve psikolojik sağlıkları için doğada olmaları, temiz havayı ve güneş ışığını yeterli miktarda depolamaları mutlaka gereklidir. Çocuklar için başlayan yarıyıl tatili değerlendirebileceğiniz iyi bir fırsat.
Büyürken daha fazla yeşil alanda bulunmak, yaşamın ilerleyen dönemlerinde psikiyatrik bir bozukluğa yakalanma riskini düşürüyor.
Danimarka Aarhus Üniversitesi'nde yapılan yeni bir araştırma; doğada daha fazla zaman geçiren çocukların, gelecekte yetişkin bir birey olduklarında çeşitli psikiyatrik problemler geliştirme olasılığının daha düşük olduğunu gösteriyor. Aile öyküsü, genetik yatkınlıklar, travmatik yaşantılar ve zihinsel sağlığı etkileyen daha birçok faktör bu olasılığı etkiler. Ancak bu araştırma etkenlere önemli bir ekleme yapmamız gerektiğini açıklıyor. Sonuç; hemen hepimizin bildiği şeyi, çocukların ihtiyacı olan doğayı, temiz havayı, hareketi doğruluyor. Esas önemli nokta ise, çocukların bugünü için değil gelecekleri için de doğanın ne kadar gerekli olduğudur.
Araştırma çocukların günde 4-6 saat dışarıda olması gerektiğini söylüyor. Ancak çalışan ebeveynlerin yoğun temposunu, büyükşehirlerdeki toplumsal kaygıları ve salgın kısıtlamalarını düşününce bu çok mümkün olmayabilir. Bunun yerine haftada en az 3-4 kez, toplamda dışarıda 4-6 saati geçirebilmek idealdir. Güzel havalarda sıklığı artırmak elbette doğru bir tercih olacaktır.
Araştırma bulguları doğayla çok iç içe olamayan, şehir sakini ebeveynler için endişe verici olabilir. Ancak dışarıyı eve taşımanın, doğayı kente entegre etmenin yolları da bulunabilir.
Boya fırçalarınızı doğadan yapın: Küçük ağaç dallarından fırçanızın tutacağını, çalılardan, çeşitli şekillerdeki yapraklardan fırçanızın uç kısmını oluşturabilirsiniz. Birlikte, farklı yaprakların sayfada nasıl farklı şekiller oluşturduğunu gözlemleyebilir, doğayı resim kağıtlarına taşıyabilirsiniz.
Tohumdan bir şey yetiştirin: Küçük filizlerin ortaya çıkışını görebilmek için tohum yetiştirmek, çocuklara bir bitkinin yaşam döngüsünü öğretebilecek keyifli ve meraklandıran bir aktivitedir. Bitkinin ihtiyacı olan güneş, su, toprak ve diğer tüm etkenleri konuşabilirsiniz. Aktivitenize biraz daha heyecan katmak için ilgi çocuğunuzun tohumların büyümesinin ne kadar süreceği konusunda tahminler yaptırabilirsiniz. Çocuğunuzla birlikte her günkü değişimi fotoğraflayabilir, notlar alabilirsiniz.
Tohum avcısı olun: Evinizdeki sebze-meyvelerden, kilerinizdeki bakliyatlardan tohum arayışına başlayın. Tohumlarınızı rengine, boyutuna, şekline veya seçtiğiniz bir kategoriye göre sıralayabilirsiniz. Çocuğunuzla, her bir tohumun nasıl büyüyeceği, ne tür bir bitkiye dönüşeceği, o bitkiyle neler yapılabileceği konularında sohbet edebilir, araştırma yapabilirsiniz.
Kurutulmuş çiçek koleksiyoncusu olun: Çiçekleri preslemek için özel bir cihaza ihtiyacınız yok. Kalın bir kitap, ağır bir nesne, makas ve biraz düz kağıt işinize yarayacaktır. Önce çocuğunuzla doğadan çeşit çeşit çiçekler toplayın. Kitabınızı ortaya yakın bir yere açın ve sayfaları korumak için kitabın her iki tarafına da düz beyaz kağıtlar yerleştirin. Çiçeği mümkün olduğunca düz şekilde sayfalar arasına koyun. Çiçekleri kitabın sayfalarından çıkarmadan önce bir hafta bekletin. Kuruttuğunuz çiçekleri biriktirebilir ya da kartpostallar tasarlayabilirsiniz.
Doğanın parfümünü evinize taşıyın: Haftalık doğa yürüyüşlerinizde karşılaştığınız çiçekleri evinizdeki küçük vazolara taşıyabilirsiniz. Her bir çiçeğin adını, bitki familyasını araştırabilirsiniz. Mis gibi kokuları hep birlikte içinize çekip, her biriniz kokuya dair neleri fark ettiğinizi, hangisini en çok sevdiğinizi ve nedenlerinizi konuşabilirsiniz. Taze çiçek ve bitkiler zihinsel ve fiziksel sağlığınıza da fayda sağlayacaktır.
Dışarıda zaman geçirme özgürlüğüne izin verilen çocuklar, adeta doğada kaybolurlar. Merak ederler, sorgularlar, keşfederler, şaşırırlar, heyecanlanırlar, hayal güçlerini kullanırlar, yaratıcı olurlar. Ve zaman içinde belirgin ölçüde gelişirler. Doğanın sağladığı zengin duyusal imkânlar, çocuğun ihtiyaçlarını karşılar.
Doğa; hem çocukların hem de ebeveynlerin hareket etmeleri, aktif olmaları, keşif yapmaları için imkan sağlar. Dışarı çıkıp oyun oynamak her zaman mümkün değil evet, hele ki pandeminin getirdiği riskler ve zorunlu kısıtlamalar varken. Ancak hava uygun, gerekli önlemler alınmış, kalabalık olmayan alanlarda ailece yaptığınız programda doğada olmaya yeterli zamanı ayırmalısınız. Böylelikle çocuğunuzu ve gelişmekte olan bedenini, zihnini meşgul edebilecek, yaratıcılığını geliştirecek harika bir tercih yapmış olursunuz.
Paylaş