Güncelleme Tarihi:
Çocukken tüketilen aşırı işlenmiş gıdaların, yetişkinlikte kalp krizi, inme, diyabet gibi kardiyometabolik sorunların yaşanma riskini artırdığı ortaya çıktı.
3 YIL BOYUNCA 1.400'DEN FAZLA ÇOCUĞUN VERİLERİ İNCELENDİ
Bilim dergisi JAMA Network Open'da geçtiğimiz günlerde yayımlanan makalede, İspanya'nın yedi farklı şehrinden yaşları 3 ila 6 arasında değişen 1.400'den fazla çocuğun verileri incelendi.
Çocuklara bakım verenler, 2019-2022 yılları arasında araştırmacılarla birebir görüşmeler gerçekleştirmenin yanı sıra fiziksel aktivite, yiyecek tüketimi ve demografi gibi alanlarda sorular içeren anketler doldurdu.
Toplanan veriler, çocukların tükettikleri aşırı işlenmiş gıda miktarına göre üç gruba ayrıldı. Sonuçta, daha fazla aşırı işlenmiş gıda tüketen çocuklarda yüksek beden kitle endeksi, yüksek büyük tansiyon ve yüksek bel-boy oranı gibi risk faktörlerinin görülme olasılığının daha yüksek olduğu anlaşıldı.
SORUNLARIN TEMELİ ERKEN YAŞTA ATILIYOR
İspanya'da bulunan Rovira I Virgili Üniversitesi'nden Dr. Nancy Babio, yürütücülüğünü üstlendiği araştırmayla ilgili olarak, "Çalışmamız çocuklarda kardiyometabolik sağlık sorunlarını önleme bağlamında, aşırı işlenmiş gıdaların yerine işlenmemiş ya da çok az işlenmiş sağlıklı alternatifler koymanın önemine dikkat çekiyor" dedi.
Amerikan Pediatri Akademisi'nde çocuk kardiyoloğu ve kardiyoloji bölüm başkanı olan Dr. Stuart Berger ise parçası olmadığı araştırmayı, "Aileler ve kurumlar bu çalışmadan yetişkinlikte yaşanan sorunların temellerinin hayatın erken döneminde atıldığı sonucunu çıkarmalı" sözleriyle değerlendirdi.
DAHA LEZZETLİ VE DAHA İLGİ ÇEKİCİ
Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) kaynaklarında, aşırı işlenmiş gıdalar, "mutfaklarda asla kullanılmayan ya da çok nadir kullanılan malzemeler veya nihai ürünü daha lezzetli ve daha ilgi çekici yapma işlevi gören ilaveler içeren yiyecek ve içecekler" olarak tanımlanıyor.
Gazlı içecekler, cipsler, paketlenmiş çorbalar, tavuk nugget'lar ve dondurmalar gibi ürünlerde bulunabilen bu malzemeler arasında küfe ya da bakteriye karşı koruyan katkı maddeleri, yapay renklendiriciler, ayrışmayı önleyen emülsifiye ediciler ile yiyeceği daha çekici hale getirmeyi amaçlayan ilave veya değiştirilmiş şeker, tuz ve yağlar sayılıyor.
Günümüzde bu ürünler dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın beslenmesinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda.
Örneğin Mayıs başında yayımlanan bir başka araştırmada, ABD'de insanların günde en az 3 porsiyon aşırı işlenmiş gıda tükettiği, bazı kişiler için bunun günde 7 porsiyona kadar çıkabildiği gösterilmişti.
ÇOCUKLAR BAĞLAMINDA İLK ÇALIŞMA
Bu tür yiyecek ve içeceklerin yetişkinlerdeki olumsuz etkilerini gösteren pek çok araştırma var. Ancak aynı zamanda Chicago'da bir hastanede pediatri profesörü olarak görev yapan Dr. Berger, İspanya'da yapılan çalışmanın, bu yiyeceklerin küçük çocukların kardiyometabolik sağlığı üzerindeki etkilerini göstermesi açısından bir ilk olduğunu belirtti ve ekledi: "Aşırı işlenmiş gıdaların tüketiminin yarattığı riskler, çocuklar bağlamında çok önemli bir konu."
Araştırmanın gözleme dayalı olduğunu yani çocukların tükettiği aşırı işlenmiş gıdalarla sağlık durumları arasında bir bağlantı görmekle birlikte bir nedensellik ilişkisi kurmadığını vurgulayan Dr. Berger, "Yine de küçük çocuklarda aşırı işlenmiş gıdaların tüketimi konusunda dikkatli olmak çok önemli. Çünkü hayatlarının geri kalanında nasıl beslendiklerini erken dönemde yedikleri şeyler belirliyor" dedi.
Dr. Freeman, "İnsanların belli şekilde beslenmesinin hatta annelerin hamilelik sırasında yediklerinin bile bebeklerin tercihlerini belirlediğini biliyoruz. Hayatımızın ilk evrelerinde yediklerimizin, gelecekte olacakların zeminini hazırladığını gösteren bir ton yayın var" diye konuştu.
Dr. Berger de çocukları aşırı işlenmiş gıdalardan uzaklaştırıp daha taze ve doğal seçeneklere yöneltmenin erken yaşta daha kolay olduğunu vurguladı.
TAZE GIDALARA ERİŞMEK DAHA ZOR
İşlenmemiş gıdalarla ilgili en önemli sorun, bu yiyeceklere erişimin herkes için aynı kolaylıkta olmaması.
Araştırmaya göre, daha fazla aşırı işlenmiş gıda tüketen çocukların anneleri nispeten daha genç, daha yüksek beden kitle endeksine sahip, daha az eğitimli ve daha düşük gelirli işlerde çalışan kişiler.
Dr. Freeman, taze gıdaya erişmenin daha zor olduğu yerlerde aşırı işlenmiş gıdaların daha erişilebilir ve daha ucuz olduğunu vurgulayarak, "Aşırı işlenmiş gıdalar aynı zamanda aşırı kolay erişilebilir gıdalar. Bunun sonucunda insanlar çocuklarını beslemek için bu yiyeceklere başvuruyor. Çocukların karnı doyuyor ama vücutları farklı kimyasallarla, malzemelerle, soslarla, tuz ve şekerle ve bağımlısı oldukları nice şeyle doluyor" diye konuştu.
Dr. Freeman, çocuklara aşırı işlenmiş yiyeceklerin yanı sıra taze sebze ve meyve yedirmemenin, ilerleyen yaşlarda sorunlar yaratabileceğini belirtti.
Dr. Berger de çocukların beslenmesine daha fazla besleyici gıda ekleyip fiziksel aktiviteyi mümkün olduğunca artırmayı teşvik etmenin kritik önemde olduğunu belirterek, "Eğer erken yaşlarda sağlıklı bir yaşam tarzı yaratmak için bir şeyler yapabilirseniz, hayatın sonraki aşamalarında diyabet ve obezite gibi metabolik sendromları ve bunlarla ilişkili tüm komplikasyonları ortadan kaldırmak için elinizde makul bir şans olabilir" diye konuştu.
CNN International'ın "Experts find cardiometabolic risk signs in kids young as 3. Here is the food they say is linked" başlıklı haberinden derlenmiştir.